ömer hayyam rubaileri

entry120 galeri0 ses1
    101.
  1. *
    Hoca sedece sen bir dilek yerine getir,
    Ne konuş ne Allah'la aramıza gir.
    Biz doğru yoldayken sen eğri gidiyorsun;
    Bizi sen rahat bırak gözün tedavi ettir.
    ------------------------------
    Sakın içmiyorum ben diye sarhoşa sövme.
    ''Dini bütün adamım...'' deyip kendini övme.
    Ne sanırsın sen kendini her ayıbı işlersin;
    Allah kısmet ederse elbet ederim tövbe.
    ------------------------------
    Vefalı yabancıyı arkadaşmış kabul et.
    Akraba vefasızsa düşmanın kabul et.
    Zehir şifaysa eğer, onu panzehir say.
    Eğer bal dokunursa arıymış kabul et.
    ------------------------------
    Aklım başımda ise neşemde noksan olur.
    Sarhoş olduğum zaman ne bilirim hiç bilmem.
    Uyur uyanık gibi bir hal var olur ki,
    Ben o hale köleyim, bak işte hayat odur.
    ------------------------------
    Madem dünya sana hep keder verecek.
    Madem ki temiz ruhun, bedenden ayrılacak.
    Ot bitmeden o aziz, mezarın üstünde;
    Gönlünün arzusunca eğlen sen keyfine bak.
    ------------------------------
    Eğer akıl gözünü açarda bir bakarsan.
    Dost bildiklerini görürsün düşman.
    Bu zamanda sakın ha, fazla dostun olmasın.
    Zaman ustalarıyla sohbet et çok uzaktan.
    ------------------------------
    Nerde senin iraden, bak isyan etti kulun.
    Kalbim çoktan karardı, hani nerde nurun?
    ibadet ettik diye gireceksek cennete
    Biz kazanmış oluruz, nerede büyük lütfun?
    ------------------------------
    Gelmek elde olsaydı, ben elbette gelmezdim.
    Gitmek elde olsaydı, ben elbette gitmezdim.
    En iyisi şu idi, ben bu fesat dünyaya;
    Ne gelip ne bulunmak, ne de gitmek isterdim.
    ------------------------------
    Rabbimin cennetinde şaraptandır dereler.
    Bu dünyada şarabı nasıl yasak ederler?
    Hamzanın devesini öldürmüş bir bedevi
    Şarabı o Arap'a yasak etmiş peygamber.
    ------------------------------
    Cihanı ellerinde tutan kara cahiller.
    Kendilerini pek de akıllı zannederler.
    Onlar çıfıt çarşısı kibirli insanlardır.
    Kendilerinden başka herkese kafir derler.
    ------------------------------
    Diyorlar ki cennette, huri kevser olacak.
    Orada bal ve şarap, şekerler bulunacak.
    Peşin olan, alacaktan bin kat evladır.
    Doldur şu kadehleri, kalmasın hiç alacak.
    ------------------------------
    Gamdan başka hiçbir şey, arttırmazmış felekler.
    Koparıp alınmayan, ürün mü getirirler?
    Dünyaya gelmeyenler önceden bilmezler ya;
    Ne çekeriz bilseler, dünyaya mı gelirler.
    ------------------------------
    içiyorsan şarabı, irfan sahibiyle ol.
    Dudağında tebessüm, bir sevgiliyle ol.
    Aman ha kimselere içtiğini söyleme.
    Az iç sakın çok içme, kendini bilenle ol.
    ------------------------------
    Ey dünya gidişinden hiç de hoşnut değilim
    Tezden beni özgür kıl, ben esirin değilim.
    Eğer senin sohbetin ahmaklara mahsussa
    Ahmak sayılmasam da çok akıllı değilim.
    ------------------------------
    Sen ey riyakar hoca, kin garez saçıyorsun.
    Durmadan sen bana; ''Sen dinsizsin.'' diyorsun.
    Saklamam kimliğimi, neysem işte ben oyum.
    Sen klmsin ki hakkımda böyle konuşuyorsun.
    ------------------------------
    Bu bir dilektir senden, kaba olmamalısın.
    istemediğin yerden, hemen ayrılmalısın.
    Cehennem ateşine layık bir zorba isen;
    Şarap içmemekle cennet ehli olmazsın.
