çocukluğa dair unutulmayan anılar

entry40 galeri1 ses1
    37.
  1. Henüz ilkokula bile gitmiyordum. Tıfılım. Babamla tüp kuyruğuna girmiştik. Kalabalık. 12 eylülün hemen ertesi günlerden biriydi. Sıra beklemeyi hala sevmem. Ta o zamandan belliymiş başıma buyrukluğum. Çıktım kuyruktan çaktırmadan. Başladım mahallede gezmeye. Hiç bilmediğim bir yer. Bizim iki mahalle yukarısı. Fakat tetikteyim sokakları sayıyorum. Bi kapı gördüm aralık. Daldım içeri kimse yok. Evin içindeyim. Kapıya yakın Merdivenlerin üzerinde kırmızı lambalı şahane bir oyuncak itfaiye arabası. Oynadım bir müddet. O kadar güzelini hiç görmemiştim. Çok geçmedi o çocukça rüyadan uyandırılmam. kapı açıldı. Orta yaşlarda bir kadın çıktı aniden odaların birinden. Hışımla üzerime yürüdüğünü -sende kimsin ? Çabuk defol git buradan- dediğini ve kadına yakalanmadan hemen sıvıştığımı hatırlıyorum. Neyse geri döndüm babamın yanına. baktım hala kuyrukta. bekliyordu sırtı dönük bana. Hiç fark etmemişti bile. Sessizce yanaştım yanına, sanki hiçbir şey olmamışcasına.
    1 ...
  2. 36.
  3. 35.
  4. O zamanlar 5 6 yaşlarında falandım. Çocukluk arkadaşımla beraber havuza düşen böceklere bakıyorduk ( böceklere karşı bi ilgim var o zamandan beri).
    Her neyse bakarken havuza düştüm.
    Ağzımda sakız hiç unutmam suyun altında gözümü açtım falan*.
    Anneannem çekip çıkarmıştı sonra sırtına alıp eve götürmüştü.
    Bu da böyle unutamadığım bi anım.
    0 ...
  5. 34.
  6. Hiç unutmam yazın evde kendi kendime takılıyordum baktım sinekler kaçışıp duruyor üşüdüler(!) galiba diye düşünerek halıya kibrit atıp ateş yaktım. Masumluk ve salaklık arasındaki ince çizgi...
    0 ...
  7. 34.
  8. bu biraz da itiraf gibi olacak ama olsun.

    yer: ilköğretim okulu, zaman: 4. sınıfa giderken.

    silgiyi yere düşürüp kızların altına bakmak falan moda tabii. ufuk diye bir arkadaşım vardı ve öğle yemeğinde herkes sınıftan gittiği zaman ceren diye bir kız ile birlikte sınıfta 3 kişi kalmıştık. o yaşta neyin libidosu hiç bilmiyorum. kız tahtada bir şeylerle uğraşıyor biz de arkasında kırk takla atıyoruz. ne sapıklık ama yahu. sonra gittik bu olayı diğer arkadaşlarımıza anlattık aptal gibi. ilhan diye bir ispiyoncu şerefsiz gidip kıza anlatmış bunlar sana böyle böyle diye, bir de s*k kelimesini kullanmış. sonra sınıf öğretmenimiz bizi çağırtmaz mı hademe odasına. öyle bir korku yok yani bittik, sıçtık falan düşünüyoruz. neyse bismillah deyip inkar etmeye karar verip girdik odaya.

    -ne yaptığınızı biliyorum, terbiyesiz herifler.
    +öğretmenim biz valla öyle bir şey yapmadık.
    -yemin yalancının şahididir.

    sustuk, boyunlar eğik.

    - bu yaşta nereden öğrendiniz bu küfürleri, s*k mik demişsiniz böyle lafları bir daha duyarsam eğer ağzınızdan ikinizi de eşek sudan gelinceye kadar döverim. şimdi defolun gidin.

    hahaha geri zekalı kız lafı neresinden anladıysa ya da ispitçi ilhan olayı nasıl anlattıysa artık böyle bir yanlış anlaşılma ile işin içinden sıyrıldık. meğer biz kıza seni s*kerim falan demişiz de. alelade bir küfür vakası zannetmiş öğretmen de. çok ciddi bir meseleydi aslında.

    not: Yaptığımdan çok pişman olmuştum. da hala anlayamam buluğ çağına bile girmemişken nasıl böyle istek duymuştuk, çok garip.
    4 ...
  9. 33.
  10. Bir taso oynardım ki ne oynamak. O yaslardaki en büyük tutkum. He bir de ağaca dalmadan da günü bitirmezdim . O zamanlar ki dünyam ne kadar küçükmüş, ne kadar huzurlu ve mutlu..
    0 ...
  11. 32.
  12. Kardeşimle kavga ediyorduk ben tokat attım kardeşim yüzünü bi çevirdi burnundan kan fışkırıyor. Böcek yerdim bi de. En sevdiğim top böceğiydi
    0 ...
  13. 31.
  14. topluca zile basıp kaçmak.

