allah ıslah etsindir. çocuklar duymasın 2011 bölümlerinde geçmişti. çeşme suyu içmek yerine kusuntu içerim diyor adam. ne var lan bu kadar. milyonlarca insan bok mu içiyor her gün. ben sadece günde 3 4 litre su götürüyorum. buna para mı dayanır allasen ?
yıllar sonra gelen edit: bursa'da yaşıyorum çeşmeden bok akıyor.
geceleyin kalkınca ya da sıcak bir havasda dışarıdan gelince kana kana çeşmeden su içmenin tadına varamamış insandır.sırf bunu yapabilmek için banyodaki lavabo musluğuna arıtıcı taktırdım.
doğru olanı yapan insandır. ha eğer ki çeşme suyunuz arıtılmışsa veya tatlı su çesmesinden filan doldurmuşsanız ayrı. lakin belediye suyu veya kuyu suyu çok tehlikeli olabiliyor... (en azından konya'da öyle) (bkz: olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi)
Kuşadası'nın yazlık sitelerinde kalan tüm ahalinin dahil olduğu insan türü.
Artezyen kuyularından çıkarılan sular, güya arıtılarak ama yalnızca çakıltaşı ve bitki köklerinden ayrıştırılarak şebekeye verilir. Tadını geçtim, içmeniz halinde akşamına cırcır olmanız içten bile değildir. Israrcı ve cengaver bir idealistseniz dizanteri, tifo gibi hastalıklarla bile tanışabilirsiniz. Yemeklerde kullanımı dahi hem lezzetini hem uzun vadede bağırsakları bozar.
Bu nedenle şu an istanbul'da orda burda biten su satıcılarının kamyonlarla dolaşan ilkçağ örnekleri Kuşadası sahil sitelerinde peydahlanmıştır.
aslında doğru olanı yapan insandır. ''vücudun buna da ihtiyacı var hocam, iç iç iç'' zihniyetiyle kendi sağlığını tehlikeye atmıyordur. ileride çekeceği boşaltım sistemi rahatsızlıklarını tedbirler alarak engellemeye çalışıyordur.
belediyenin sağladığı kireçli ve sağlıksız çeşme suyundan içmek istemeyen kişidir.
nitekim koaeli'de bir kaç yıl önce yaşanan, yaklaşk on günlük skandal niteliğindeki su kesintisinden sonra çeşme sularının tadı içilmeyecek kadar kötüleşmiş ve su satan bayiler köşeyi dönmüştür. ben de onlara yok yere para kazandırmak istemem ama belediye, asli görevlerinden olan temiz ve içilebilir su dağıtımını gerçekleştirmediği için o günden sonra damacana sularına para bayılır olduk.
klorlu veya kireçli sulara sahip yerlerde mecbur kalan insandır. terkos'ta mandalar yüzerken istanbul'da çeşme suyu içilir mi? ama memleketimde gider köyümde suyu çeşmeden içerim. ayrıca bazı belediyeler asbestli su boruları kullanıyorlar. bunları duydukça erikli'den vazgeçmem mümkün değil.
ben. yıllardır çeşme suyu içiyorum(eskiden iski idi hatırlıyom çamur akardı kağıt parçası filan olurdu aq suda sonra taşındık başka şehre bi baktım ülen bunlar çeşmeden içiyor) . çeşme suyuna alıştıktan sonra hazır sular çok hafif geliyor. sanki hava içiyomuşsun kadar hafif geliyor. oysa musluk suyu öyle m içindeki yüksek kalsiyum ve magnezyum oranlarıyla hem besleyici hemde atasözünde taşı delen o kudretli sudur muslk suyu!!!!!
tabi ki dezavantajı var arada bi salgın oluyo ondada ya çok sıçıyon yada kusuyon ama bu ihtimal hani 5-6 yılda belki 1 kez gelir başına.
yaşadığım şehrin şebeke suyu berbat. hatta ben bu şehre taşınmadan 4 sene önce kanalizasyon suyu ile içme sularının birbirine karıştığı ve dolayısıyla pek çok kişinin hastanelik olduğu haberini okumuştum.
yoksa içme suyu temiz olan bir şehirde çeşmeden su içerim, o kadar takıntılı bir insan değilim.
şimdi ise hazır suyun sessizce bitmesi ile saatlerdir susuzum, direniyorum.
acaba biraz olsun içsem mi, yarını mı beklesem? en güzeli yarını beklemek, evet.