çingene yada roman deyince yazarlarımızın aklına gelen düşüncelerdir.
ben başlayayım izninizle. çingene deyince benim aklıma ilk gelenler;
* sulukule, doyasıya eğlence, sabah akşam göbek atan insanlar
* genelde esmer vatandaşlar
* ayı oynatanlar (özellikle çocukluğumda)
* obada yaşayanlar
* at arabaları ve köpekleri devamlı yanında olan insanlar
* bir elinde gırnata bir elinde dümbelek ile gezenler
* istanbul'da sulukule, tarlabaşı, kuştepe, ankara'da çinçin, bursa'da panayır, kamberler gibi semtler
gayrı meşru alışveriş mahalleleri. bir hafta boyunca düğün yaparlar ve elektrik hattından çekilen kaçak elektrik yakın mahalledeki voltajın düşmesine sebep olur.
-Dayımın oğlunun sünnet düğününde ücra bir köşede çılgınca göbek attıran kupkuru esmer iki kadın.
-Elleri ayakları kirden kapkara olmuş, üstü başı paralanmış sarı saçlı fakat oldukça kavruk tenli çocukların mahallenin kenarına kurulan çadırlardan fırlayısları, ürkek ama kurnaz bakışları.
-bohçacı geldi haaanıımm.
-çaydanlık,tencere parlatmaya gelen beyaz minibüs.
- pembe.
çocuk kaçırırlar, evet küçükken büyüklerimiz hep bize sokakta çingeneler sizi kaçırır diye korkuturlardı ben hala onları çocuk kaçıran insanlar olarak görüyorum.