seçimler sonunda antalya sonucunu "çok ama çok anormal" bulan sayın başbakanımızı onore etmek için 11 nisan 2009 cumartesi günü yapılması düşünülen zirvedir.
çok ama çok anormal olan şehrimizin katılımı en yüksek olan zirve organizasyonu olması umut edilmektedir. zirveye özellikle ankara'dan da ziyaretçiler beklenmektedir, "nasıl anormal olunur?" sorusunun cevabını bulabilirler.
mekan olarak kaleiçi'ndeki koyu siyah düşünülmektedir.
chp'li sözlük yazarlarının kutlama zirvesi olma olasılığı hiç ama hiç olmayan zirvedir. ki şahsen politize bir insanım ancak chp ile hiçbir organik bağım olmadığı gibi, chp'li de değilim hatta herhangi bir partili değilim, partizan değilim.
katilmayi cok istedigim ama ankarada oldugum icin katilamayacagim, biricik sehrim antalyamda duzenlenecek zirve. hemde kale icindeymis. gozumde canlaniverdi manzarasi bir an.of ulan gurbet...
gay bara gitmek isteyip gidemeyenlerin içten içe "acaba rica etsem giderler mi ki" diye soranların, olta atanların dışlanmayacağı zirve. herkesi çok seviyoruz, herkesin gönlü olsun, elinizden tutup gay bara da götürürüz, yeter ki muhabbetimize zarar gelmesin. parti geyikleri falan sözlükte olur, hiçbirimiz koyu siyahta memleket kurtaracağımızı düşünmüyoruz, gerçi alkolün etkisiyle, 3 kapılardan mehter marşı eşliğinde şehre ağır kayıplar verdirerek başımızda tacımızla fethetmeye kalkabiliriz onun garantisini de vermiyoruz.
gelcem ben diyenler aynısını zirve box'ta katılıyorum anacım ben diye belirtirlerse onların yapamadıkları esprileri suratlarına vurmayıp çok gülceğimiz zirve olacak. en çok onların esprilerine gülcez.
vay anasını yıllar sonra antalya zirveler dünyasına merhaba diyebilme ihtimalinin oluştuğunu düşündüğüm zirvedir. Hüzünlenmekteyim. Binaealeyh palaface ve the kene o karlı ve sisli günlerdeki ilk zirveleri hatırlayacaklardır.
tadımızı kaçıranların görmezden gelineceği zirve. not alıyoruz, zirveye kazaylan teşrif ederlerse aşağılayıcı bakışlarla aniden siyaset konuşmaya başlıcaz, hı ne anlamadık sinek mi vızıldıyo falan diycez, karşılarında biraları höpürdeterek ağzımızı şapırdatarak içcez. memedalişahin'e cüccüüük hareketi eşliğinde bir de topluca kapak hareketi yapıcaz, koreografi bile hazırladık inanın. onların uslubuyla daha anlaşılır olur diye.
katılımda rekor seviyede düşük ama gülme ve hatta gülmekten katılma seviyesinde çok yüksek bir zirve oldu kendisi. öncelikle, zirve değil, kendi aramızda, tepe, tepecik, höyük gibi isimler verdik. çünkü yazıyla üç, rakamla 3 kişiydik. en son atatürk caddesinin ortasında ve gecenin yarısında, sen fıkra anlatcan hayıırr en komik bi dakka ben anlatıcam diye tepindiğimizi hatırlıyorum, herhalde cıvıdığımız son noktaydı (önce anlatma savaşı paleface tarafından kazanıldı bu arada). herhalde cıvıdığımız diyorum çünkü sonrasında anlatılan fıkra " bi ingiliz bi fransız bi de temel bi uçağa binmişler. temel yine mi siz la diyip kendini aşağı atmış" fıkrası olaya tam olarak parmak bastı.
koyu siyah çıkışında elimizde kalan nadide paramız (15lira) için paleface'den gelen " e madem kokorec yiyelim" önerisi ve akabinde bu önerinin üstünde "ya yalnız ben kokorec yemem" fiyaskosu, soluğu midyecide almamıza sebep oldu. hani kaç midye yediğimizi biz sayamadık sonuçta kabuklar birleştirilerek sayılmak durumunda kalındı, tam cebimizdeki para kadar yemişiz. burda bimelek'in salaklığı da söz konusu olmadı değil, midyecinin yanında son 15lira geyiği döndürürsen adamda sana tam 15liralık kitler. ama midyecilere istisnasız sahip çıkarım, bu midye çok etli aplaya ayırıyorum kıyağını unutmuş değilim.
kroniktatminsiz'in birinci göbekten akrabası, action sevdiği için polislik sınavlarına hazırlanmakta olduğundan sırasıyla önce ben, sonra paleface polislerden niye nefret ettiğimizi anlattık.çok lazımmış gibi. (tabi bu noktada nerden baksanız efeslerin önemli bi miktarı içilmiş)
anlaşılmayan noktalar oldu, mesela kroniktatminsiz, haftasonu işe bi geliyo, bi gelmiyo diye seviniyodu, sonra muhasebeden eleman çıkarıyolardı falan ben o noktayı anlayamadım. onlarda benim hocama ayar(!!!!) verdiğim noktayı anlayamadılar, zira bi konu içinde 2 konu anlatıyodum çünkü, adamlar mavi ekran verdiler tabi direkt. hocadan aldığım 0,6 sözlü notunu (gs-fb maç skoruna istinaden- ben fenerliyim) benim hocaya verdiğim ayar olarak algılayıp, daha doğrusu bunu benim ayar gördüğüm sanıp, benim için "vah vah çokta genç henüz" diye üzülmüşler sanırım.
zirvenin ilk saatinde paleface'i örgütleyip kroniktatminsiz'e şu dakka senden nefret ediyoruz dedim (yaklaşık 1 saat kadar geç geldide) ama sonradan aslında ne büyük mucize başardığını düşündük, çünkü geldiği yer tam olarak lokasyon vermiyim ama dam üstünde saksağan diyeyim bir yerdi, normal şartlar altında, 1,5-2 saatten önce gelinmesi pek olası değil ordan. zaten bize çikolatalı gofrette almıştı, barıştık sonra. zirvenin son saatindeyse kroniktatminsiz'i örgütleyip bi dakka paleface şu dakka yaşamdan soğuttun, seni hiç sevmiyoruz bi adım önden yürü falan dedim. (ama ne için dedim onu hatırlamıyorum, hayır 5 dakka önce temel fıkrası falan anlatmışız, öyle sarhoş değiliz, dilimiz falan dolaşmıyo şükür ama kafa bi miktar güzel tabi)- antkart'ın mantığına karşı değilim ben uygulama şekline karşıyım falan gibi bi cümle kurduğu için olabilir yada ben atıyorumdur-
güzel bi zirveydi neticeten, gelen gelmeyen herkes saolsun. gelselerdi, onlarla da eğlenirdik. anlatılcak çok şey var ama ben şimdi gözleme yemeye gidiyorum, dönünce üşenmezsem editlerim.