çiki çiki teorisi

entry59 galeri0
    26.
  1. bazı insanların hala dogru durust anlamadıgı ve uzerinde sacmasapan yorumlar yaptıkları teori. ikibin sene once col cografyasında yasayan insanlardan bahsediyoruz. bu insanlar oruc tutuyorlar. oruc kulturu islamla beraber baslamadı,islamdan once de vardı. cunku doga kosulları zorlu, uzun kıtlık ve kuraklık donemleri olabiliyor. bu sebepten colde yasayan kadın icin hamilelik zorlu ve olumcul bir surectir. en basta kadın adamı yanına yaklastırmaz zaten bu sebepten. colde tekeslilik diye bir durum sozkonusu degildir. colde herkesin karısı olmaz. colde ancak guclu olanın karısı ya da karıları-cariyeleri olur. colde ancak guclu olanın-kabile sefinin vs. karısı ya da cocukları korunaklıdır, onlar el ustunde tutulur. digerleri sefil bir hayat surer.
    colde her isteyen her istedigi zaman seks yapamaz. colde kolelik duzeni vardı islam oncesinde. kolelik duzeninin oldugu toplumda tekeslilik olur mu? kolenin karısı-cocukları olur mu? oryantal dans baslıbasına kadın ve erkek arasında duygusal ve cinsel bir mesafenin oldugunun gostergesidir ve col cografyası kaynaklıdır. colde anal seksin ve escinselligin yaygın olmasını da kadınla erkek arasındaki bu cinsel mesafeye ve kadının hamile kalma korkusuna baglayabiliriz. gunumuzun modern-rahat kosullarında dahi gencler arasında anal iliski bekaret endisesiyle beraber hamilelik riski sebebiyle de tercih edilebiliyor. hamile kalma riski bekaretin kaybından daha onemli cunku.dusunun ki bir suru dogum kontrol yontemi var ve modern tıp sayesinde hamile kalınsa bile kurtaj yoluyla hamilelik sona erdirilebiliyor.

    ikibin sene once ilkel col kosullarında bunların hicbiri yoktu.

    bu teori 2003 senesi civarında kafamda sekillendi. internet ve bilgisayarla cok hasır nesir bir insan degildim. 2004 senesinde ilk eksi sozluge basvurdum yazar olmak icin, biraz da onlar beklettiler beni kendi yogun kosullarından dolayı. keske kimseyle polemige girmeden dogrudan dusuncelerimi yazsaydım. ilk private sozluk bunyesinde dile getirdim 2006 senesinde. daha sonra diger platformlara ve bloguma tasıdım. bu gecikmeden dolayı pisman oldugumu soyleyebilirim. uc sene onemli bir zaman. burada yazdıklarım bazıları farkında olmasa da bu ulkede basta hakimler ve askerler olmak uzere ust kademeler tarafından takip ediliyor. ırakta hemen hergun intihar saldırıları oluyor, yuzlerce insan oluyor ve yaralanıyor. turkiye deki siyasi calkantılar burada yazdıklarımdan bagımsız degil. uc sene sonra bu teorinin siyasi etkilerini daha yogun olarak goreceksiniz. yani dinlerin cagı bitti, batılı epey zamandır uyanmıs durumda
    ama ozellikle ortadogu cografyasında yasayan muslumanlar ve yahudiler hala kafalarını kuma gomerek yasıyorlar. din gunumuzde sadece birey merkezli bir hukukun olmadıgı karmasa toplumlarında ekonomik ve siyasi birlige hizmet ediyor.

    bir de islamın hak dini oldugunu ve herseye cevap verecegini iddia eden zihniyet
    kadınların nasıl delirdigine de bir cevap versin bakalım.

    (bkz: kadınlar nasıl delirdi)
    3 ...
  2. 27.
  3. yaran teori adları seklinde baslık acılasi teori,ciki ciki ne lan tespitcan.
    *
    (bkz: paracokomel eğrisi)
    3 ...
  4. 28.
  5. " hicbir sey suya benzemez, hicbir elementin su kadar gorevi yoktur.
    insan vucudunda ve beslenmesinde en fazla bulunan kimyasal ogedir.
    su, insanoglunun evrimine hukmetmistir. beslenmedeki su eksikligi diger herhangi bir ihtiyacın tatminsizliginden cok daha cabuk olume yolacar."