    ne kadar geri zekalıymışız.
    1 ...
  15. 30.
  16. o zamanlar eniştem ankara belediyesinin tanıtım işlerini yapıyordu. boruların üzerinde flamalar falan vardı, getirip bizim kömürlüğe koymuştu. mahallede bir çocuk külah attığımız o borulardan tüfek gibi bir şey yapmıştı. ben daha iyisini yaparım diye aldım oradan 7-8 boru baya büyük bir şey yaptım. gören çocuklar bizde isteriz dedi ve sonuç olarak tüm boruların bitmesi akabinde rahmetli babaanneme yüksek miktar bir para ödetmek zorunda kalmıştım.
    0 ...
  17. 29.
  18. duvardan yere kadar olan 1 metreden yüz üstü beton zemine çakılmış ve çenemi yarmıştım. bir de yılbaşı gecesi kanal arayayım diye evdeki televizyonu bozup evdeki diğer küçük televizyon ile idare etmiştik yılbaşı gecesi.
    6 ...
  19. 28.
  20. çocukken arabayla köye giderken yol kenarında görevde olan askerlere hep el sallardım onların da bana gülümseyip el sallaması mutlu ederdi.
    7 ...
  21. 27.
  22. Anı sıfatına girecek bir şeyim yok 2-3 tane kötü yaşanmışlıklarım var onun dışında hatırlamıyorum.
    1 ...
  23. 27.
  24. yaş 8.

    okuldan eve geldiğim vakitte , annemin muntazam şekilde hazırladığı beş çayı aperatiflerinden oluşan tabağımı kaparak casper , ninja kaplumbağalar , jetgiller triosuyla kendimden geçmek.

    kardeşle çorapları iç içe geçirerek oluşturduğumuz top'a benzer cisimle evin koridorlarında maç yapmak.

    bir de tarçınlı kurabiyem. mis.

    saf , temiz , iyi niyetli , sevgi dolu çocuklardık , şendik.
    7 ...
  25. 26.
  26. Henüz ilkokul yıllarımda bir gün sokakta Yere düşmem ve demir bir çubuğun dirseğime girmesi.. tuhaf bir şekilde sıcağı sıcağına acı hissetmeden evin kapısına gelip anne gömleğim kan oldu diye seslenmek ve annemin üstümdeki beyaz gömleğin sol tarafının tamamen lök gibi kana bulandığını görmesiyle bayılacak gibi olması.. acısı 2 dakika sonra çıktı tabii.. dikişler vs. Değişikti baya o ilk dakikalardaki acı hissetmeme durumu. Şok mudur nedir.
    22 ...
  27. 25.
  28. - komşunun yelloz kızının bisikletiyle övünmesi. yarışmaya karar vermemiz. yarışırken bi bebeğe çarpması. mahallenin ayağa kalkması. benimse kıza yaklaşıp yarışı ben kazandım noldu diye övünmem.

    -çok sevdiğim palio ile kaza yapmamız. sol arka tekerleğin yanına tarlası yanmış köylü oturuşuyla çöküp hüngür hüngür ağlamam. bu esnada yaş 6-7. babamın annemin kafasında derin kesiği saklayarak acile götürmeye çalışması. başıma gelip beni teselli etmeye çalışan çocuğa -ne annesi be arabamız kırıldı ona ağlıyorum diye çemkirmem.

    -birlikte fotoğraf çekinmeye itiraz ettiğim çocukla zorla aynı koltuğa oturtulmam. yaş 3-4. fotoğraf çekildikten sonra çocuğu koltuktan devirip yere atmam.

    -babamın bana çikolata almak için geç saatlere kadar çalıştığını bilmem. bu yüzden babama asla bana bunu alır mısın dememem. sevmem, istemiyorum gibi bahaneler uydurmam. babamın bunu fark etmesi ve üzülmesi.

    -öğlen uykularından nefret etmem. annemi aklım yettiğinden okula başlayana kadar öğlenleri uyuyorum diye kandırmış olmam. her gün en az iki saat mal mal şeyler düşünüp duvardaki tırtıklarla falan oynuydum.

    te allaam ya.
    8 ...
  29. 24.
  30. o zamanın parası ile 25 kuruş olan ekmek parası bulamamak.
    3 ...
  31. 23.
  32. iki kere çenemi yarmıştım. düşünce sağlam düşüyordum o zamanlar, hey gidi günler.
    2 ...
  33. 22.
  34. bes altı yaşlarında sokakta oynarken alt katımızda oturan dede elindeki poşetten bana ve arkadaşlarıma elma vermişti niyeyse baya şaşırmıştım çok hoşuma gitmişti. iyi insan örneğiydi o dede benim için.

