türkiye'nin bütün yüklerini çeken heman, süperman aynı zamanda herkül olan başbakanın seksolojik ifadesidir.
şimdi bizden 10 kişinin tayyipin başbakanlık görevinin 1 günlük yoğunluğunun altından kalkamayacağı yönünde iddialar var. bunlara gülüp geçiyorum.
biraz daha ciddiye alıp cevap versem adresini bulmaz, bir kör bu yazıları anlayamaz. anlayacak kadar görseydi gözleri, şimdi bu satırlar yoktu.
cevap vermesek bu sefer "yaaa pışııık" diyecekler.
sözlük başında oturmayı hakir görüp, yetmezmiş gibi bunları sözlükte yazanlara cevabını versen ne anlayacaklar?
çırılçıplak kadın fotoğraflarını basanların yakın akrabalarında bulunan kadınların fotoğraflarını da yayımlamalarıyla eşitliğin sağlanabileceği durumdur ve de başbakan bu durumda da haksız çıkacaktır.
>çırılçıplak kadın resimlerini siz basıyorsunuz
<tamam padişahım sizin medya bassın
>yok olmaz, siz basmasını iyi bilirsiniz. daha da bakmam. şaka lan bakarım.
>çırılçıplak kadın resimlerini siz basıyorsunuz
<...
>hatta çırılçıplak porno yıldızlarına da siz basıyorsunuz
<...
>hayat mı ulan bu
<...
>saat kaç, lafa daldım da katarlı şeyh gelecekti almaya gidelim zamanını geçirmeden. bana çırılçıplak kadın resimleri getirecek.
tayyip erdoğan aynı konuşmanın devamında "hangilerine karıştık? veya engelledik?" tarzı bir söz söylemiştir.
şimdi istanbulda yasaklanan mayo reklamlarını yahut sansürlenen musallat filminin afişlerini hatılatmak isterim kendilerine. belki gaztelere karışamadılar ama mayo reklamlarını engelleyip, üstü çıplak olan bir adamın yer aldığı film afişinde photoshop yaparak afişle oynadılar.
oy veren kitlenin çoğunun abaza gençlik olduğunu;
bunların aynı zamanda etrafındaki kadınları kapatarak namuslu görünmeye çalıştığını; açık kadınlara yiyecek gibi bakanlardan olduğunu bilmeyen bir başbakana ait laf.
+çırılçıplak kadın resimleri basıyorsunuz matbaaları yasaklıyorum
-ama efenim halk ne der?
+halkı bırak bize bişey olmasın. ne diyordum sevgililer günü geldi gülü yasaklıyorum
-ama efenim gül olmaz. c.başkanı ne der.
+aha aha o benim eleman zaten. nefes de alınmayacak bundan sonra saatli olacak.
-tabii efenim haklısınız ortaçağ bize gelmesin biz ona gidelim masrafsız olur.
+aferim ulan öğreniyorsun.
-bize bişey olmasın sayın başbakanım
yalaka yazılı basın-yayın organlarının ne gibi bir karşılık vereceğini merak ettiğim durumdur. eğer arka sayfalarına türbanlı bayan resimleri koymazlarsa, ne gibi bir ters tepki vereceklerini merak ediyorum açıkçası. yerse tabii.
ayrıca olay şurda kopmuş, şurda hedef gösterilmiştir;
"Affedersiniz, gazetelerinin baş köşelerinde bu toplumun ahlak değerleriyle tamamen ters düşen çırılçıplak kadın resimlerini siz basıyorsunuz. Basıyorlar mı? Basıyorlar. Affedersiniz, ilavelerinizde her şey tamamıyla ortada. Bugüne kadar ne yapıldı, hangi müdahale yapıldı, yasama ve yürütme olarak? Bizim yaptığımız veya yapacağımız herhangi bir şey mi var? Yaptık mı, hayır. O zaman nedir bu feryat? Biz ne diyorduk? Ne haliniz varsa görün. Halk zaten sizi nereye getirecekse getirir."
çok tehlikeli bir laftır. gaza gelmiş başbakan hızını alamayarak ağzındaki baklayı çıkarmıştır. başbakan kişisel olarak kadın çıplaklığı üzerinden ticari rant sağlamayı ahlaki bulmuyor olabilir. ben de bulmuyorum. ancak başbakan kişisel olarak böyle bir görüşü paylaşma lüksüne sahip değil. başbakan bu ülkeyi geriyor, önce türbanla şimdi de bu ve benzeri laflarla, başbakan ne yaptığını şaşırmış durumda...
-batının ahlaksızlıklarını aldık.
-türban özgürlüktür, üniversiteye diğer kıyafetlerle nasıl girilebiliyorsa bununla da girilmelidir.
-gazetelere çırılçıplak kadın resimleri basıyorsunuz.
sayın başbakan hemen bu çırılçıplak kadın resmi basan gazetenin adını vermelidir. böyle bir gazete yoktur. ulan bulvar bile göğüs uçlarına yıldız falan koyuyor. hele ki kast edilen zerre kadar sevmediğim doğan medyasının milliyet, hürriyet gibi gazeteleriyse daha da kötü durum. başbakan türkiye'yi germemelidir. işini yapmalıdır. başbakan toplumsal kamplaşma ateşinin altına odun atmamalıdır. işini yapmalıdır. başbakan bölücü değil birleştirici olmalıdır. zorla sinir merkezlerini kurcalayıp, sonra da biz kefenle yola çıktık demek devlet ciddiyeti değil, kenar mahalle kabadayısı pervasızlığıdır.