nükleer komşular taş ve çivili sopayla çatıştı: en az 20 ölü.
hindistan ve çin askerleri arasında tartışmalı sınır hattında çıkan çatışmada 20 hindistan askeri hayatını kaybetti. çin'in kayıpları konusundaysa resmi bir açıklama yapılmadı
Yeni değil, eski mevzular. 18.07.2017 tarihinde meydana gelen yine aynı sınır gerginliğinin devamı niteliğinde olan anlaşmazlık. Kökeni 1950 li yıllara dayanır ve 1962 de 1 ay süren kısa süreli bir savaş yaşanmış ama etkileri çok uzun sürmüştür. Bu çatışmaların sebebi ticaret savaşlarıdır. Yine aynı Sınır bölgeleri ve toprakları ise bu işin bahanesidir.
--spoiler--
Küresel güç dengeleri yeniden kurulmaya çalışırken çatışmalar dönem dönem şiddetini artırıyor. Bugün gelen bir habere göre Çin, Hindistan’a roketli saldırı düzenledi ve 158 Hint askerinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden oldu. Bir anda alevlenen bölgenin tarihini hatırlayarak görsellerle beraber inceleyip olayın perde arkasını görmeye çalışalım.
Çin ve Hindistan, 1950’li yılların sonlarına doğru, ortak sınır bölgeleri üzerinde anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Bu durum 1962 yılında, iki ay süren bir savaşla sonuçlanmış ancak, resmi sınırları üzerindeki anlaşmazlık ortadan kalkmamıştır. Kısa süren bu savaş, iki ülke arasındaki ilişkilere uzun yıllar damgasını vurmuştur. Bu savaşın sonucunda Çin, Hindistan’ın Arunachal Pradesh bölgesini (Haritanın sağ üst kısmında) işgal etmiş böylece Hindistan’ın Tibet’le (Haritanın en üst kısmı) olan bağlantısı kesilmiştir. Daha sonra Çin, Hindistan’ın kuzeydoğu sınırında 90.000 km2’lik alanda hak iddia ederken, Hindistan ise Çin’i, Keşmir bölgesinde 38.000 km2’lik alanı işgal etmekle suçlamıştır. Soğuk savaş döneminde ise Çin-Pakistan arasında askeri işbirliği artarken, bu gelişme karşı cephede Rusya-Hindistan arasındaki münasebetlerin atmasıyla dengelenmiştir. Hindistan ve Çin ticari ilişkileri resmi olarak 1978 yılında 'tekrar' başlamış ve 1984 yılında iki ülke karşılıklı olarak birbirlerini 'ticarette en fazla kayırılan ülke' ilan etmişlerdi. Bu 'karşılıklı kayırma' sonuçlarını fazla gecikme olmadan göstermiş ve 2000 yılındaki 2.92 Milyar USD'lik ticaret hacminin, 2010 yılında 61.7 Milyar USD'ye çıkmasındaki etkenlerden birisi olmuştu. (TASAM: 2005) Hindistan ve Çin ticari ilişkileri resmi olarak 1978 yılında 'tekrar' başlamış ve 1984 yılında iki ülke karşılıklı olarak birbirlerini 'ticarette en fazla kayırılan ülke' ilan etmişlerdi. Bu 'karşılıklı kayırma' sonuçlarını fazla gecikme olmadan göstermiş ve 2000 yılındaki 2.92 Milyar USD'lik ticaret hacminin, 2010 yılında 61.7 Milyar USD'ye çıkmasındaki etkenlerden birisi olmuştu. (Açılan: 2013) Geçtiğimiz aylarda Çin-Hindistan sınırında yer alan Hindistan’a bağlı Sikkim eyaletinde, iki ülkenin birliklerinin karşı karşıya gelmişti. (Haritada Bhutan ve Nepal arasında kalan bölge) Tibet'in ruhani lideri Dalay Lama'nın tartışmalı Arunaçal Pradeş bölgesini ziyaretine Çin'den tepki gelmişti. Çin Dışişleri Bakanlığı, ziyarete izin vermesi nedeniyle Hindistan'a tepki gösterdi. Çin’in Hindistan’a saldırısının ardından dikkat çeken önemli bir açıklama yapıldı. Çinli yetkililer Pakistan'ın talebi doğrultusunda Pakistan ve Hindistan arasındaki Keşmir sorununun çözülmesine yardımcı olabileceklerini belirtti.
