çok şey anlatan şiirler ve yazılar

entry68 galeri1
    26.
  1. insanlarda güzel olan yüzdür, yüzde güzel olan gözdür ama insanı insan yapan aslında ağzından çıkan sözdür!...
    0 ...
  2. 27.
  3. Gözlerin

    Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
    Buluşmak seninle bir akşam üstü
    Umarsız şarkılar,dudağımda bir yarım ezgi
    Sığınmak gözlerine,sığınmak bir akşamüstü
    Gözlerin bir çığlık,bir yaralı haykırış
    Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi

    Bir orman bir gece kar altındayken
    Çocuksu,uçarı koşmak seninle
    Elini avcumda bulup yitirmek
    Sığınmak ellerine bir gece vakti
    Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek
    Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken

    Bir kenti böylece bırakıp gitmek
    içinde bin kaygı,binbir soruyla
    Bitmeyen bir şarkı,dudağında bir yarım ezgi
    Sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu

    Gözlerin bir çığlık,bir yaralı haykırış
    Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
    Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek
    Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken

    Zülfü Livaneli
    0 ...
  4. 28.
  5. yağmurlardan sonra büyürmüş başak,
    meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
    bir gün gözlerimin ta içine bak;
    anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
    yağmurlardan sonra büyürmüş başak...

    sezai karakoç
    2 ...
  6. 29.
  7. bütün bildiklerini yapan ile bütün yaptıklarını bilen...

    yarışa giriştiler; birincisi kazandı.

    savaştılar; ikincisi yendi.
    3 ...
  8. 30.
  9. Başka biri olacaksın istemesen de
    Tenine başka bir ten dokunduğunda
    Gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle
    Başka bir nefesle karıştğında nefesin.

    Başka biri olacaksın istemesen de
    Gece uykunda ya da gün ortasında
    irkileceksin apansız bir duyguyla
    Bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi.

    Başka biri olacaksın istemesen de
    Bakışlarımın izini taşıyan giysilerin
    Tüketecek ömürlerini birer birer
    Değişecek yeri bir dolabın, pencerede bir çiçeğin.

    Başka biri olacaksın istemesen de
    Dudaklarında benden sonraki bir çizgi
    Tanımadığım bir ton gülüşünde
    Ve artık beni unutmaya başlayan gözlerin.

    Sonra, sonra başka birisin.

    ATAOL BEHRAMOĞLU
    0 ...
  10. 31.
  11. Bizim avludan mı kalkacak cenazem?
    Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan?
    Asansöre sığmaz tabut,
    merdivenler daracık

    Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,
    belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu,
    belki ıslak asfaltıyla yağmur.
    Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi.

    Kamyona, yerli gelenekle,yüzüm açık yükleneceksem,
    bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden; uğurdur.
    Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma,
    meraklıdır ölülere çocuklar.

    Bakacak arkamdan mutfak penceremiz.
    Balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla.
    Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar.
    Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinize...

    nazım hikmet
    1 ...
  12. 32.
  13. sen bana bakma
    ben senin baktığın yerde olurum.*
    0 ...
  14. 33.
  15. 34.
  16. KIZ ÇOCUĞU

    Kapıları çalan benim
    kapıları birer birer.
    Gözünüze görünemem
    göze görünmez ölüler.

    Hiroşima'da öleli
    oluyor bir on yıl kadar.
    Yedi yaşında bir kızım,
    büyümez ölü çocuklar.

    Saçlarım tutuştu önce,
    gözlerim yandı kavruldu.
    Bir avuç kül oluverdim,
    külüm havaya savruldu.

    Benim sizden kendim için
    hiçbir şey istediğim yok.
    Şeker bile yiyemez ki
    kâat gibi yanan çocuk.

    Çalıyorum kapınızı,
    teyze, amca, bir imza ver.
    Çocuklar öldürülmesin,
    şeker de yiyebilsinler.

    NAZIM HiKMET
    0 ...
  17. 35.
  18. ''mahzun bakışlı çocuk, sınama kalbimi.''
    1 ...
  19. 36.
  20. üstat sezai karakoçun monna rossa şiiridir (şiirin adı aynen böyledir).
    0 ...
  21. 37.
  22. Daha az seviyorum seni..
    Giderek daha az..
    Unutur gibi seviyorum..
    Azala azala..
    Aramızdaki uzaklığın karanlığında..

    Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
    Daha az seviyorum seni..
    Kendini iyileştiren bir yara gibi..
    Daha az..
    Ve zamanla..

    Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
    Uzak dağ kışlalarında..
    Görmüyoruz birbirimizi..
    Usul usul sis iniyor..
    Kopmuş yollara..
    Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
    Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
    Sevgilim sevgilim
    Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
    Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..