    (bkz: insan yapısı ve yasamı)
    2 ...
  6. 29.
  7. 30.
  8. " insan iyi bir çöl hayvanı degildir. organik sistemi bu kıymetli sıvıyı bos yere harcar. hicbir zaman su icmek zorunlulugunda kalmayan kanguru-fare bu konuda cok daha temkinlidir. bu hayvanın burnundaki suzgec gibi bir sistem havayla giren buhar halindeki suyu cig gibi sogutarak burnunun icinde yogunlastırır. dolayısıyla bu kadar az bir su bile israf edilmemis olur. insanoglu sadece nefes alıp verme yoluyla gunde yarım litre suyu dısarı atar. kanguru-fare 100 gram olan vucut agırlıgının % 13 unu bir saatte su halinde dısarı atabilir. insan ise boyle bir oranda su kaybederse-sure saat ya da gunler olsun- ölür ya da ölüm haline gelir. serin hava sartları altında ac ve susuz bir insan vucut agırlıgının % 15 ini yitirince ölür. boyle bir eksilme genellikle on gun icinde meydana gelir. deve iki hafta hic su icmeden yasayabilir, hicbir yan etki hissetmeden vucut agırlıgının % 30 unu verebilir ve on dakikada 120 litre su icerek normal hale gelebilir. insan sadece su icerek cok daha uzun bir sure yasayabilir. aclıktan agırlıgının yarısını kaybetse bile yasamını surdurebilir. sadece su ile yasayan 77 kiloluk bir adam aclık sonucu 42 kiloya dusebilir. susuz kalan kisi ise daha 70 kiloya inmeden ölür. aclık hissi birkac gunluk aclıktan sonra duyulmaz olur.
    oysa susuzluk gitgide artar."

    (bkz: insan yapısı ve yasamı)
    3 ...
  9. 31.
  10. 32.
  11. iyi geyiktir. zaman geçirmek için birebir teori.
    3 ...
  12. 33.
  13. bu baslık altında su butun elementlerden degerlidir denmistir,su bir elementtir
    denmemistir.oturan yerimizle anlamayalım. havadaki oksijen miktarı yukseklige gore degisiklik gosterir,dolayısıyla suyla kıyaslanamaz. o 6 dakikalık nefesi everestin tepesinde al da goreyim ben seni.

    ayrıca kolelik mevzuna gelirsek,sanayi cagının koleligiyle ilk cagların koleligi
    birbirinden farklıdır. sanayi cagında yasayan ucretli iscidir,kole degildir.
    cölde köle sahibi kölesini barındırır ve besler ona maas vermez. kole yagmalara karsı efendisinin can ve mal guvenligini saglamakla gorevlidir aynı zamanda. gerektiginde cobanlık yapar,gerektiginde hamallık yapar. colde yasayan kole makine basında uretim yapmaz, artıdeger uretmez. komik misin nesin? colde kole sahibi kolesine maas veriyormus. banknotla odeme yapıyordur belki.
    ayrıca colde parayı ne yapacak kole, susayınca bakkaldan fanta mı alacak?
    2 ...
  14. 34.
  15. oncelikle baslik ve yazar uyumundan dolayi okunmasa bile iceriginin bos oldugu kolayca anlasilabilir, yine de bir seyler karalayacaksam buraya okuyayim dedim ve hayatimin 15 dakikasi ziyan oldu. hakkim varsa bu konuda kendisinden huzur u mahserde hesabini soracagim.*
    bu kadar uzun yazdigina, o kadar reklamini yaptigina gore herhalde bir seyler anlatilmis zannettim ama ayni cumlelerinin tekrarindan olusan kisir bir donguden baska bir sey olmadigi ortaya cikti. isin aci tarafi, her soruya cevap bulacaksiniz, varolus bunalimini cozdum gibi iddialari cevaplamanin yanindan bile gecmemektedir.

    yazinin yuzde yetmisi "colde gezmek zorundasin, gezersin. kadin hamile kalmak istemez. araplar daha guzel bir yer umudundan dolayi cenneti yaratti." falan. gerisi de bos. keske ici dolu bir seyler yazmis olsa, biz de desek ki adam dusunmus, sacmalamis ama yine de bir seyler dusunmus. burada bir dusunce de yok.

