ilk çıktığı yılı bilmiyorum ama 1993 lü yıllarda türkiye de gördüm ve aldım. hemen almıştım. vidaları oynardı, sıkılaştırırdım. şimdi vidalılarda japonu kürdan ile damlatıyorlar vidaya. mühürlüler var ama onları sevmiyorum.. çıkarmak için camı kırmak gerekiyormuş galiba..
kırılmayan alaşımlı ve titanyum olanları vardır. eskiye göre servet değillerdir ama genede pahalıdırlar biraz.. ilk zamanlarda bayağı entel hava verirdi ama şimdi genelde takılan bir gözlük modeli gibi. hafifliğine bayılıyorum..
çerçevesiz gözlükler genelde titanyumdan yapıldıklarından çerçevenin yere düşünce kırılması gibi bir durum az rastlanılmaktadır ayrıca camın kırılması da kullanılan cama bağlıdır. bu tip çerçevelerde camlar saplara vida ile tutturulmaktadır. mineral cam delinirken pul atma ihtimali cok yüksek olduğundan organik yani kırılmaz cam takılmaktadır. pupila mesafesinin * doktor tarafından alınarak reçeteye yazılmasının nedeni numaralı cam çerçeveye uygulanırken aksların oturtulmasında büyük önem taşımasıdır. optisyenlik sıradan bir meslek olmadığından, adamların işinin de zaten o akslar olduğunu da düşünürsek, astigmat problemi olanların korkmadan çekinmeden alabilecekleri bir çerçeve türüdür. gözlükçüler çok eskiden camları taşlama makinalarında çerçeveye göre şekillendirmekteydi ve bu nedenlerden dolayı -ki durumun astigmat ile kesinlikle ilgisi yoktur- akslarda kayma meydana gelebilmekteydi. şimdiki zamanda gelişen teknolojiyle otomatik makineler ile gerekli uygulamalar yapıldığından çerçeveli çerçevesiz tüm gözlükleri içiniz rahat alabiirsiniz.