bugün

zordur efendim zor. oturma odasını çocuk odası bellemek zorunda bırakır kişiyi. anne baba tv izlerken sizi zorla uyutmanın bünyede yarattığı tahribat değme nazi işkencelerinde yoktur. hele ki sevdiğiniz bir film oynuyorsa tv'de... yorganın altından ufak bir delik bulunarak bir nevi röntgencilik mantığıyla izlersiniz filminizi.

ders çalışma, kitap okuma ne bileyim ergenlik dönemlerinde bir 31 patlatma falan da hak getire. hele ki misafir gelirse, evin içinde göçebe gibi gezersiniz. nerede yatıp kalkacağınızı şaşırırsınız. tuvaletlerde daha fazla vakit geçirmeniz annenizin gözünden kaçmaz tabi ki.

hele bir de çocuk odasına sahip bir arkadaşınızın evine gittiğinizde, o arkadaşınız kasım kasım kasılır. sanırsın ki topkapı sarayı'na sahip pezevenk. türlü türlü oyuncak çıkarır, yok atarisini açar, havasını da sonuna kadar atar geçer. sizi de 5 karış açık ağızla bırakıverir ortada.

ben yaşadım, o yüzden çocuğuma en büyük odayı vericem bak yeminle. o kadar içimde hicran kalmış ki 25 yaşımdan sonra genç odası aldım kendime. çocukluk masa altında yuva yapmakla geçti çünkü. çeken bilir bu derdi azizim çeken bilir... yapmayın, etmeyin güzel ebeveynler. misafir odası yapıp senede 2 kere kullanmaktansa şu çocuklara bir oda ayırın. rahat rahat otursun, kalksın, ders çalışsın, cine 5 izlesin, iki 31 attırsın rahatça!
benim de içinde bulundum sübyan güruhu efendim. çocuk odam, dolabım hatta bir çekmecem bile yoktu bana özel. en sevdiğim şey oyun oynadığım yerde uyuyakalmaktı ki sonrasında yatağına yatırır biri zaten uyuyorken hangi odada olduğunun bir önemi yok.
Hep birşeyi eksik hissederek büyümüş olan çocuktur.
benim lan bu. bütün aile oturma odasında yatardık kışları soba orda kurulu olduğu için. gece oldumu döşekler serilir, sabah oldumu toplanırdı.
odası hatta evi dahi olmayan çocuklar olarak büyüyenler için çokta önemli olmayan çocuktur.
Benimdir. Annem salona döşek sererdi bi de içi soğuk olurdu ne güzel olurdu çokta güzel olurdu. Ne günlerdi be.
hiç umrumda olmadı. aklıma bile gelmedi. büyüyünce öğrendim hatta varlığını.

fakat...

ağaç evin eksikliğini çok hissettim.
çocukken imrendiğim yegane şey oydu.
çocuk odası mı ?
kardeşimle birlikte tek çekyatta ayaklarımızı koklaya koklaya uyuduk yıllarca.
bak içim huzurla doldu bak..
paylaşımcı olma olasılıkları çok daha yüksektir.
kardeşiyle yatağını, oyuncaklarını birlikte ortak kullanmışlarsa ileride birbirlerine daha düşkün olurlar.

çünkü asıl kardeşlik büyüyünce ortaya çıkıyor.
Eğer hiç cocuk odasına sahip olamamışsanız hayat sizi kocaman bir adama çevirmiş demektir.
biz altı kardeşiz, 40 senedir taşınmadık, evimiz 3+1. kardeşim dün gece babama hayatından memnun musun diye sordu. babam rabbimden memnunum dedi. ama kullugumdan memnun değilim. babam 20 yaşından beri ibadetini eksiksiz yapan, ağzına alkol sürmemiş 63 yaşında bir emekli öğretmen. çocuklarıma yeteri kadar destek olamadım, ailemi yeteri kadar rahat yaşatamadım dedi. bu adam nesi var nesi yoksa çocuklarına harcadı. bir paltoyu 10 sene giydi ama bizim üstümüzde hep marka montlar, ayaklarımızda kaliteli botlar vardı. ben ordan hemen atıldım baba dedim saçmalama senin yaptığını kimse yapmaz, bize neler neler yaptın. bu adamı bu düşünceye sevk eden neydi bilmiyorum, ben ve kardeşlerim babamı çok severiz ve çok değer veririz. hani bu adam benim babam şarkısı var ya şarkıda geçen adam benim babam işte. ve bu güzel adamı 63 yaşında bunca emeğine rağmen yetersiz olduğunu düşündüren sistem kahrolsun. hak yiyen, vatandaştan çalan, gariban halkına bakmayan yöneticiler kahrolsun. çocuğuma şunu aldım bunu aldım diye artislik yapan babamın arkadaşları ve buna benzer insanlara da lanet olsun.
10 yaşına kadar beşikte yattım oturma odasında sen ne anlatıyon.
7 yasıma kadar minderde yattim.
çocuk odasına sahip olmamış çocuk, çocuk odasına sahip olmuş çocuk olduğu için çocuk odasına sahip olmamayı dert eden çocuktur. eğer çocuk odasına sahip olmuş çocuk diye bir şey olmasaydı çocuk odasına sahip olmamış çocuk diye de bir şey olmayacaktı.
Sokakta Yaşayan insanların da olduğunu unutmayın.
Oturma odasındaki büfenin bir gözünün kitaplık yapıldığı durumdur.

Ayrıca ailen tv izlerken yapılan ödevler efsanedir! Tv'de bütün konuşmaları gizil öğrenmeyle öğrenirsiniz.
kayıp değildir. ben 20 yaşıma kadar anne ve babamla aynı odayı paylaştım. odam mı yoktu? vardı. ama ben korkuyorum ayağına onlarla aynı odada yer yatağında yatıyordum. ikisini baş başa bırakmaya gelmez. kardeş yaparlar yoksa bana. tek çocuk olmak iyidir.
10 yaşına kadar uyumadım.
benimdir, bir göz odası birde salonu olan gecekonduda ne çocuk odası ? çekyat bile lükstü. düşün artık. mavi leğen ve soba arkası kurulanmayı saymıyorum bile.
yatılı okullarda büyümüştür.
Küçükken yoktu sonradan oldu tabii. Çok önemi yok. Ama arkadaşların geldiğinde oyuncaklarını döküp oynamak istediğin bi o da istiyosun da yani.
büyük ihtimalle anaokuluna da gitmemiştir. erkekse kardeşi/abisi ile birlikte sünnet olmuştur.
2016 2017 doğumlu çocuklarda 2037li yıllarda iphone 30'a sahip olmamış çocuklar diye başlık açacak alışın ben alıştım.*
Çocuk odasını kardeşiyle paylaşmak zorunda olan çocuğun akrabası falan olabilir.
Kardeşiyle belki de aynı yatakta uyumuştur. Belki de üşümemek için sarılmışlardır.