bugün

genellikle psikologların kullandıkları cümledir. kişinin probleminin sebebi açıkca belli değilse ya da tespit edilemiyorsa, hastanın çocukluğuyla ilgili konuşulur, problemin kaynağı, kişinin çocukluğunda aranır.
yalandır efendim, tamamen yalan. her er kişinin yaşadığı sorunlar vardır kimisi dönemseldir ve kendiliğinden geçer. tedaviyi yapan uzman çocukluğa nekadar inerse okadar seans açar. nekadar seans okadar canlı para. e haliyle seans = para.
- çocukluğuna inmek lazım.
+ oralarıma ancak kocam iner.

(bkz: yarım elma)
Çocukluk Sonrasındaki dönemlerde görülen davranış bozukluklarının, bile bile yapılan yanlışların, gençlikte ve yetişkinlikte hissedilen yetersizlik duygusunun ve kaygıların kaynağını bulmak için söylenen söz.
0-7 yaş arası ebeveynlerin ilgisi alakası nasılsa öyle şekillendin oldu bitti mi yani? Hele bazı düşünürler var 0-3 yaş arasını baz alıyor. Diyelim ki olumsuzluklar eksikliklerle büyüdük, ne yapalım yaşamayalım mı bu hayatı?
Çevremizde tuttuğumuz insanların özellikleri,, seçtiğimiz iş, kendimize duyduğumuz güven hep o zamanlarda şekilleniyor güya.
haksızlık değil mi bu? En fazla 80 yıl yaşasan, senin kontrolünün sıfır olduğu dönemlerin karakterinin şekillenmesinde en çok etkili olan dönemin oluyor! Elinden bir şeyler geldiği vakitlerde de bunu pek farketmiyorsun, farkettiğinde de kemikleşmiş, kalıplaşmış inançlarını değiştirmen aşırı güç oluyor.
Tüm uzmanların ortak söylemi bu olduğuna göre Bir şekilde o dönemki travmalardan kurtulma, etkisinden çıkma, bağı koparma yolunu bulmak gerek. Geç kalmadan.