bir tek anneniz yanar ardınızdan. geriye kalan kimse sizin acınızı çok fazla taşımaz. bundan 3 yıl önce babamı kaybettiğimizde gece saat 1 di. ağlayanlar,bağıranlar birbirine karıştı her yer feryat figan. saat 5 oldu deminden beri ağlayıp duranlar yahu acıktık bişey mi yesek diye lokanta aramaya başladılar. hayat devam ediyor,kimse sen öldün diye ölmüyor. dediğim gibi bir tek annen gerçekten üzülür ve zannederim o acı hiç eksilmez. sadece rutinleşir.
hayatlarında olduğumuz için kaç kişi sevinir sorunsalıdır . bu soruları kendisine sormaması için, kişinin hayatına acil çeki düzen vermesi şarttır . çünkü diri , ölüden daha kıymetlidir . iyi kelam ettim .
Bu halin bir nevi test sürüşü için kendinizi hapse attıracak bir suç işleyin (günümüz türkiyesinde pek zor değil malum) sonra siz hapisteyken sizi kim arıyor, soruyor, halinizi merak ediyor
birçok intihar vakası çevresinde onu sevenleri cezalandırmak için ortaya çıkar. bazı intiharlarsa seven kişilerin üzülmemesi için ertelenir veya vazgeçilir. insanların çevresine verebileceği en etkili mesajlardan biri isteyerek ya da istemeden ölüm halidir. her insanın ölümü yakınlarından başlayarak birçok kişiye derin mesajlar iletir. sevgiyi ucuz zevklere ve bencilliğine tercih eden insanlar er geç bunun sonucuyla yüzleşir. kimin üzülüp üzülmeyeceği de kan bağı hariç insanlara sunduğumuz kalbimizle ilgilidir, ama kim üzülür üzerinden düşünmek değil, vicdanen iyi kaldığımızla ilgili kişisel bütünlüğümüzü sağlamamız daha önemli gibi. özellikle ilerleyen yaşlarda önümüze çıkacak temel psikolojik gündemlerimizden biri bu olur. neyi yaptığın ya da yapmadığın zamanın akışkanlığında akıp gitse de kalan tortular geçmişin izi olarak ruhumuza işlenmiştir.