çocuk odasına sahip olmamış çocuk

    39.
  1. Bütün çocukluğu "çekyat" larda geçmiş çocuktur. Çekyat derken bile o çıkttt sesi kulağına gelir hala.

    Odası olmayan çocuk için çekyat her şeydir. Gündüz oyun oynama alanı, akşam odev yaptığı masa sandalye, gece yatağı, altındaki bölmesi giysi dolabıdır!

    Her "çıkkttt" sesiyle kah çocuğa oda olur kah başka bir çıkkttt sesiyle yarış arabası temalı yatak olur.

    Ebeveynler burdan size sesleniyorum. Boşverin taht misali koltuklu, devasa bufeli misafir odalarını. Çocuğunuza 30 yaşından sonra ferrarili genç odası aldırmayın! Bütün bir çocukluğu çekyat üzerinde bir köşe yastığı gibi geçittirmeyin!

    Çıkkkkttttt
    51 ...
  2. 80.
  3. Yıllarca çekyata mahkum olmuş çocuktur. Yabancı filmlerde çocuklara söylenen " çabuk Sam, derhal odana" replikleri onun için hiçbir şey ifade etmez. Sevinci de, hüznü de çekyatta geçmiştir. Yeri gelmiş çekyat üzerinde sulu boya yapıp koltuğu batırmış anneden dayak yemiştir. Yeri gelmiş gece çekyatta altına işemiş yine anneden dayak yemiştir.

    Efendiler, anneler, babalar. S*ktir edin misafir odasını falan. Şu çocuklara bir özel oda tahsis edin. Hadi biz güme gittik. Bari bir sonraki nesil aidiyet duygusunu tatsın, kendisine değer verildiğini bilsin, özgüvenli olsun. BiziM gibi çekyat minderi olmasın!
    48 ...
  4. 99.
  5. Ah ulan ah!

    Çekyatlarda, üçlü kanepelerde geçti ömrüm. En çok arkadaşın evine gidip odasını görünce kahırlanırdım. Kendi eşyalarının olduğu dolap, oyuncak köşesi, duvarda mantar pano... Ulan benim eşyalarım Vitrindeydi be. Babamın kıbrıs'tan getirdiği fincanlarla birlikte duruyordu pantolonlarım.

    Hele ki he-man kılıcını çıkardığı zaman yemin ederim içimden bir şey kopuyordu. Düşünsene lan, bir çocuk he-man Kılıcıyla oynarken diğeri annesinin çeyizinden kalma çatal-bıçak takımıyla oynuyor! Ah ulan be ah Ahhh!
    51 ...
  6. 64.
  7. Bütün çocukluğunu köşe minderi gibi çekyatın üstünde geçirmiş çocuktur.

    Bangır Bangır tv sesi olan odada yeri gelmiş ders çalışmış, masası da olmadığı için suluboyanın suyunu çekyata döküp annesinden dayak yemiş, yeri gelmiş yorgan altından gizli gizli tutti frutti izlemiş, yeri gelmiş çekyata işeyip muşambayla uyumuş cefakar çocuktur.

    Odası olmayan çocuk 80lerde doğup da Cine5 izlememiş insan gibidir. Yapmayın etmeyin ebeveynler! Misafir odası değil; çocuk odası yapın. Çocuğunuza köşe minderi gibi davranmayın!
    41 ...
  8. 1.
  9. zordur efendim zor. oturma odasını çocuk odası bellemek zorunda bırakır kişiyi. anne baba tv izlerken sizi zorla uyutmanın bünyede yarattığı tahribat değme nazi işkencelerinde yoktur. hele ki sevdiğiniz bir film oynuyorsa tv'de... yorganın altından ufak bir delik bulunarak bir nevi röntgencilik mantığıyla izlersiniz filminizi.

    ders çalışma, kitap okuma ne bileyim ergenlik dönemlerinde bir 31 patlatma falan da hak getire. hele ki misafir gelirse, evin içinde göçebe gibi gezersiniz. nerede yatıp kalkacağınızı şaşırırsınız. tuvaletlerde daha fazla vakit geçirmeniz annenizin gözünden kaçmaz tabi ki.

