küçükken balığım intihar etmişti gözümün önünde. korkudan halıdan alıp akvaryumuna koyamamıştım. bir onun vicdan azabını yaşarım bir de karıncaların kafalarını çıkarıp takmaya çalışırdım onun azabını yaşarım.
Başlık bana çocukluk arkadaşım olan, komşumuzun oğlu ozan'ı hatırlattı. Sevdiğimiz yavru kedilere tekme savuran, böcekleri ezen, gördüğü hayvana taş atan cani bir çocuktu.
Birgün ozan'la mahallede oynarken yerde uğurböceği görmüştüm. Onun heyecanıyla ozan'a aa bak uğurböceği dedim, tabi der demez o anda pişmanlık sardı beni.. Ozan gösterdiğim noktaya bakar bakmaz, uğur böceğini ayağıyla ezdi geçti. uğurböceğine olan saf sevgim onu ölüme götürdü, bir şeyleri sevmeden önce dikkatli olmak lazım.
ben kendimi ayıplardım bir tek ama burada ciddi bir psikopat popülasyonu varmış.
üç dört yaşlarındayken civcivlerimiz vardı. onları gerçekten çok severdim hangi çocuk sevmezdi ki. garip kokar biraz civcivler işte. pis olduklarını düşünürdüm.
su kapları vardı tavukların ve civcivlerin. onları ayaklarından tutardım ve kafalarını suyun içine defalarca sokup sokup çıkarırdım. ta ki annem arkamdan gelip ne yapıyorsun sen diyene kadar.
onları yüzdürdüğümü ve banyo yaptırdığımı söylerdim çocuksu bir masumlukla. annem de kızamazdı. kolumdan tutup eve götürürdü. ellerimi yıkardım ve bilgisayar oynamaya başlardım. o sırada kardeşimin ağlamalarını duymazdan gelirdim.
aylar sonra öğrendim onların yüzme bilmediğini ve ciğerlerinin parçalanıp boğularak öldüklerini.
allah affetsin.
edit: oha lan! ciddi bir psikopatmışım ben de. okuyunca bir değişik oldum bu ben miyim diye.
isteyerek ve bilerek yapıldığında, büyüyünce ne kadar psikopat olunacağını gösteren durumdur. katillerin %72'si (seri katillerinse %95'i), çocukken bir hayvana işkence etmiş ya da öldürmüştür.
(bkz: zerrin süküt)