    Artık daha az seviyorum seni..
    Unutur gibi..ölür gibi daha az..
    Yeniden ödetiyorum kendime
    Onca aşkın öğretemediğini..
    Kolay değildi..
    Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben..
    Kaç acı birden imtihan etti beni..
    Bir tek gece vardır insanın hayatında..
    Ömür boyu sürer nöbeti..
    Bu da öyleydi..
    iyi ol..
    Sağ ol..
    Uzak ol..
    Ama bir daha görme beni..
    MURATHAN MUNGAN
    0 ...
  23. 38.
  24. ayna
    gümüşüm ve doğruyum. önyargılarım yok
    gördüğüm her şeyi yutuveririm bir anda
    olduğu gibi, aşkın veya nefretin sisiyle kaplı değilim
    zalim değilim, içtenim yalnızca
    küçük bir tanrının gözüyüm, dört köşeli.
    çoğu zaman karşı duvarın üzerinde düşüncelere dalarım
    pembedir duvar, benekli. öyle uzun zaman baktım ki ona
    kalbimin bir parçası olduğunu düşünüyorum. fakat titriyor.
    yüzler ve karanlık ayırıyor bizi tekrar tekrar

    şimdi bir gölüm. bir kadın eğiliyor üzerime,
    erimimi arıyor gerçekte ne olduğunu anlamak için
    sonra bu yalancılara dönüyor, mumlara veya aya.
    sırtını görüyorum ve sadakatle yansıtıyorum sırtını
    gözyaşlarıyla ve bir el hareketiyle ödüllendiriyor beni
    önemliyim onun için. geliyor, gidiyor.
    her sabah onun yüzü alıyor karanlığın yerini
    i̇çimde genç bir kızı boğdu ve içimde genç bir kadın
    havalanıyor ona doğru günden güne, korkunç bir balık gibi.

    sylvia plath
    0 ...
  25. 39.
  26. Canım Sıkıntı Sınırı
    aydınlıkta köhneliği belirginleşen ve kentte ve konutta hiçbir şey neyse ben oyum. öylesine
    bağsız ve yeğniyim ki bu hafifliğin şiddetinin bedelini bir gün öderim diye düşünüyorum.
    sanki varoluş beni cezalandırmak ister gibi; yoğunluğundan bana düşen payını benden geri
    alarak bu yoğunluğa, olur olmadık herkese ve her şeye fazlasıyla katlayarak sunuyor.
    ülkem yok, cinsim yok, soyum yok, ırkım yok; ve bunlara mal ettirici biricik güç, inancım
    yok. hiçlik tanrısının kayrasıyla kutsanmış ben yalnızca buna inanabilirim, ben. yere göğe
    zamana denize kayalara ve kuşlara da dokunan aynı tanrı değil mi? bu kutla tanrının
    yönetkenliğinde, olmayan ellerimle bir yok-tanrı’yı tutuyor ve ölçüyorum yokluğun ağırlığını.
    kefe’lerinden birine onun oylumu pekâlâ sığıyor, diğerine duygular, duyumlar ve düşünceler
    yığılıyor, işte yetkin eşitlik…her gün her gece bu eşitliğin bilgisiyle geçiyor. bir eskiciden
    satın alınmış bu teraziyi birgün başka bir eskiciye vereceğim, o gün, tozanlarım her bir yana
    dağılıp toprağın suyun ölümsüzlüğüne eklemlenecekler ve ben özgürleşeceğim.

    Nilgün Marmara
    0 ...
  27. 40.
  28. üçüncü şahıs-atilla ilhan
    0 ...
  29. 41.
  30. SERENAD

    Yeşil pencerenden bir gül at bana,
    Işıklarla dolsun kalbimin içi.
    Geldim işte mevsim gibi kapına
    Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.

    Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
    Ben aşkımla bahar getirdim sana;
    Tozlu yollarından geçtiğim uzak
    iklimden şarkılar getirdim sana.

    Şeffaf damlalarla titreyen, ağır
    Koncanın altında bükülmüş her sak.
    Seninçin dallardan süzülen ıtır,
    Seninçin karanfil, yasemin zambak...

    Bir kuş sesi gelir dudaklarından;
    Gözlerin, gönlümde açan nergisler.
    Düşen öpüşlerdir dudaklarından
    Mor akasyalarda ürperen seher.

    Pencerenden bir gül attığın zaman
    Işıkla dolacak kalbimin içi.
    Geçiyorum mevsim gibi kapından
    Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.

    Ahmet Muhip DIRANAS

    (bkz: budur)
    0 ...
  31. 42.
  32. iMLÂSIZ

    Ayağı kayan bir çocuk
    Kadar şaşkınım, bilemedim
    Düz yolda yürümenin imlâsını
    Kanayan dizlerime bakıp da
    Ağlamayı öğrenemediğim gibi

    Sevgilisi değildim kadınlarımın*
    Bir papağan tüneğiydim belki
    Ama birkaç sözcük öğrendiysem
    Kadınlardan* öğrendim, yine de
    Bilemedim sevgilim diyebilmeyi

    Büyülendim ama büyüyemedim
    Aklım ermedi aynalara ve suya
    Yüzümü gösterip kalbimi neden
    Sakladıklarını öğrenemedim
    Şaşkınım, cahilim ben bu dünyada.