    hele bir de çocuk odasına sahip bir arkadaşınızın evine gittiğinizde, o arkadaşınız kasım kasım kasılır. sanırsın ki topkapı sarayı'na sahip pezevenk. türlü türlü oyuncak çıkarır, yok atarisini açar, havasını da sonuna kadar atar geçer. sizi de 5 karış açık ağızla bırakıverir ortada.

    ben yaşadım, o yüzden çocuğuma en büyük odayı vericem bak yeminle. o kadar içimde hicran kalmış ki 25 yaşımdan sonra genç odası aldım kendime. çocukluk masa altında yuva yapmakla geçti çünkü. çeken bilir bu derdi azizim çeken bilir... yapmayın, etmeyin güzel ebeveynler. misafir odası yapıp senede 2 kere kullanmaktansa şu çocuklara bir oda ayırın. rahat rahat otursun, kalksın, ders çalışsın, cine 5 izlesin, iki 31 attırsın rahatça!
    23 ...
  10. 65.
  11. benimdir. babamız ve annemiz aynı odada tek türkiye seyrederlerdi. biz de o odanın bir köşesinde mindere yatmış uyumaya çalışırdık.
    ''rahatsız oluyorum'' deme gibi bir lüksün yok. hep beraber bir odadasın çünkü diğer odalarda soba yok. nasıl olurdu bilmiyorum ama o televizyonun sesi, babamın çekirdek çitlerken çıkardığı ses, küçük kardeşimin yakarışları... yinede mışıl mışıl uyuyordum. bazen düşünüyorum da, ne günlerden gelmişiz bu günlere.
    şükür lazım şükür..
    21 ...
  12. 118.
  13. Evet arkadaşlar beni bilen bilir. Benim çocukluğum çekyatlarda geçti. Sorun, her türlü Çekyatın özelliğini size anlatırım. Ama beni bir dönem iki tane tekli koltuğu birleştirip içinde yatırdılar! Evdeki muhabbet kuşunun bile bir kafesi, Özel yeri varken saksıda çiçek muamelesi görmek insanın ağrına gidiyor. Ara sıra benim Çekyatta uyuduğumu unutup üstüme oturdular lan!
    20 ...
  14. 79.
  15. ileride ağır travmalar yaratır. Bir kere bu çocuklar ileride dağınık ve sahiplenme zorluğu çeken tipler olur. (kendimden biliyorum)

    Ama en kötüsü de şudur: Yaş 8-9 falan. Odam olmadığı için çekyat üzerinde suluboya resim yapıp sağı solu pislettiğim için annemden sağlam dayaklar yediğim zamanlar. Zengin birine misafirliğe gitmiştik. Adam bize evini gezdiriyor falan. Bu mutfak, bu banyo vs. Sonra küçük bir odaya geldik. Bu da kedinin odası dedi! Ben tabi hemen miyavlamaya başladım belki sahiplenirler diye. Şaka şaka. Ama gururum kırıldı lan. Kedinin odası vardı benim yoktu!
    18 ...
  16. 78.
  17. Ah ulan az mı çekyat üzerinde süründük!

    En kötüsü de sulu boya resim ödevini yaparken pis suyu çekyatın üzerine döktükten sonra anneden sağlam bir dayak yemekti.

    Ne ressam olabildik ne de özelimiz oldu. Anca çekyat kırlenti gibi bir köşeden sessiz sedasız yaşadık hayatı!
    18 ...
  18. 101.
  19. Bende bu kategorideyim. Salonda yatarım sonra annem kalk hadi televizyon seyredeceğiz biz deyip deper ayağıyla. Bende ya daha yatacaktim ama demeye kalmadan kahvaltı faslına geçilir. Oh kardeşim odasında mis. Üvey evlat mıyım lan ben acaba.
    19 ...
© 2025 uludağ sözlük