lezbiyen kelimesindeki bütün sesli harfler ince ya, o yüzden lezbiyenlerden hoşlanan tipler var. sen bi de ablacıları gör. kıçına neft yağı sürülmüşcesine girecek delik ararsın.
bazı günler seve seve işe gidilir, bazı günler de sike sike. pazartesini sevmeyen adamın da kaderi böyleymiş demek.
bu arada öyle bir ülke ki, herkes fakirlikten şikayetçi, herkes açlıktan sefaletten nemalanır hayıflanır ama kimse çalışmak istemez. tuhafız vesselam.
14 yaşında oluşuyla olgun sözlük yazarlarına çeki düzen vermeleri gerektiğini hatırlatmıştır. varlığı bir çeki düzen demektir. 14 lan, yanında sigara bile içemezsin edemezsin. hallerinize çeki düzen verin beyler, 14 varsa 10 da vardır 12 de. canım sıkıldı iyice.
95'li demek, yani 14 yaşında olmak. bir anda nerde olduğumu şaşırdım. eğer "kendimden biliyorum" deniyorsa, kimlere ayar veriyoruz, kimlere laf anlatıyoruz diyeceğim bir durum olacak. şefkat damarları kabartır bu durum. (bkz: eyvahlar olsun)
domuz eti yemiştir, derler. ben o insanlara bir şey demem. olayın diğer yönüne bakmalı. otobüste yan yana otururken uzun bir birliktelik yaşadığım hiç kimseyi kıskanmadım, domuz etiyle bir ilgisi olmak zorunda değil netekim.
(bkz: istanbul trafiği)
şayet çok kişiyi tanımıyorsanız sözlükte, o zaman çok büyük bir farklılık yaşamazsınız. ha çaylak olmuşsunuz ha olmamışsınız. yazarken de tepki almıyorsunuzdur, çaylakken de. o sebeple üzülmeyin kırılmayın, hayatınızın tadını çıkarmaya bakın.
aslında kavram kargaşası bu. devran çağlar'larla, nejat alp'lerle büyüyen bir neslin yetiştirdiği çocukların ne kadar büyük yozlukları olabilir ki. o yüzden kızmayın, dövmeyin, anlayışlı olun, sevin onları.
hakkı devrim, bu programda oray eğin'i tatmin etmişe benziyor. verdiği ayarlar arşa uzadı. ama herifte öyle kaliteli bir surat var ki, eskimiyor. hakkı devrim erkekliğin pozitif tarafını kapsıyor. ama okan'ı kınadım. kaliteli bir programa böylesi saçma sapan boş konuşan adamları niye koyuyor anlamış değilim. çıldırttı beni iki dakikada.
ahmet mehmet muhammet abdullah ismail süleyman ve bilumum "bizim" isimlerimizdir bunlar. kasmayın, sıçmayın, götten kan alırlar. durduk yere de adamın asabını bozmayın. anladın sen onu!
bektaş karakterini acilen silmeleri gerekiyor. o eleman, anca seda sayan'ın reklam arasına girmeden önce şebeleklik yapması gereken bir komedyen (!) olabilir. ne işi var allasen!
toplamayla uğraşmamak gerek. pkk, direktoman hem sivilleri, bebekleri, korucuları, askerleri, gençleri, milisleri, pkk'lı eşkiya çocukları vs. herkesi öldürmüştür.
emel sayın'a kim dediyse "ellerin güzel", ota boka elini göstermek için tansaş'ın saçma sapan reklamında elindeki mikrofonla teberrüz etmiş olup, daha da öteye gidip, "diğer elim de süper" dercesine öpücükler yollamıştır. bu durum can sıkıcıdır, artık bu yapmacıklıklar komik durmakta, daha yalınlık sadelik ve zerafet önplana çıkmaktadır. fakat eski takımlar bunu bir türlü farkedememektedirler. elin güzel olsa ne olmasa ne. el mankeni mi olacaksın bu yaştan sonra emel teyze? sesin tamam yorumun tamam, sen ses sanatkarısın. uğraşma böyle şeylerle. ayrıca, ne işin var senin marketle mürketle. en son ne zaman gittiğini eminim sen bile hatırlamazsın. yardımcıların hizmetçilerin çıksa reklama, hadi tamam. saçma sapan işler oluyor bu ülkede. can sıkıcı.
bunu umursamazca diye kullanan ve hatta bundan cool bir tavır aparmaya çalışan gudik ve götik kıçımın edebiyatçılarına ingiliz usulü tepkimi dönüp göstermek istiyorum.
açılımı: umarsızca kelimesini umursamaz olarak anlayan, bilmediği halde bunu başlığa taşıyan yabancı insanların güzel türkçemizi öğrenmeleri de çok sevindirici. bu duruma umursamaz kalamazdım.
televizyonda seyrediyorum da, (günahım kadar sevmem de) sağlık durumunun iç açıcı gözükmemesi üzücü. sağlığına dikkat etmesi gerekiyor, yoksa yakın bir zamanda hakkında kötü bir haber alınabilir diye korkarım. (sevmesem de ölmesini başına bir iş gelmesini hiç bir insan gibi ben de istemem, ama kılımdır o ayrı)