    arkadas hz. adem den itibaren var olan cennet inancini araplarin olusturdugunu, bebeklerin gomulmesini araplarla, islamla ozdeslestigini, islamiyetten once dort evlilik olmadigini soylemis. e arkadasim cennet ve cehennem kavrami insnlik tarihi kadar eski, bebekleri gommenin islamiyet ile kalktigini ve bunu en buyuk gunah saydigini ve en onemlisi islamiyetten once kadinin kadinin yuva yapan degil de yatakta zevk veren bir obje oldugunu bilmiyorsan hangi teoriden bahsediyorsun. islamiyet erkege kadina baglanma emri vermis, islamiyetten once tek esliligi gec, evlilik hayati bile neredeyse yok. ayrica kafaniz hala almiyor, dort es almak ruhsattir, emir degil.

    bu arkadasin onemi de elbet olunce anlasilir. ders kitaplarinda okutulur bu teori. darwin de kimmis, enelhakki bu olayi cozmustur denir. teorinin ismi de en az icerigi kadar orjinaldir, boyle bi izafiyet teorisi gibi karizmatik bir isim, ciki ciki...

    sarkisi da var bak, ciki ciki babaaa........
    4 ...
  16. 35.
  17. müslümanlıktan önceki cahiliyet döneminin ateistler tarafından ele alınmış şekli. cahiliyet döneminde yaşanan vahşetler için, "hay be, demekki bu yüzdenmiş" dedirtmekten ziyade, islamiyetin kadını köleleştirdiğini, daha da önemlisi (ana konu)hz. muhammed in düzen için islamı uydurduğunu, "su yoktu", "soğuktu", "zorundalardı", gibi cümlelerle dini kişileştirme/çürütme çabasından başka bir şey değildir bu. ki yazar "gencligin varolus bunalımına son verecek teorem" cümlesiylede bunu kanıtlamıştır.

    cahiliyet dönemi hiç bir şekilde savunulamaz, hele hele ki böyle 'su'dan bahanelerle hiç savunulamaz. biraz araştırıldığında cahiliyet döneminin yaşam şartlarından değil, insanlar dan kaynaklanıldığı kolaylıkla öğrenilebilir. evet çöl şartlarında su her zaman sorundur, ama yazıda bahsi geçtiği kadar kötüyse 5 vakit namaz için suyu nerden buldular?
    3 ...
  18. 36.
  19. tarih diye islam tarihi dısında bir sey bilmeyenlerin anlamadıgı teori.

    tarih islamla baslamıyor. cahil olma, islamdan once dunyada hangi uygarlıklar
    kurulmus ogren. amerikayı-asyayı gectim once kendi icinde bulundugun cografyadan
    basla. memlekette bir suru muze var, gez-dolas, ogren. yatıp-kalkıp kuran
    okuyacagınıza namaz kılacagınıza biraz gercek tarihle ilgilenin.kabahat sizde
    de degil, sizi boyle yetistirenlerde-cahil bırakanlarda. sizin bu islam oncesi
    "cahiliye donemi" kac yuzyıl surmus acaba? nasıl bir donemmis ki yuzyıllarca
    bitmemis. abdest almak icin su bulamazsanız toprakla teyemmum yapın demis muhammed.
    demek ki o cografyada su degil tarım yapmak insanların temel temizlik intiyacını
    karsılamaya bile yetmeyecek seviyede. bu cahillikle bu bilgisizlikle nitelikli
    soru da soramazsın, git birseyler ogren-kendini gelistir.
    4 ...
  20. 37.
  21. çiki çiki teorisyenlerinin en büyük dayanağı olan tarım yoktu, su yoktu önermelerine saçmalık gözüyle bakılmalıdır. zira oradaki hurmalar kimsenin .ikinde yetişmiyo ağaçta yetişiyor. hurma ağacının su isteklerine baktığımız zaman gayet yüksektir. demekki burada su varmış dolayısıyla tarımda varmış. * arap yarım adasında oluşturulan bahçelerde kuyular dikkat çeker. her hurma bahçesinin yanında bir kuyu vardır demekki arap yarım adası yeraltı suları bakımından zengindir.