Çin-Pakistan ve Hindistan ortasında kalan Keşmir bölgesinde terör örgütü olarak kabul edilen grupların cirit attığını görüyoruz. Bu örgütlere sızan güçler ağırlıklı olarak Pakistan’da, bazı dönemler de Hindistan’da terör olaylarının yaşanmasına neden olmaktadır. Keşmir bölgesinin üçte ikisi Hindistan, üçte biri ise Pakistan’ın denetimindedir. Pakistan, 1963 yılında kendi denetimindeki bölgeden küçük bir kısmını Çin Halk Cumhuriyeti’ne vermiştir. Böylece Çin Hükümeti, Tibet ve Sing Yang eyaletlerini birbirlerine karayoluyla bağlama fırsatını elde etmiştir.
Çin’in saldırı sonrası Keşmir bölgesi için Pakistan’a destek vereceklerini açıklamasının nedeni Tek Kuşak Tek Yol projesinin önemli bir hattının bu bölgeden geçmesinden kaynaklıdır. Çin’den çıkan hat Keşmir bölgesinden geçerek Pakistan üzerinden Hint okyanusu ve Arap denizi bölgesine ulaşmaktadır. Projenin ilerlemesiyle ülkeler arasında yaşanacak güç mücadelesinde bu ihtilaflı bölgeler ön plana çıkacaktır.
Geçen aybaşında gerçekleşen Astana toplantısı sonrasında Pakistan ve Hindistan Şangay işbirliği Örgütüne üye olmuş, böylece ŞiÖ iki nükleer gücün eklenmesiyle 4 nükleer güçten oluşan bir ittifaka dönüşmüştü. Örgüte üyelik konusunda Çin Pakistan’ı desteklerken dengenin sağlanması için Rusya da Hindistan’ın örgüte girmesini desteklemişti.
Diğer taraftan, geçtiğimiz ay ABD, militanları hedef aldığını iddia ederek, Pakistan sınırları içerisinde iHA saldırıları yapmasına karşı Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü "iHA saldırıları Pakistan'ın egemenliğini ihlal etmektedir." Açıklaması yapmıştı. ABD-Pakistan gerginliği artarken Çin-Pakistan yakınlaşması da artacak gibi görünüyor. Çünkü dünya yeni bir döneme girerken ticaret, enerji ve siyasi haritalar yeniden çiziliyor. Çin öncülüğünde yürütülen “Tek Kuşak Tek Yol” ABD önderliğindeki Atlantik ittifakına karşı, önemli bir projedir. Bu proje Jeo-ekonomik ve Jeo-politik bir güç olarak yaşadığımız geçiş sürecinin ardından oluşacak güç dengesinde önemli bir faktör olacaktır.
Küresel güçler bir yandan vekalet savaşları yaparken diğer taraftan birbirlerine doğrudan hamleler yapmaya başladılar. Birbirlerini bir yandan askeri olarak diğer yandan ekonomik olarak yıpratarak savaşı kazanmaya çalışıyorlar. Terör örgütleri üzerinden psikolojik harp düzenleyen güçler ekonomik ambargolar ve petrol fiyatları üzerinden yıpratma stratejisi uyguluyorlar.
Nitekim iran’da yaşanan terör saldırısı ve Katar’a uygulanan ambargonun arkasında da Tek Kuşak Tek Yol projesinin olduğunu ticaret yollarını incelediğimizde görebiliyoruz. Güç dengesi kurulana kadar çatışma alanları çeşitlenerek gerek ülkeler arasında gerekse sermaye grupları arasında devam edecektir.
Her türlü Hindistan koyar,Birkere kuvvetli adamlar bir hintli beş tane çin liye bedel.Arti çini Rusya desteklerse Hindu kardeslerimizin arkasında koskoca kraliçe var.
çin, tıpkı pakisatan gibi keşmir bölgesinin bir bölümünde (kuzey) hak iddia ediyor. artık bildiğimiz şekilde savaşların yerini vesayet savaşları aldı. ya terör örgütleri finasa ediliyor ya da özel teşşebüsle kurulan paralı orduları (rusya wagner / abd blackwater / türkiye sadat) piyon olarak kullanıyorlar. hindistan ve çin sıcak çatışmaya girmezler. pakistan çin'in müttefiklerinden biri ayrıca. diplomasi kriz yönetme sanatıdır. krizsiz bir dünya yoktur.
başlayacağım artık savaşınıza. yahu savaşı ne zannediyorsunuz ? gümbür gümbür kafanıza bomba, füze yağıyor, şakır şakır kan akıyor, vücutlar parçalanıyor, kafalar kopuyor, şehirler yıkılıyor. bir oturun oturduğunuz yerde yahu... huzur mu canınızı sıktı ?
olmayacak savaş. dünya yeteri kadar kanla yıkandı. yeter artık !