    ------------------------------
    iki günlük ekmeği varsa eğer evinde.
    Bir de buz gibi suyu, duruyorsa testide.
    O adam ki; ne diye hüküm altına girsin;
    Kendi gibi birine ne diye hizmet etsin.
    ------------------------------
    Ben elbet içkiciyim, meskenimdir meyhane.
    içi ehil doludur görmesini bilene.
    Medrese desen ehil gönül hiç çıkmaz.
    Yere batsın orası, o kem cehalethane.
    ------------------------------
    Yaşanılan evrenin bir başı bir sonu yoktur.
    Nereden geldik gideriz, bunu da bilen yoktur.
    işte geldik göçeriz kimse bir şey bilmiyor.
    Bilenlerin önümde bir şey dediği yoktur.
    ------------------------------
    Sen bir avcı değilsin; sakın avdan bahsetme.
    Okumadığın şeyi aman tefsir etme.
    Hakikatın üstadı senden mana sorarsa;
    Gördüğün hadi neyse, görmediğin söyleme.
    ------------------------------
    Gittiler gidenlerin hiçbiri dönmeyecek.
    Oraya gidenlerden, bir haber gelmeyecek.
    işin namazla değil niyazla yola girer.
    Doğruluk yok niyaz yok, namaz ne eyleyecek.
    ------------------------------
    Ben senin kudretinle yarattığın haldeyim.
    Bütün ömrün boyunca nimetinle beslendim.
    Yüz yıl günah işleyip denemeliyim seni;
    Senin rahmetin mi çok, günahlarım mı benim?
    ------------------------------
    Aşk bela başımızda, bu bela Huda'dandır.
    Bu hükümden dolayı insan neden kınanır?
    iyilik ve kötülük madem Allah'tan gelir;
    Kullardan hesap sormak acep ne maksattır?
    ------------------------------
    Ölünün ve dirinin işini gören sensin.
    Bu dağınık cihanı, koruyan güya sensin.
    Belli, ben fena kulum ama hocası sensin;
    Kimin kabahati var, beni yaratan sensin.
    ------------------------------
    Vücudun sağ oldukça yolundan sağ çıkma.
    Hürriyet ve istiklal fikrinden sakın şaşma.
    ister zal oğlu Rüstem, ister Hatim Tayy olsun;
    Lütuflar isteyerek kimseye minnet duyma.
    ------------------------------
    Hayatın sırlarını, sakın arama ey dost.
    Beyhude fikirlerle, garip gönlün üzme dost.
    Gel cihanda mutlu ol, neşe dolsun yüreğin;
    Cihan yaratılırken, sana sorulmadı ey dost.
    ------------------------------
    Bilesin senden daha çalışkanız ey müftü!
    Sarhoş olsak bile akıllıyız ey müftü!
    Biz şarap içiyoruz sense insan kanını;
    insaf et sen, hangimiz canavarız ey müftü?
    ------------------------------
    Ey zaman sen gönlümü gamla dolduruyorsun.
    Şu sevinçli gönlümü her daim parçalıyorsun.
    Bana gelen rüzgarı sulara çevirerek;
    Dilimi damağımı sen balçık ediyorsun.
    ------------------------------
    Onlar senin ilminden, istifade etmezler.
    ilim ne, irfan nedir, onlar eşek, bilmezler.
    Senede bir gün bile olsa eline su dökmeden;
    Bazen günde yüz defa gözyaşı döktürürler.
    ------------------------------
    Olmayacak şeylerin sevdasına kapılma.
    Kadehin dolu olsun düşme kedere gama.
    Üzüm kızıyla otur eğlen sen keyfine bak;
    Anası helal deyip kızını haram sayma.
    ------------------------------
    Desem ki bilgiden yana yoktur eksiğim.
    En derin sırlara erdim, çok şey öğrendim.
    Yetmiş iki yıl gördüm, hem gece hem gündüz.
    Sonunda anladım bir şey öğrenmemişim.
    3 ...
  2. 102.
  3. Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
    Bir gelmemiş an için de feryat etme
    Geçmiş gelecek masal bunlar hep
    Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.