    diğer açıdan bakacak olursan bu tarih denen kimsenin öğrenemediği ibne ilim mekke ve medinede pislikten yıkanamamaktan ve susuzluk sebebiyle kimsenin ölmediğini söylüyor. demekki neymiş efendim her .ikim hıyar diyene tuz alıp seyirtmemek gerekirmiş.
    3 ...
  22. 38.
  23. tarım deyince bahcedeki agacı sulamaktan ote bir sey aklına gelmeyenlerin
    anlayamayacagı teoridir. madem bu yeraltı suları bu kadar zengin de neden
    bu "zengin" sular ırmak ya da gol olarak yerustune intikal etmez? nerdeyse
    3 milyon km kare buyuklugundeki arap yarımadasında bir tane numunelik ırmak
    ya da gol var mıdır? arap yarımadasını besleyen tek su yagmur suyudur.
    o yuzden onlar yagmur da demiyorlar, rahmet diyorlar. yani yagmur onlar
    icin kutsal bir kavram. ancak yagmur yagarsa yasayabilirler,hayatta kalabilirler.
    temizlik bahsinde kimin hangi hastalıktan hangi mikroptan oldugune dair
    bilimsel bir bilgi mi var elinizde? sikli soklu konusmayı cok seven dini
    butun muslumanların bu konular uzerinde kafa yormaya hic niyetleri yok.
    6 ...
  24. 39.
  25. selda bağcan tarafından yıllar önce açıklanmış teoridir. ki kendisi bu teorisinde zilleri taktı çiki çiki yaptı şeklinde teorinin mottosunu da ortaya koymuştur. şimdi bu arkadaş çıkıp daha önce selda bağcan tarafından ana hatları çizilmiş doktorini belirlenmiş, kitlesi oluşturulmuş bir teoriyi çalmıştır. yakında selda bağcan ve avukatları tarafından bu arkadaşa ihtar çekilecek ve dava süreci başlayacaktır. dava selda bağcan'ı haklı bulursa -ki bulacaktır- bu arkadaş teorisinin adını siki siki teorisi yapamak zorunda kalabilir. malumunuz fikir hırsızlıklarına karşı geliştirilmiş isim evrilmesi halleri söz konusudur mesela (bkz: sony) (bkz: sunny) örneğindeki gibi. ki bu da aklımıza ya seve ya... neyse anladın sen onu.
    3 ...
  26. 40.
  27. 41.
  28. tarım en basit tanımıyla ekonomik değerde ürün alınmasıdır. bölgesel ve iklimsel şartlara göre sadece ağaç sulamaktanda ibarettir bu kadar basittir. teorilere boktan dayanaklar aramaya gerek yoktur.

    bir ülke sadece hurma üretip tarım yapabilir zira bir tarım ürünüdür hurma.
    bu ürünü satarak yerine yine temel ihtiyacı olan başka bir tarım ürünü alabilir.
    ve yağmurun kutsallığı dünyanın heryerinde aynıdır. zira ankaralıların bu modern çağda susuzluktan kurtlandıkları günleri henüz unutmadık.

