Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler. Bavullarını gösteriyorlar.
Bir bakmışlar Uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. içinden kaptan pilotla yardımcı pilot inmişler.
Yolcular fena halde şaşırmışlar.Nasıl şaşırmasınlar.
Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması. Tasmanın ucunda bir köpek. Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa.
Günlerden 1 Nisan değil ama'Şaka herhalde' demiş yolcular doluşmuşlar uçağa. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış. Yolcular endişelenmeye başlamışlar. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.Uçak iyice hızlanmış. Bazı yolcular paniklemiş dua etmeye başlamışlar.
Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra betonun bitip cimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş:
'Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!'
Bu dünya mesajı:
Dünyada nice kör yöneticiler var...
Çığlık atmaktan vazgeçmeyin !!!
Bizde geçtik o yollardan zaman zaman hala geçerim tamamen bilinçsizlik ve tatminsizlikten oluşan sanrılar. Mutluluk diye bişi yoktur bu sadece anlık güzelliklerin anlık huzurların adlandırılışıdır.
eğer mutlu olmak istiyorsanız, bu kolay. başkaları kadar mutlu olmak istiyorsanız Bu imkansız
Montesquieu
Edvard Munch'ün bir anksiyete nöbetinin getirisi olan sanat eseridir.
Munch, bu eserinin çıkış hikayesini şöyle anlatıyor:
"Yolda iki arkadaşımla beraber yürüyorduk, güneş batıyordu derin bir melankoliye boğuldum. Birden gökyüzü kan kırmızı oldu. Durdum ve korkuluklara dayandım, kendimi korkunç yorgun hissediyordum. Şehrin ve lacivert fiyortun üstündeki gökyüzünde kan ve kılıç gibi asılı duran, alev gibi yanan bulutlara baktım. Arkadaşlarım yürümeye devam ettiler. Ben olduğum yerde anksiyete içinde titremeye başladım ve doğadan yükselen muazzam ve sonsuz bir çığlık sesi duydum."