zihnimizin şekillenmeye ve gelişmeye en yatkın olduğu dönemde okuduğumuz kitaplardır. üzerimizde genellikle derin izler bırakırlar. mesela benim için gülliver'in gezileri öyledir.
benim için güliver'in gezileri bu kategoride başı çeker. güliver'in sadece cüceler ülkesine gitmediği devler ülkesine de, garip hayvanların olduğu ülkeye de gittiğini bildiğim için kendimi ayrıcalıklı hissederdim.
bir de john steinbeck in "inci" adlı kitabı vardı inanılmaz derecede dokunmuştu bana. midye gördüğüm zaman aklıma bu kitap gelir.
rumen yazar panait istrati nin kitabı olan kodin.
annesiyle beraber bir kasabaya yerleşen küçük bir çocuk olan adrien in ,kasabanın kibar kabadayısı kodin ile olan arkadaşlığını anlatıyordu ve tek nefeste okumuştum.