    dini bütün müslamanlardan buraya entryler gelmesini isterdim onlardan gelmeyince dini eksiklerden sikli soklu entryler geliyor maalesef.
    not: arap yarım adasındaki tarımı konuşman için meslektaşım olman gerekir yok ziraat mühendisi değilsen sus bol keseden sallamış olma bari.
    3 ...
  29. 42.
  30. 43.
  31. 44.
  32. 45.
  33. sulu tarımın yapılamadıgı arap yarımadasında hurma ticari degeri olan bir
    agactır. hurma agacı susuzluga dayanıklıdır, mesela sogut agacı gibi degildir.
    ayrıca turkiye de sadece bugday yetismez, anadolu toprakları tarih boyunca
    kendisinden defalarca buyuk arap yarımadasından kat kat verimli olmustur.
    bana ziraatten bahseden zihniyet ziraatın z sini bilmiyor.
    ajdar anık kapasitesine sahip olanların burada yazdıklarımı anlamasını beklemiyorum zaten. cikita muz yerseniz belki zekanız biraz acılır.
    4 ...
  34. 46.
  35. türkiye 1946 yılına kadar sebze üretimine tarla bazında geçememiştir.
    arap yarım adası denilen yerde türkiyedekinin benzeri sebze üretimi bahçecilik sınıfında zaten mevcuttu.
    hurma ağacı yaşamak için susuzluğa dayanıklıdır, meyva vermek veya verim almak için su ister, hemde çok su ister.
    oturup bitkilerin gen merkezlerini araştırmak lazım. bol keseden sallamamak için e birazda bitki florasını.
    bana ziraat anlatan adamın ziraatten anladığı sadece sofrasına geleni yemek.* * *
    7 ...
  36. 47.
  37. su bahsinde hurma agacı da tıpkı develer gibidir. cok uzun zaman susuz kalabilir
    ve suya kavustugunda cok kısa zamanda butun su eksigini giderir. hurma agacının
    temel besleyeni yagmur suyudur-sel suyudur. degil icmeye gotunu yıkamaya su bulamayan arap tenekelerle hurma agacının dibine su tasıyarak tarım yapmıyor yani.
    zaten hurma susuzluga uzun sure dayanıklı olmasa o cografyada varolamaz, kurur.
    yani yagmur yagarsa hurma beslenir ve meyve verir, eger yagmazsa bunyesindeki
    suyu hayatta kalmak icin kullanır. bunları bilmek icin de ziraatci olmaya
    gerek yok, akıl mantık sahibi bir insan olmak yeterli.
    3 ...
  38. 48.
  39. su bahsinde geçen hurma ağacı tıpkı develer gibi susuzluğa dayanıklı değildir.
    hurma ağacının diğer bir özelliği ise ksilem ve floem'lerde diğer bitkilerden iki kat fazla su bulundurma isteğidir. hurma ağacı yaprak sayısı az olduğundan çok miktarda su depolayamaz bu nedenle sadece sıcağa bir miktar dayanıklıdır. kesinlikle susuz kalamaz. ayrıca hurma ağacının döllenmeside el ile yapılır ve döllenme sırasında 20 yaşındaki bir ağaca ortalama 160 lt su gerekir.

    (bu miktarda bir suyu kiraz ağacına verecek olsak aynı gün meyvelerede çatlama görülür ve yenmez hale gelir)

    bunları bilmek için ziraatçi olmaya gerek vardır, akıl mantık zizyadesiyle lazımdır. *
    4 ...
  40. 49.
  41. col bitkileri yapraklı- genis yapraklı bitkiler degildir. col bitkisi sahip oldugu
    suyu idareli kullanmak zorundadır. bu da sahip oldugu suyu koklerinde ve govdesinde depolamasıyla mumkundur. hayatta kalmak istiyorsa yaprak icin su harcayamaz.
    bu da evrimsel bir surec sonucu o bitkinin hayatta kalmak icin verdigi mucadelenin sonucudur. hurma kultur bitkisi degildir. yani araplar-bedeviler bu cografyada ancak
    hurma yetisir,gelin hurma yetistirelim o zaman dememislerdir.

    sen o kafayla ancak domates-biber yetistirebilirsin ki onu da herkes yapıyor zaten.
    2 ...
  42. 50.
  43. hurma kültür bitkisidir.* dünya üzerindeki 26 hurma çeşidinden sadece 7 tanesi ekonomik değere sahiptir. hurma tohumdan ziyade dal sürgünleri ile çoğaltıldığı için yine kültür bitkisi sınıfındadır hurma köklerinde ve gövdesinde su depolayamaz.

    fotosentez denen ilk okul bilgisinde su karbondioksit ve güneş ışığı ile elde edilen enerji bitkideki depo organlara (biz buna meyve deriz) doldurulur ve bu döngüde gerekli olan potasyumun döngüye girip meyva aromasını artırması için yine yüksek derecede suya ihtiyaç vardır. hurma ağacı palmiye ile aynı familya bitkisidir. tropık ortamda daha fazla ürün verir. gövdesindeki lifli yapı nedeni ile su depolayamaz bu nedenle sürekli suya ihtiyaç duyar yine klorofildeki merkez atomlardan demir'in +2 değerlikli olabilmesi için suya ihtiyaç vardır zira bitki bu formdan başka demiri bünyesine alamaz. * *
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük