"destanları ancak kahramanlar yazar. çünkü onlar, vazifenin bittiği yerde, ölümü göze alarak çalışmaya devam ettikleri için birer kahraman olmuşlardır... tıpkı 'çöl kaplanı' ömer fahrettin paşa gibi...
ruhu şad, hatırası her dem taze olsun..."
Kimi kolsuz, kimi bacaksız kalmış askerlerin, birbirlerine sokulup yardım ederek halsiz, mecalsiz bir durumda, son defa Haremüşşerif'i ziyaretle Ravza'ya yüzlerini sürerek dualar ede ede yaptıkları veda, görülecek şeydi. ingiliz altınları ile beslenerek Türk'e diş biler hale getirilmiş bazı sözde Araplar bile bu manzara karşısında göz yaşlarını tutamamışlardı. Bizimle beraber Medine'de kalıp aylarca süren muhasaranın her türlü sıkıntısını çekerek açlığına bile katlanan yerli Araplarsa tam bir matem havası içinde hüngür hüngür ağlıyorlardı.
emperyalizm denen şeytanın işbirlikçilerine karşı ümmet-i muhammedin şerefini savunmaya çalışan asil askerdir.kendi soylu savunmasına rağmen medine teslim edilmiş, bu direnç noktasının işgal edilmesiyle müslümanlar büyük şeytanlara karşı direnç kaybetmiş ve sonra müslümanların kalbi işgal edilmiştir.
Solda ingiltere'ye karşı ülkesinin bağımsızlığa kavuşmasına liderlik eden Afganistan emiri Emanullah Han. Sağda Medine Kahramanı, Çöl Kaplanı, Türk Aslanı Ömer Fahreddin Türkkan Paşa.
Burayı ingilize vereceğime kendimi bağlar, burayı patlatırım diyen, askerine sırf direnmek için çekirge yediren, ingilizlerin yanı sıra kendisine ihanet eden Arap kabilelerine karşı da savaşan çöl kaplanıdır.
Malta'dan dönünce büyükelçilikle görevlendirilmiştir.