öyle bir geçer zaman ki dediğim aynı ile vaki
öyle bir geçer zaman ki dediğim ayni ile vaki
birden dursun istersin seneler olunca mazi
öyle bir geçer zaman ki...
Evde Televizyonda ara ara müzik kanalı açılırdı.
1999-2000. 3-4 yaşlarındayım.
ilginç bir şekilde o yaşta, herhangi bir acı yaşamamış olmama rağmen en sevdiğim, daha doğrusu sevdiğim ilk şarkı buydu.
O kadar şarkı varken, diyebilirim ki bir bu.
O zamandan bu yana da en büyük hassasiyetlerim; geçen zamanın geri gelmeyecek olmasından dolayı anı yaşamak isteği, gökyüzünden kuş seslerine dek yaratılıştaki güzellikleri görme çabası, ölümden korkmak nedeniyle de kimseye ah edememe durumuydu.
En büyük sıkıntılarda bile "neyse ölüm var eylulsabahi boşver, allah'a havale et" der geçerdim insanları.
Ölen sevdiklerimi de benim jenerasyonda belki en çok yad eden, mezarlarına ziyarete giden de ailede muhtemelen benimdir.
Yalnız hissetmesinler, unuttuk sanmasınlar, iki dua olsun faydam olsun hep diye.
Ya doğuştan bazı şeylerin farkındaydım.
Ya da belki o zamanlar psikolojimi bu yönde şekillendirdi, bilmiyorum.
Ne kafa ütüledim Yalnız, giriş gelişme sonuç kısmı desen kaydı.
Günlük niyetine karalıyorum zaten, çok da takılmayın.