" Bir romanda genel sekreteri anlatmam gerekse herhalde şu sözleri seçerdim. Zayıf bir gövde üzerinde vahşi kuşları andıran bir kafa, gri gözlere yerleşmiş zalim bakışlar ve ince dudaklarda alaycı bir gülümseme.
Bunca yıl içinde, insan sıcaklığı taşıyan bir tek davranışını, bir tek bakışını göremediğim bir kişidir kendisi. "
adı yine bir yolsuzluk iddiasında geçen chp Genel Sekreteri. olay chp'li ergün Fersoy'un, Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği şikayet dilekçesi ile ortaya çıktı. Fersoy'un iddiasına göre, 22 Temmuz seçimleri öncesinde CHP Genel Merkez tarafından seçimlerinde kullanılmak üzere 220 bin YTL gönderildi. O dönem milletvekili adayı olan Aliye Gündüz bu paranın içinden 120 bin YTL'yi aldı. Fersoy, Gündüz'ün aldığı bu paraları seçim için harcamadığını ve kendi zimmetine geçirdiğini iddia etti.
Fersoy'un bu iddiaları o dönem CHP Kırıkkale Saymanı olan Hülya Tunç tarafından da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a noter aracılığıyla gönderilen mektupla yinelendi.
Hülya Tunç ise talimatı önder sav'dan aldığını söylemiş... ilginç.
en son konuşmasında " beni buraya gerici basın değil chp kurultayı, parlamantosu getirmiştir, ben o mantoyu çıkarmam .. vs " nevinden bazı şeyler demiştir. biz atatürkün kökünden besleniyoruz diyen [ diyebilen ] bir chp , halktan , halkçılıktan bahseden bir parti böylesi bir şahsı hala daha korumaya çalışıyor. sadece kendi duymak istediği sese kulak kesilen, diğerlerine sağır olan bir zihniyet kemalizm kisvesi altında namus koruyor. önder sav gerici basın demiş demesine amma biz onun diyemediğini diyelim: aslında gerici basın parotoner olarak görülüp, diğer tüm muhaliflere de siktir çekiliyor ! hani siz muhalefet etseniz de ...mizde değilsiniz, biz kendimiz seçiliriz, kendi aramızda pas yaparız, siz de ancak seyreder ama müdahele edemezsiniz diyor sav.
dünyanın hiç bir kıtasında [ afrika dahil] * böylesi yamyamca bir siyasi anlayış zihinlerden dile dökülmemiştir. bence bu raddeden sonra chp muhalefeti ve içindeki baykaldan çok baykalcı zihniyet siyaset biliminin değil psikiyatri ilminin ciddi bir araştırma konusu olmuştur.
''Zayıf bir gövde üzerinde vahşi kuşları andıran bir kafa, gri gözlere yerleşmiş zalim bakışlar ve ince dudaklarda alaycı bir gülümseme." şeklinde bir tarif yapmış zülfü livaneli sav için.
chp'nin dengir mir mehmet firat'ı olan şahsiyettir.
birisi inançsızlık ile alakalı saçmalar durur,
diğeri din'i alet ederek yobazlık hakkında saçmalar durur.
kendisinin vakit gazetesi muhabiri tarafından dinlenmesinde önemli kabahati var. ancak eski bolu valisi arasındaki görüşmenin saatinin önceden tespit edildiğini chp başkanı açıkladı. eğer bu doğruysa chp, önceden dinlenmiş demektir ki bu vahametin en büyüğüdür. ayrıca vakit gazetesi önder sav'ın kendilerini aradığını ileri sürerek faturalar çıkartmıştı. belki de vakit gazetesi muhabiri, kendisini ödemeli aramıştır. yani siz arıyorsunuz, karşınızdaki ödüyor. ayrıca cep telefonlarının bugünkü teknolojilerle dışardan manipüle edilebildiğini gösteren ingilizce bir makale için: http://redtape.msnbc.com/...7/06/just-how-easy-i.html
ankara ve istanbul'da ilk bölümü çekilmiş türk yapımı bir gerilim , korku filmi. yönetmen deniz baykal yoğun ilgi üzerine 2. bölümü yazmak için doğuda kaliteli bir senarist arıyor. kim demiş türkler korku filmi yapamaz diye.
istifa etmesini beklemenin bu coğrafya`da imkansızlığını kabul eden şahsımın en azından sosyal demokrat kisvesiyle özür dilemesini beklediğim siyaset tüccarı. dürüstlük ve onur gibi kavramların bu ülkeye ağır geldiğini bilmeme rağmen.
