aslında ilk etapta ezik bir çocuk gibi düşünülür ama öyle değildir. çünkü bir insan 35 yaşına gelipte 5 yaşında oynadığı oyuncağını hatırlayabiliyorsa ve ona güzel anlamlar yükleyebiliyorsa elbette güzel yanları da vardır. zira belleği karışık değil küçük ama önemli bir ayrıntıyla geçmişe gidip gelir.
çocukluktan beri tek oyuncakla oynarım. nazar değmesin diye onun ne ismini ne cismini kimselere göstermem. onu gören bilen çok özel insanlar vardır. arada onlara gösterip usulca yerine koyarım. o arkadaşlarıma kalsa sabah akşam oynamak istiyorlar oyuncağımla ama anısı var, hem de kırarlar eğerler bükerler filan diye uzun süre oynamalarına izin vermiyorum.
Muhtemel ki hayal gücü oldukça gelişmiş olan çocuktur.Şimdilerin oyuncak havuzunda boğulu,pilli bebeklerden masal dinleyerek uyuyan çocukları yanında kendi ile daha da bir barışık olduğu kesindir.Tek bir oyuncak ile türlü oyun kurabilmesi onu daha da kıvrak yapmıştır.Kadir kıymet bilmesi de cabasıdır.
Not:Çocuk, çok oyuncak ile çok sevgi ile mutlu olur..Geceleri pilli ayıların robotik sesli masal anlatıcılığına değil ebeveyn ağzından çıkan hikayelere ihtiyaç duyar..Çıkarın odalardan o abidik gubidik oyuncak çöplüğünü,çocuğunuzla bi zahmet kendiniz ilgilenin..
ece ayhan'ın ''mechul öğrenci anıtı'' şiirinde der ki;
''Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor
Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:
Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım.''
Ailesinin maddi durumu sıkıntılı olan çocuktur. Bir baba ve anne için eminim bu çok zordur. Çocukluğunu tek oyuncakla geçirmiş çocuk dışında birde, çocukluğunu başkasının oyuncakları ile geçirmiş çocuklarda vardır dünyamızda. ve hatta olayı birazdaha genişletirsek, çocukluğunda hiç barış görmemiş çocuklarda vardır.
öyle bir çocuk bulmanız imkansızdır. çünkü, çocuk için herşey oyuncaktır. kanepeler, perdeler, terlikler, kumanda, kapının önündeki toprak ve bir tas su, böcekler, kapılar bile..