    (bkz: hacı emmi)

    (bkz: hacemmi)
    4 ...
  35. 21.
  36. eski evimizin arkasında biraz büyükçene bir arazi vardı. orada top oynardık. benim pek topla, bağla, bahçeyle aram yoktu çok nadir dışarı çıkardım küçükken. o arazide şöyle bir sahneye denk geldim. bizim mahallede ki çocuklar 11 kişilik bir takım oluşturmuş, başka mahalleden 11 kişilik bir ekip gelmiş, bizim o ilk 11'de Adem diye bir çocuk vardı o üşenmemiş kartondan kupa yapmış, bizim takım yanında öteki mahalleden gelen takım sıraya dizilip önce istiklal marşı okudu, sonra sırayla birbirlerinin elini sıkıp maça başladı. bir mahalle maçında bu kadar ciddiyet görmemiştim.
    1 ...
  37. 20.
  38. yerde bulduğumuz 35 milyonu(35 tl) ateri salonlarında harcadığımız günlerdi.

    1 jeton 250.000(25 krş) du. Yiyecek içecek aldık yedik, içtik, oynadık, jeton dağıttık derken hala cebimizde 20 milyon kalmıştı. O parayı 3 günde bitirebilmiştik.
    2 ...
  39. 19.
  40. 18.
  41. yüzümün yanmasıdır. bendeki bu ateş tutkusu küçüklükten geliyor herhalde. henüz daha 8 yaşında, uslu bir çocuk olan ben mahallenin fırlama olan çocukları ile tanışmıştım. beraber gezerken bir mobilya üreten firmanın önünde atık olan bir teneke tiner bulmuştuk. çocukluk aklı ya aldık tineri mahallenin göbeğinde yere döküp döküp yakıyoruz. alevler yükseldikçe mutlu oluyoruz. kısa bir süre içerisinde tineri bitirdik. elimizde sadece teneke kaldı.

    tabi o zamanlar rahmetli savaş ay' ın programını filan vardı. böyle kocaman bir varil içerisinde ateş yanar, etrafında ise ateşin çıtırtısı eşliğinde sohbet eden insanlar olurdu. aklımıza o sahne geldi ve tenekeyi yakmaya karar verdik. kibrit bende olduğu içinde bu kutsal görev bana kalmıştı. ilk denememde rüzgarın azizliğine uğrayarak başarısız oldu. rüzgarı etkisiz hale getirmek için , tenekeye iyice sokuldum ve kibriti yakmayı başardım. tenekenin içerisine attığım anda ise, kocaman sarı bir şeyin beni sardığını ama bir kaç saniye sonra bıraktığını hatırlıyorum.

    çevremdeki insanlar bana çok korkmuş bir şekilde bakıyor fakat ben ise hiç bir şeyin farkında olmadan gülüyordum. çevreden gelen tepkilere dayanamayarak, en yakın bakkala koştum. aynada kendimi görür görmez ağlamaya başladım. terminatör misali, yüzümün yarısı değişik bir biçimde idi. ne kaş kalmış nede kirpik kalmıştı. saçımın bir miktarı da yanmıştı. ağlayarak ve koşarak eve koştum. beni o şekilde gören annemde ağlamaya başlamıştı....

    en çokta onları üzdüğüm için üzülmüştüm. yaklaşık 2 ay boyunca evden çıkmadan, okula gitmeden bir hayat yaşadım. dışarıya çıktığımda insanların bana garipser şekilde bakmasından rahatsız oluyordum. bu yüzden araba olmadan hastanede pansuman yaptırmaya bile gitmiyordum.

    çok şükür şimdi o günlerden en ufak bir iz kalmadı....
    1 ...
  42. 17.
  43. Bir gün mutfakta bir bardak çay gördüm. Tam benim istediğim gibi açık. Diktik içtim ama içmez olaydım. Bulaşık deterjanıymış meğersem. Tabi sonra acile gittik falan.

    Koluma serum takılırken hemşireye tokat atmıştım canımın acısından ne yaptığımı bilmiyorum tabi o zamanlar 10 yaşında falanım.

    Kurbağa yavrularını balık sanıp evde beslemek istemiştim her yerim yara olmuştu siğil atmış itler.

    Evden kaçıp bir gün boyunca elimde kıyafet dolu çantayla dolaşmıştım sonra eve geri dönmüştüm tabi.

    Benim arkadaşlarım biraz manyaktı. Beraber sopalarla kavgaya giderdik daha 12 yaşlarındayken. Neyse bir gün jandarma yakaladı bizi az daha nezarethaneye götürüyodu da ben ağlayınca bıraktı.

    Kardeşimi kıskandığım için psikoloğa gitmiştik orda bir sürü resim göstermişti kadın. Ben de ağlayarak annem artık beni sevmiyo elma istiyorum vermiyo hep kardeşimle ilgileniyolar demişim. Çocuk aklı tabi.
    2 ...
  44. 16.
  45. Bi kutu vazelini sacima surdukten sonra yedigim dayak.
    0 ...
  46. 15.
  47. bir tuğla gibi bir şey vardı. anılarını anlatmak istemem burda bile. en çok o. unutsam keşke...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük