bugün

nazım hikmet'in mavi limanşiirinin cem karacatarafından yorumlanışının adıdır.

cok yorgunum
beni bekleme kaptan
cok yorgunum
beni bekleme kaptan
seyir defterini baskasi yazsin
seyir defterini baskasi yazsin
cinarli kubbeli mavi bir liman
beni o limana cikaramazsin
beni o limana cikaramazsin

cinarli kubbeli mavi bir liman
beni o limana cikaramazsin
beni o limana cikaramazsin

cok yorgunum
beni bekleme kaptan
cem karaca bu şarkıyı öyle içli bir şekilde söyler ki insanın alıp başını gidesi gelir..
cinarli kubbeli mavi bir liman'dan kastedilen bir cami ve avludaki musalla taşı mıdır bilinmez.
"cinarli kubbeli mavi bir liman beni o limana cikaramazsin..." dizelerini okurkenki haykırışıyla ferhat göçerin sesinin gücünü ortaya koyduğu şiirdir. bu dizeleri okurken arka plandaki sert fon müziği de hoş bir hava katmıştır. ferhat göçer, ayrıca bu şiire çizgi film şeklinde nazım hikmet ve cem karaca'ya saygı duruşu niteliğinde bir klip de çekmiş bulunmaktadır.
dermanım bitmiştir, gözlerimdeki ışık söndü sönecektir, sanki bütün dünyanın ağırlığı omuzlarımın üzerindedir; kanaatimce işte böyle bir zamanda yazılmıştır, bestelenmiştir ve böyle zamanlarda dinlenmelidir..
cem karaca'dan sonra ferhat göçer'in yorumunun biraz sönük kaldığı, nazım hikmet şiiridir.
eve gelince , ev islerinde yirtmak icin söylenmesi muhtemel cümle...
cem karaca'nın enfes sesinden dinlediğiniz zaman bezgin olmasanız bile sizi bezgin ruh haline sokan bir parçadır. arkadaki martı ve deniz sesleri ile mükemmel bir şarkıdır. tabiki de mükemmel bir şiirdir aynı zamanda.
nazım hikmet'le, cem karaca'nın doyumsuz buluşması.
sözlerin konuştuğu bir nazım hikmet şiiri ve cem karaca iyiki varmış dedirten şarkıdır...
cem karaca'nın nazım hikmet'in şiirini içine işlettiği parçadır, içtenliğini anlamamak olanaksızlıktır..
aynı zamanda ferhat göçer'in de ilk albümünde yorumladığı şarkı.
eğer hayat tüm ağırlığıyla çökmüşse üstünüze, acılar biriktirmişseniz en derininden, hayal kırıklıklarınızın sayısını bile hatırlamıyorsanız, yalnızlığınız demirden bir külçe gibiyse ve onu hep sırtınızda taşıyorsanız, tüm bu yaşadıklarınızı anlatacak gücünüz kalmamışsa birde üstüne dudaklarınızdan dökülen kırık dökük bir cümledir çok yorgunum...
az önce sarı sıcak programında volkan konak, ferhat göçer ikilisi tarafından iç acıtan bir şekilde söylenen şarkıdır. koca koca şairlerin vatan hasretiyle yanarken yazdığı sözleri her gün onlarca kere söylemekten utanç duyduğum söz öbeği.

cok yorgunum
beni bekleme kaptan...
Bir şaheser. Cem karaca mükemmel söylemiştir. Ferhat göçer de fena değildi hani.
nazım hikmet'in sürgün yıllarında, istanbul'a olan özlemini anlattığı yürek sızlatan şiir.
kadınların sevişmemek için uydurdukları bahanelerden sadece bir tanesi.
(bkz: beni bekleme kaptan)
(bkz: seyir defterini başkası yazsın)
(bkz: cinarli kubbeli mavi bir liman)
(bkz: beni o limana cikaramazsin)
(bkz: kuş sesleri)*
Ferhat Göçer'in bu şarkıyı söylemesinin tek iyi yanı klipte hem nazım Hikmet'e hem cem karaca'ya saygı duruşunda bulunmasıdır. yorumu; Cem karaca'nın yorumuyla kıyaslanmayacak kadar kötüdür.
bezginliklere gark olunmus, en tatli hayal için bile tirkesinizde bir ok olsa atacağiniza o oku kıracağiniz sadece ve sadece bir ağac olup kökleriniz ile topraga baglanip dallariniz ile bulutlara dokunmak isteyeceğiniz vakitlerde dinlenmesi farz olan şiir-şarki ve eserdir.

http://www.youtube.com/watch?v=gdUNnqC5P0Q&feature=related

ama beni bekle kaptan, agaç olmak istemiyorum odessanin bir saç telinden daha ince olan kumlarini dokunabilmek, şeytan adasindaki dreyfuss'un hücresini görmek, drina köprüsünün üstünde kapiyadaki visegrati görmek isterim, boş ver agac olmayi falan....

onu hayallerde yasamak lazimdir. yoksa albartros kusu yere konup sarsak sarsak yürümek kana dokunur, göklerde ihtişamli bir şekilde ucmak varken..?

ve hayat yine senaryonun disina cikiyor....
ferhat göçer isimli kasıntı, neresi tenor anlayamadığım şahsın yeniden yorumlamasıyla zavallı cem karaca'nın kemiklerinin tir tir titrediği şarkıdır.
eğer o şarkıyı bir kez yürekten dinleyebilseydi bu şahıs, ya da o güzel şiiri anlayarak okuyabilseydi, belki duyguyu yansıtabilirdi.
cem karaca'dan dinlerken, 'ya bu adamı kim nası çıkarabilir o limana' dedirtecek kadar acıyı hissedersin. hakkaten yorgundur sesi. düzenleme sözleri kutsayacak kadar yalındır..
her şey bağırmakla olmuyor be güzel kardeşim.. kendini kasmak yetmiyor her zaman..