yavrulayan, meyve veren, çiçek açan, bir şekilde dünyaya kalıtımsal malzeme bırakan her canlının yıpranma süreci hızlanır. artık sona gitmesinin mahsuru kalmaz. doğa bu şekildedir. bakınız çocuğu olmayan kadınlara, en az 10 yaş genç gösterirler. kadınlar da bunu bilir ama bir yavru için her şeyi göze alırlar. kadınlar bu hissiyatla doğmuştur. doğalarında garip bulduğunuz, anlamadığınız bir çok karışık duygu/düşünce fırtınasının temelinde bu tabiat vardır. zorlamadan olduğu gibi kabul etmek gerekir. nasıl her iyi sanatçının dünyası karışık ve eserlerinin bedeli bu buhranlarsa, her kadının, kadın olma bedeli de bu karışılıktır.
benim kanaatim, çocuk istememe sebebi bencilce değildir, asıl çocuk istemek bencilce ve karşı konulmaz bir içgüdüdür.insanlar sırf neye benzeyecek merakından çocuk yapıyor.
bokuna bile para veriyorsun.ne kadar para kazanıyorsan 25 yıl çocuğa gidiyor. sen çalışıyorsun oğlun para isteyip kızlarla teras kafelerde takılıyor yok öyle dünya.
çocuğu gerçek bilgiyle yetiştirsen dışarı çıktığında herkesin dinden bahsetmesi nedeniyle aklı bulanır, arkadaşları arasında dışlanır.
dinden hiç bahsetmeden büyütsen bu sefer sağdan soldan duyup başımıza dinci kesilir daha kötü. en iyisi hiç yapmamak. hem ben kimim ki bir insanı kendi istediği dışında bu saçma sapan hayatı yaşamaya zorlayayım açık ve net.
bi or.spu çocuğu tarafından tecavüze uğrayacak diye korkmak.
bi or.spu çocuğu tarafından aldatılacak diye korkmak ya da.
incitilecek,kalbi kırılacak,kendine gelemeyecek,gözümün önünde eriyecek.çok geç olacak belki bir müdahale için.
lise de şu lafı çok derdim: bu dünyaya bi de çocuk mu getircem.
düşünüyorum da hala aynı motto.