Geçen gün şirket arabasıyla bir yere giderken dikeylemesine anayola çıktığımı farketmeyip gelen kamyondan bir manevra ile kurtulmamdır. o andan beri 2. hayatımı yaşıyorum.
insanın daha dikkatli olmasını sağlayan andır. birden yola çıkan küçük kuzenini son anda kolundan tutup geriye çekmektir. ya yetişemeseydim düşüncesidir.
Sanırım 6-7 yaşlarındaydım abimde benden 6 yaş büyük, ben karadenizliyim ve o bölgede köylerde falan hemen hemen herkeste silah vardır. Bi gün köyde evdeyiz abimle evde kimse yok, abim babamın yattığı yatağın altında duran tabancasını keşfetmiş almış kurcalıyor.
Neyse abim şarjördeki mermiyi boşaltıp tekrar takıyor, haznede mermi varken şarjörden mermi çekip haznedekini fırlatıyor, bütün mermileri boşaltıp boş silahta tetil falan çekiyor, malumunuz o yaşlarda yasak olan bişey bulundumu illaki iyice kurcalanır, o da öyle sürekli bişeyler yapıyor falan.
Sonra bi ara geldi silahı kafama dayadı "sıkimmi lan hee sıkim mi" falan diyo, bende daha çok küçüğüm korkuyorum silahtan falan ben "dur abi, abi dur" faln dedim korkudan kaçtım, tam odadan dışarıya çıkıp tuvalete yöneldim silah arkamdan patladı.
Ben korkudan tuvalete girdim kapıyı falan kilitledim çok korkmuştum, sonra abim geldi beni ikna etti çıktım tuvaletten.
Bu deli meğerse silahın emniyetini kapalı zannedermiş başıma dayarken, ben eğer kaçmasaydım yanlışlıkla kafama sıkıcaktı saniyelerle kurtuldum. O da kormuş bayaa dün gibi hatırlarım eli ayağı titriyodu.
O zamanlar abim orta okulda, benim arkamdan sıktığı kurşun evin duvarında oyuk oluşturmuş, okulda alçı dersi görmüşler abim hemen alçı hazırlayıp deliği kapatmıştı... Ama iyiki ben kaçmışım yoksa benim kafamda açılan deliği alçıyla kapatamazdı..
boğulma tehlikesi atlatmıştım.
kimsenin olmadığı sakin, dalgalı bir yerdeydim. iyi derece yüzme de bilmem.
bir ara kontrolü tamamen kaybettiğimi ve çırpındıkça suyun dibine battığımı hatırlıyorum.
bilincim kapanmak üzereyken nasıl ve ne şekilde kendimi kıyıya attım bilmiyorum.
ama aklımda en çok yer eden şey ''sanırım her şey buraya kadarmış..'' düşüncesiydi, görebildiğim sonsuz maviliğe karşı.
kendimi kıyaya attım, kalbim öyle hızlı atıyor ki yerinden çıkacak.
nefessiz kalmışım. kötüydü be.
haricen şoförlüğünü bilmediğim herkesin arabasına binmemem gerektiğini öğrendiğim bir olay.
üniversiteye derse geçeceğim, yaşlı bir komşumuz ısrarla beni çarşıya bırakmayı teklif etti. ısrar üzerine kabul ettim.
kavşakta kırmızıya yakalanmak üzereydik ki amcam gaza bastı ve kavşaktan dönüşe geçti.
bu arada diğer taraf hareketlendi.
dönerken amcanın civic ortada stop etti. kamyon üstümüze doğru tam gaz geliyor.
amca arabayı karşıya zor attı ve kendisi de arabadan inip derin derin nefes aldı, kalp krizi geçiyordu.
kavşakta kamyon otomobili ezdi, 4 ölü haberine konu oluyordum az daha allah korusun.
6 şubat 2023 depreminde de bu hissi yakından hissettim.
iki depremde de depremler o kadar uzun sürdü ki, boğulmadan bu yana ilk kez çok ciddi bir şekilde ''her şey buraya kadar galiba..'' hissini yaşamıştım.