    AHMET TELLi
    0 ...
  33. 43.
  34. - dostum boş yere dünya gamını yeme; boş yere şu yıpranmış dünyanın derdiyle dertlenme; olan oldu, geçen geçti; olmayansa daha belirmedi; hoş olmaya bak; olanın, olmayanın gamına dalma.

    - aklını başına al; zaman pek kötüdür; tozu dumana katmadadır; emin olarak oturma; devranın pençesi pek yırtıcıdır; zaman, ağzına baklava koysa, helva verse sakın inanma; zehirlidir o baklava; ağıyla karışmıştır o helva.
    *
    0 ...
  35. 44.
  36. 45.
  37. geçmiş günü beyhude yere yad etme.
    bir gelmemiş an için de feryad etme.
    geçmiş gelecek masal bütün bunlar hep.
    eğlenmene bak ömrünü berbad etme.
    *
    0 ...
  38. 46.
  39. atatürk'ün gençliğe hitabesi

    ey türk gençliği!

    birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    mustafa kemal atatürk
    20 ekim 1927
    4 ...
  40. 47.
  41. keşke hep masum kalsaydın benim için,
    uzaktan ve duvarlara dayanarak izleseydim seni.
    keşke tanışmamıza hiç fırsat olmasaydı.
    ve seni hayatıma şeker misali karıştırmasaydım
    hayat kavramım senden ibaret olmasaydı keşke.
    seni hayatımın öznesi yaptım da ne oldu ?
    her gece bir acı, her anımda yaralı bir kalp...
    öznesi olmayan bir hayata mahkûm bir nesne kaldım sayende.
    oysa ne kadar masumdun önceleri,
    bir gülerdin dünya gülerdi sanki.
    kazara göz göze gelsek yıkılırdı içim.
    öpülesi bir el uzanırdı tenime,
    dokunurdu içime işlercesine.
    ne güzeldi eskiden, uzaktan seyreder,
    en yakınlarıma anlatırdım seni.
    ne masumdun sen bana.
    aniden çıkınca karşıma,
    yağmuruna kavuşmuş toprak misali sevindi yüreğim.
    bıraksaydınız da yalnız kalsaydım..
    2 ...
  42. 48.
  43. birçoğu cemal süreya'nın kaleminden çıkmıştır. gelip içeride bi'yerlere batmıştır.
    3 ...
  44. 49.
  45. HERSEY SENDE GiZLi

    Yerin seni cektigi kadar agirsin
    Kanatlarin cirpindigi kadar hafif..
    Kalbinin attigi kadar canlisin
    Gozlerinin uzagi gordugu kadar genc...
    Sevdiklerin kadar iyisin
    Nefret ettiklerin kadar kotu..
    Ne renk olursa olsun kasin gozun
    Karsindakinin gordugudur rengin..
    Yasadiklarini kar sayma:
    Yasadigin kadar yakinsin sonuna;
    Ne kadar yasarsan yasa,
    Sevdigin kadardir omrun..
    Gulebildigin kadar mutlusun
    Uzulme bil ki agladigin kadar guleceksin
    Sakin bitti sanma her seyi,sevdigin kadar
    sevileceksin.
    Gunesin dogusundadir doganin sana verdigi deger
    ve karsindakine deger verdigin kadar insansin
    Bir gun yalan soyleyeceksen eger
    Birak karsindaki sana guvendigi kadar inansin.
    Ay isigindadir sevgiliye duyulan hasret
    ve sevgiline hasret kaldigin kadar ona yakinsin
    Unutma yagmurun yagdigi kadar islaksin
    Günesin seni isittigi kadar sicak.
    Kendini yalniz hissetigin kadar yalnizsin
    ve guclu hissettigin kadar guclu.
    Kendini guzel hissettigin kadar guzelsin.. iste budur
    hayat!
    Iste budur yasamak bunu hatirladigin kadar yasarsin
    Bunu unuttugunda aldigin her nefes kadar usursun
    ve karsindakini unuttugun kadar cabuk unutulursun
    Cicek sulandigikadar guzeldir
    Kuslar otebildigi kadar sevimli
    Bebek agladigi kadar bebektir
    ve herseyi ögrendigin kadar bilirsin bunu da ogren,
    SEVDIGIN KADAR SEVILIRSIN.
    ( can yücel).
    3 ...
  46. 50.
  47. gelecegim, bekle dedi, gitti.
    ben beklemedim,
    o da gelmedi
    ölüm gibi birsey oldu.
    ama kimse ölmedi !

    özdemir asaf
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük