bugün

eğer çevrenizdekileri rahatsız etmeden hız yapmayı başarabilen bir bisiklet sürücüsüyseniz,kaleiçinin o yokuş,sağı ve solu tarih kokan sokaklarından aşağı yani limana inip, marketten aldığınız birayla,yorgunluğunuzu deniz kokusu eşliğinde giderebilirsiniz.bu etkinliği yazları akşama doğru ki bu önemli bir ayrıntı kafanıza güneş geçmemesi için,baharlarda ise günün her saati gerçekleştirebilirsiniz.
kaleiçi nin sokakları ve yapıları antalya tarihinin izlerini taşır.dar sokakları vardır ve kaleiçinden aşağıya indiğinizde yat limanıyla karşılaşırsınız.burası eskiden gemilerin yanaşabileceği bir limandı fakat antalya ya endüstri limanının yapılmasıyla burası sadece yatların hizmetine girdi.antalya merkeze gelen turistlerin mutlaka gezip gördüğü yerdir burası.güzeldir, hoştur.antalya da öğrenci olmuş kişilerin azımsanamayacak kadar vakti kaleiçi sokaklarında geçmiştir.bünyesinde barlar, cafeler ve 2 tane ün yapmış clup bulundurmaktadır.
sevgili ile gezilmesi şartı ile gizli bahçesi ,castle ı ve daha bir çok yer ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
tamamına yakını restore edilmiş tarih kokan binaları, eski, dar, denize açılan sokakları ve eşsiz manzarasıyla antalya'yı antalya yapan yerlerden biridir.
şimdiye kadar ben burayı nasıl keşfedemedim diye iç geçirip pişman olduğum fakat yine de çok geç olmamakla beraber hayranlık katsayımı tavan yaptıran bence antalyanın en şirin, mimarisiyle tarih yolculuğuna çıkaran en nezih yeri!

şimdi de nerde ne yapılıra gelelim:

bi kere sevgilinizi alıp kalede o denize nazır restorana gidin arkadaş! yiyin için sonra da inin merdivenlerden denize girin. zamanın sevdicekle ve o muhteşem manzarayla nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile.

aralarda derelerde küçük otantik hediyelik eşya dükkanları var oralara da bi göz atın, farklı şeyler var.

olur da en son otobüsü kaçırır sabahlamak zorunda kalırsanız şayet dikkat edin ortam 01:00' dan sonra pek tekin değil, karışık kuruşuklarla dolu. pek girmeyin cadde içlerine doğru aman diyim büfenin birinden alın biralarınızı oturun sahilde romantizm yapın.
inanın bu herşeye değer.
fotoğrafçıların muhakkak akşam ziyaret etmesi gereken mekandır.
antalyayı antalya yapan yerlerdendir.ayaklara kara sular inene kadar gezilip daha sonra yat limanında manzaraya karşı 2 bira içilesidir.
antalya'ya yolu düşen herkesin mutlaka uğraması ve gezmesi gereken güzel yerlerdendir. ayrıca acıkanların mutlaka yolunun düşeceği efsane bir köfteciye sahip olan yerdir.

(bkz: son çare köftecisi)
antalya'nın tarihidir, çarşısıdır. Antalya'ya gidip orayı görmemek saçmalıktır.
Antalya nın en güzel yeridir.her santimi tarih kokar.yıllarca antalyada yaşadım şimdi tatil için geldim ve ani bi kararla kaleiçi ndeki butik otellerden birine yerleştim.burada kalmak benim için Anlatılamaz derecede huzur verici.geceleri arkadaşlarımla dolaşır,barlarını gezerdim ama kalmak hiç aklıma gelmezdi.olmayı en çok sevdiğim, en güzel anlarımı yaşadığım yerde kalmak çok güzel.
Zaman zaman gidilmesi gereken sağlam yerlerden biridir.
Antalya nın en güzel yeri.
Yerlisi tarafından esnafının 'kazıkçılıkla' suçlandığı Antalya semti, gözbebeği. Esnaf değilim ama buradaki esnaflara haksızlık yapıyorsunuz sayın Antalyalılar. Çocukluğundan beri kaleiçi'nde bulunan biri olarak anlatayım;

Burada colins, Levis gibi markalar bulamazsınız. Turiste hitap ettikleri için burbery, jack wolfskin, diesel, Tommy hilfiger gibi markalar vardır. Evet hepsi imitasyon ve fakedir. Fakat bir pantolona 100 TL isteyen esnafı suçlamadan önce durun anlatayım;

Herhangi bir şehrin herhangi bir Çarşısı'nda ortalama bir imitasyon pantolonun geliş fiyatı 10-15 tl'dir. Antalya için söylüyorum; kapalıyol'da kendinize 25-30 TL'ye imitasyon tommy hilfiger pantolon alabilirsiniz. Fakat Kaleiçi esnafına gelen ortalama bir Tommy hilfiger imitasyon pantolonu 20-25 Euro Arasında gelir. Bu da yaklaşık 62-77 TL arasındadır. Yani Oraya gelen imitasyon malın fiyatıyla sen gidip colin's'ten orijinal pantolon alabilirsin. Ama oradaki mal ile senin çarşıda aldığın mal aynı değildir, imitasyonun kalite farkıdır. Yoksa turistler kaleiçi'ni bildiği kadar kapalıyol'u da biliyor, gidip oradan 10 Euro'ya da pantolon alabilirler. Fakat aldıkları şeyin kalitesine bakıyorlar, bizim gibi salt marka düşkünü değiller. Kaleiçi'ndeki en küçük dükkanın yıllık ortalama 40 bin TL kirası olduğunu da hatırlatırım.
Esnafı babalara gelmiş Antalya'nın turizm merkezi. Sokaklar falan bomboş, esnafın yarısı kepenk açmıyor. Bir tek yerliye hitap eden Cafe/bar'lar iyi durumda.

Pazar hariç haftanın diğer 6 günü gelecek olanlara çayımızı, kahvemizi esirgemeyiz, beklerim.
Fazla beklentiye gerek kalmadan dolasip deniz kiyisina inebilecegin kivrimli yol.
Araç trafiğine kapatılırsa daha şahane olacak yer. Oturup biranı içerken götünün dibinden araba geçmesi pek hoş değil. Ama geçenlerde bi i8 gördüm böyle arabalar geçecekse açık kalabilir.
sığacık'ın gezmesi ve içinde kaybolması pek hoş muhiti.
Çok güzel yerdir fakat kaybolmaya müsait bir yer. Yokuş aşağı inerken iyide çıkarken baya zorluyor. Evet.
antalya' da bulunan, dar sokakları, hostelleri, müzeleri, takıcıları ile karadağ' ın kotor şehrini anımsatan, her mevsim dolu olan kafe ve barlara sahip yerleşim birimi.
Haftasonları üniversiteliler ve haftalık maaşını cebine koyduğu gibi soluğu alan serikliler, Alanyalılar sırf içip sıçmaya gelmeseler aslında Harika bir yer. hafta içi çok huzurluyuz ama haftasonu bok ediyorsunuz bütün rahatımızı.
kalenin içinde bir sandık,
deliğinden bakmışım kulpunu tutarken
aklım varmaz açmaya kapağını
sarmış, içindeki mavi ak denizin merakı.
bakışlarım titremekte bazısına
eski püskü sokaklarda seyre durmakta,
içine akmakta maktul göz bebeklerin.
gece telleri, uzanmış omuzlarıma ama
ellerim, boşluğunda bir mecalsizliğin.
yağmurun rayihası sararken palmiyeyi
çamurla sıvamıştı,
benim buharlaşan sidiğimi.
lodos vururken bir taşın yanında
ağzımdan çıkan alkolün kederini,
tıktı tekrar, velhasıl boğazıma.
marmaranın feçes kokan suları
alıp götürdü o gaip hazzı, içindeki insanlığın
ak denizinde fıydırılan şeyler
yine güneyin mavisinde,
akıp gömülü kaldı.
Gayri işeyemem içtikten sonra,
ne zaman görsem galatayı.
Dün gece Leman sam’ ın konser verdiği Antalya semti.
Cafe barların olduğu sokaklardan geçerken insanın önce morali tavan yapıyor endemik güzelliklere rastlayıp enerji dolduğu için, sonra morali eskisinden de beter şekilde tabana vuruyor tüm bu güzelliklerin yanından geçip gitmek hepsini başka bahara bırakmak zorunda olduğu için. Çarpışkan garson kızlardan, yoldan geçen seksilik abidelerine ve oradan da masalardaki milf turistlere hepsi baş döndürücüydü. Buranın bir başka özelliği de içtikten sonra gidilebilecek istanbul'a göre çok uygun esnaf lokantalarının bulunması adını unuttum bilmem ne ustada standart kaseden 2 3 kat büyük tabakta orgazm edici mercimek çorbası 7 liraydı. Alkolik oldum oralıymış daha önce görseydik bi uğrayıp selam verirdik.
akşamları daha bir kalabalıklaşan muratpaşa mevkisi.
antalya merkezin en turistik yeridir.