Kendi içinde sıkıntı değildir. insanı üzen, bununla kendini belirlemesine sebep olan, kendini bununla sınırlandırmasına yol açan şey annenizin sizi çirkin bulduğunu sürekli hissettirmesidir. Tamam ben biliyorum zaten. Ama bunun benim iyi biri olmamın neden önüne geçmesine izin vereyim ki? Neden destek olmuyorsun benim bu halimin benim bir insan olarak değerimi belirlemediği düşüncesinde? Birilerinin beğenilerini kazanmanın nesi bir lütuf? Hepsini geçtim sen niye destek olmuyorsun? Kötü hissediyorum işte anla. Ağlattın beni.
güzeldir. şekilci tiplerin yalandan yere arkadaşlık etmesine veya dış görünüş meraklısı karşı cinsin hayatınıza girip sizden bıkana kadar birlikte olup bıktıktan sonra her fırsatta gururunuzu incitmesine mani olur. hem düşmanınız da az olur görece olarak güzel veya yakışıklı iseniz etrafınızda her daim düşmenizi bekleyen birileri olacaktır *
Lütuftur. Sizi sevenin gerçekten sevdiğine inanırsınız. Başka gerekçe yoktur çünkü. Bukowskinin bununla ilgili bir sözü vardı hatırladım. Keşke her sabah saçlarım gibi yüzümü de tarayabilsem.
(#37785145) aga be ne yakışıklı adamsın.
Fakat böyle düşünmen buruk hissettirdi. Insanların nesneleştiği ve aynı fabrikadan çıkmış görüntülerin güzel bulunduğu yerde, cirkin bulunmayı umursamam bile. Güzel algılarının getirdiği şişirmeler ve gözleri kör eden egoları demiyorum bile. Güzel düşünceli insanlar, güzeldir.
Meh, öyle de yaşanıyor böyle de. Yaşamanın kalitesi çirkin olunca biraz düşüyor tabi. Herkes ister güzel olmayı ama genetik izin vermiyorsa yapacak bir şey kalmıyor. insanlardan utanmaya falan başlıyorsunuz bir yerde. Ben geçen sene kimseyi çirkinliğimle rahatsız etmemek için kapşonla yüzümü kapatıp görmeden yürüyordum yolda. Sıcaklar artınca mecbur çıktı o kapşon ama utanmaya devam ediyor insan ister istemez. Bazen üzülüyorum kendime de ama kendim Kaşınıyorum. Bir yerde hak ediyorum böyle yaşamayı. O yüzden sesim çıkmıyor hehe.
aslında çirkinim demeyelim de, yakışıklı sayılmam diyelim.
allah affetsin, sabah yataktan kalkınca neandertal'e benziyorum. bi 10-15 dakika kafayı kendine getirmekle geçiyor. kendine getirmek dediğim de yakışıklı moda sokmak falan değil, sokakta biri hayvan sanıp kafama odunla vurmayacak kadar insana benzemek için.
dizilerden, reklamlardan anlaşılacağı gibi güzellik, tüm ticari sektörlerin kullandığı, olması gerekenmiş gibi sunduğu bir kavram. görsel dünyada çirkine yer yok. o en fazla mizahın malzemesi olabiliyor.
hal böyleyken kişi yaptığı işte çok başarılı, özgüven sahibi biri değilse mutsuz olma olasılığı yüksek.