    Niceleri geldi, neler istediler,
    Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
    Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
    O gidenler de hep senin gibiydiler.

    Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
    Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
    Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
    Zira senin üstünde de otlar bitecek
    2 ...
  4. 103.
  5. Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
    Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
    Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
    Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.
    2 ...
  6. 104.
  7. Yaşamanın sırlarını bileydin
    Ölümün sırlarını da çözerdin;
    Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
    Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
    2 ...
  8. 105.
  9. Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz,
    Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz.
    Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer
    Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
    3 ...
  10. 106.
  11. Ömer hayyam adı altında arz edilen piyasadaki rubailerin birçoğu ömer hayyama ait değildir.
    3 ...
  12. 107.
  13. Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
    Ben haramı helali karıştırmam:
    Seninle içilen şarap helaldir, Sensiz içtiğimiz su bile haram
    6 ...
  14. 108.
  15. genelde alayına isyan modundadırlar, güzeldirler yani. şarabın çokça bahsi geçer.
    bestelenmiş olanlarından bildiklerim;

    Leyla the Band-Zaman
    Can Gox-Dal Goncayı Bir Sabah
    Mehmet güreli-kimse bilmez

    (başka bildikleriniz varsa bana da bildirin)
    0 ...
  16. 109.
  17. adeta şirk kokan rubailerdir. açık ve net.
    1 ...
  18. 110.
  19. Varsın hayat yalakalara şans tanısın
    Ben onuruma fiyat biçmem.
    Yaşadığım kadar daha yaşasam
    Asla tükürülecek eli öpmem.
    6 ...
  20. 111.
  21. Yaşamanın sırlarını bileydin
    Ölümün sırlarını da çözerdin;
    Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
    Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
    2 ...
  22. 112.
  23. Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz
    iki başımız var, bir bedenimiz
    Ne kadar dönersem döneyim çevrende
    Er geç başbaşa verecek değil miyiz?
    1 ...
  24. 113.
  25. onu bunu bilmem ama ömer hayyam ın matematikçi olduğu ve rubailerinde oran kullandığı söyleniyor. belki bu kadar rubailerini okunur yapan kullandığı orandır.

    sonuçta şiir yazmak da oran orantı ister. ölçüleri falan var. üzerine gidilsin ve şifresi çözülsün.

    hayyamın şifreleri diye kitap da yazılabilir.
    0 ...
  26. 114.
  27. Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
    Senden ayığız bu sarhoş halimizle.
    Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
    insaf be sultanım, kötülük hangimizde?

    Sevgiyle yorulmamışsa yüreğin
    Tekkede, manastırda eremezsin.
    Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
    Cennetin, cehennemin üstündesin.

    Ey kara cübbeli, senin gündüzün gece,
    Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere.
    Onlar Yaradan’ ın sanatı peşindeler:
    Senin aklın fikrin abdest bozan şeylerde.

    için temiz olmadıktan sonra
    Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
    Hırka, tesbih, post, seccade güzel;
    Ama Tanrı kanar mı bunlara?

    Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle;
    Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle;
    Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
    Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.

    Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
    Ne yapacağımı da yazmışsın önceden.
    Demek günah işleten de sensin bana:
    Öyleyse nedir o cennet cehennem?

    Dostum, gel yarına kalmayalım biz;
    Günümüzü gün edelim ikimiz.
    Yarın çekip gittik mi şu konaktan
    Yedi bin yıl önce gidenlerleyiz.

    Nerdesin? Sana başkaldırmışım işte;
    Karanlık içindeyim, ışığın nerde?
    Cenneti ibadetle kazanacaksam
    Senin ne cömertliğin kalır bu işte?

    Hayyam şarap iç, sarhoş olmak ne hoş,
    Sevgilin de varsa, sarılmak ne hoş;
    Er geç sonu yokluk madem bu dünyanın,
    Yok say kendini, bak, var olmak ne hoş!

    Feleğin çarkı dönmeyecek madem muradımca,
    Gökler ha yedi kat olmuş, ha sekiz, bana ne?
    Ölüm bütün isteklerimi yok ettikten sonra
    Ha dağda kurt yemiş beni, ha mezarda karınca.

    Bin bir tuzak kurarsın yolun üstüne
    Adım atma yakalarım dersin bir de
    Bir zerre var mı dünyada yönetmediğin
    Neden asi dersin kendi yürüttüğüne?

    Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin,
    Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin;
    Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen
    Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin.

    https://olayufku.net/2017...yyam-rubailer-dortlukler/

    Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları, Ömer Hayyam Rubailer – Dörtlükler – 21. Basım
    2 ...
  28. 115.
  29. "Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
    Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
    Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
    insaf be sultanım, kötülük hangimizde? "

    Malum kişiyi düşünerek bu dizeleri okuyunca insanın içine huzur doluyor.
    1 ...
  30. 116.
  31. Günümüz diliyle birebir aynı rubailer var. Hayran olmamak elde olmayan rubailerdir.

    Ünlü bir tanesi için (bkz: kimse bilmez)
    3 ...
  32. 117.
  33. Her sabah yeni bir gün doğarken,
    Bir gün de eksilir ömürden;
    Her şafak bir hırsız gibidir
    Elinde bir fenerle gelen.

    Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
    Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
    Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
    Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.

    (bkz: Leyla The band)
    1 ...
  34. 118.
  35. Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende,
    gül rengi şarap içilmez mi böyle günde ?
    seher yeli, eser yırtar eteğini gülün,
    güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün.
    bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
    kimse bilmez, kimse bilmez...

    Seher yeli eser yırtar eteğini gülün
    Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
    Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
    Kopup dallarından toprak olmadalar her gün.

    Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?
    Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe?
    Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
    Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işde.

    Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende
    Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
    Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
    Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde.
    1 ...
  36. 119.
  37. bu zamanda az dostun olsun daha iyi
    herkesle uzaktan hoşbeş edip geçmeli
    can gözünü açınca görüyor ki insan
    en büyük düşmanıymış en çok güvendiği.
    2 ...
  38. 120.
  39. Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
    Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe
    Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
    Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işte
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük