ilginç bir durumdur. Olabilir de olmayabilir de... aşk en fazla 2 yıl süren bir hastalık değil miydi? en büyük acının bile 6 ay sonra unutulduğu da söylenir. Aslında belki de insanın kişilik yapısıyla da ilgili. Velhasıl kolay bir cevabı var gibi duruyor ama karmaşık bir iş.
gerçekten varmıdır küçücük bedeninde barındırdığı koskoca dünyayı yalnızca bir kişiye adayan ve o dünyayı bir kişi için yaşatan aynı zamanda bu masum duyguyu erezyonlara uğratmadan aynı kutsallıkla kalbinde, ruhunda taşıyan...eğer bir gün görürseniz öyle birisini banada haber verin bir zahmet.
neredeyse imkansız.
hayır ben duygusuz bi insan değilim. sadece biraz gerçekçiyim. bu demek değil ki durmadan birine aşık olup durur insan. aynı kişiyle ömür boyu beraber olabilir ama aşık olarak kalamaz. aşk bi yerden sonra terk eder ilişkiyi. sen yine onunla olursun, elini tutunca mutlu hissedersin kendini ama aynı çoşkuyla, arzuyla ilişkinin ilk zamanlarındaki gibi afedersin yer gibi öpemezsin onu. sebebi yoktur bunun bi şekilde miden ağzından çıkıcak gibi hissetmemeye başlarsın onu görünce. bi zaman sonra alışkanlık olur, belki gereklilik. ama yine de hep yanında olsun istersin. dedikleri gibi aşk yerini sevgiye bırakır. sevgi ise sonsuz olandır.
platonikse eğer kişinin göğsünün sol üstüne doğru harakiri yaparak içinden çıkması gereken durum. zor da değildir aslında. önemli olan doğru yöntemi bilmek.