çok sevdiği barbie oyuncağını sürekli olarak resmetme isteği duyup, kur'an kursuna giden bir arkadaşının 'sakın bebek resmi çizme, öbür dünyada karşına çıkıp neden beni çizdin diye hesap soracaklar.' demesine aldanması ve o günden sonra asla, tek kollu yada bir şeyi eksik barbie, hatta onu da geçtim, birşeyi eksik insan resmi çizememesidir.
oyunlarda "birim" diyenin bir olması diğer çocukların buna itiraz etmemesi.
"birinci günah benden gitti" diyenin daha az günaha gireceğinin düşünülmesi ve yine diğer çocukların bu duruma itiraz etmemesi.
annem bana sabahları ballı süt yapardı, lavaboya dökerdim ve sonra "içtimm anneee" diye anırıp arkadaşlarımla futbol oynamak için izin isterdim. annem dolaptan su içme derdi, o daha tatlı gelirdi hep hasta olurdum sonra. futbol oynayıp eve geldikten sonra duşta üşümemek için sıcak suda ellerimi yıkardım, parmaklarım iyice buruşunca "annee ben yıkandıım" derdim. ve her zaman aynı aptallığı yapıp yüzümü yıkamayı unuturdum, zira annem bunu yemezdi çünkü yüzümde terle karışık çamurlu parmak izi olurdu böyle.
şimdi değerini anlıyorum, ballı süt yapsa annem şimdi nasıl da iştahla içerim oysa.
7up (seven-up) amblemini "zup" diye okuyup yıllarca ona zup dedim. tamam bu çocukken yaptığım bir saflıktı ama bir tane de bakkal çıkıp demedi ki olum zup istiyorsun da zup ne? çıkarıp verdiler hep!
cüneyt arkını cuney tarkın zannedip, aynı kişiyi hem canlı yayında hemde bir film de görüncü reklamda oraya orda ki reklamda oteki tarafa geciyor sanırdım. saflık, beyin bedava..