istanbulun 100 km kadar batısında olup büyük bir organize sanayi bölgesine sahiptir.ki bu fabrikalar yüzünden de çerkezköy deresi hergün farklı renklerde akmakta,çevresiyle bir ambiyans tutturamamaktadır.bu yerleşim yerinin ilk adı türbetepeymiş.93 harbinden sonra buraya çerkezler yerleştirilmiş ve adı çerkezköy olarak değiştirilmiş.ancak çerkezlerin yerleştirilmesinden kısa bir süre sonra yok siz oraya yakışmadınız olmadı çok rüküş durdu bahanesiyle çerkezler kaldırılıp yerine bulgaristan'da yaşayan bir kısım türk yerleştirilmiştir.bir süre önceye kadar safkan trakyalı olan bu yer bir süredir sanayileşme devrimi yaşamaktadır ve bu nedenle nüfusa oranladığımızda istanbuldan bile fazla göç alıyor denebilir.öyle ki nüfusu 9 yılda 3 kat artmıştır.

not:başka bir entry'm de x köyü y şehri a okulu b kreşi tarzı başlıkların sözlük kalitesini düşüreceğini söylemiştim de yanlış anlamalara sebebiyet vermemek için şöyle düzelteyim:bu tür başlıklar açılabilir tabi,ama başlık hakkında bilgi verebilirseniz.yani a okulu diye başlık açıp ta kuzenimin okuduğu okul demek evet gereksizdir ve seviyeyi düşürür.ama eğer bir yer ya da birşey hakkında bilgi vrmek istiyorsanız hiç kimsenin sizi eleştireceğini ve seviyesizlikle suçlayacağını zannetmem.
sanayileşip büyümesine binaen, aldığı yoğun göçle beraber asayiş sorunları ile uğraşan il boyutundaki ilçedir. kap-kaç, irtikap, hırsızlık o biçim yani...
(bkz: çerkezköyspor)
kışın güneş doğmayan yerdir.

denizli' ye döndük de orda gördük. denizi olmasa da...
çerkezlerle eskiden alakalı olan bir bölgedir. osmanlı, zamanında buraya türkleştirme çalışmaları çerçevesinde çerkezleri yerleştirmiş, adı da ordan gelmiştir. ancak artık bırakın çerkezleri, iki kuşaklık yerlisi bile pek kalmamıştır ortalıkta. elden gitti demek mümkündür.
yerlileri halen bulunmaktadır fakat bir kaç kişiden duyduğuma göre çerkezköyün yerlisi yok sözleri sıkça telaffuz edilmekteymiş.bu yerli ol(a)mama -muhabbeti- istanbul ile başlamış bir akımdır.7kuşaktır istanbullu olan ailelere istanbul'un yerlisi yok demekten sıkılmış olan bazı şahsiyetler bu sıralar kafayı istanbul'un yakınlarında olan bir ilçeye;çerkezköy'e takmışlardır.70li yılların sonlarına doğru organize sanayi bölgesinin kurulmasıyla göç almaya başlayan bu ilçe 90lı yıllarda büyük göç patlamalarıyla karşı karşıya kalmıştır.çocukken çok yadırgardım sevmediğimi düşünürdüm,zaman geçtikçe alışıyor insan bir başkası kötülemeye kalkınca doğup büyüdüğün şehri bu sefer de korumaya geçiyorsun.sorun eğlence merkezlerinin olmayışıdır.5yılda bir tiyatro gelir hebele hübele koşarsınız;bir adet açık hava tiyatrosu vardır eskiden konserler verilirdi son zamanlarda hiçbir aktivitesi yoktur;lemar alışveriş merkezi içinde oyun salonu,sinema ve düğün salonunu barındırmaktadır(harcadığınız parayı gelin arabasının önünü keserek geri kazanabilirsiniz:))hava karardıktan sonra demeyi isterdim ama gündüz saatlerinde dahi tacize uğrayabilirsiniz!.belediyenin yılda en az bir kez Atatürk Heykelinin ya da kaldırım taşlarını değiştirmesi.kavşakta bulunan çiçekleri her hafta söküp yeniden diktirtmesi gözünüze en çok çarpan görüntülerdendir.kimileri de bakaaar bakaar belediyemiz çok güzel işleeeyy der.son olarak her geldiğimde kıro nüfusunun ve inşaatların artması beni çok rahatsız etmeye başlamıştır.trakyamın güzide yerlerinden biri çoktan bizden çıkmış baksanıza allah diğer trakya bölgeleriniz korusun!!!=)
çerkezköy'deki zengin çerkezler zamanla bakırköy ve florya tarafına taşınmışlardır. şu anda orada çerkezlik namına çok şey kalmamıştır. nihayetinde kent yaşantısı bu tip şeyleri bitirmektedir.
Trakya bölgesinin en moktan bölgesidir. Organize Sanayi Bölgesi nedeniyle hızlı bir göç alır. Sosyal yaşam sıfır gibi birşeydir. Havası kirli, Yapılaşma oldukça çarpıktır. 20 yıl kadar önce bir köyden farkı yoktu. Halen öyle. Ancak nüfusu, büyük bir il nüfusunu geçmiş bir ilçemizdir.
çorlu' nun yanında ikinci sınıf muamelesi görür. hatta o kadar ezerler ki burasını, lüleburgaz bile daha iyidir derler.
içerisinde her türlü pisliği barındıran, Tekirdağ ilçesi.
garip bir yer burası. nefret edersin, kopmak istersin, kopamazsın. hani çeken bişeyler olduğundan değil kopamamak, tamamen bahtsızlıktan.
tekirdağ'ın sosyal yaşam açısından en kötü ilçesi. komşu ilçesi saray ın samimiyeti ve çorlu nun canlılığı yoktur.

(bkz: ölü şehir)
kaçılmak istenen ama kaçılamayan, kaçmak istenmeyen. zaman zaman küfredilen, ama hemen pişman olunan. güneşine kızıp yağmuru altında yürünen. atatürk caddesine yüzlerce adım yapıştırılan, erna center'ına onlarca kez girip çıkılan. belediye önüne oturup her adımda dostlara rastlanılan. her ayrılışta son kez hüzünle bakılan, her kavuşmada huzur veren. organizesinde sevgiliyle gezilen, seni koruyan. küçücük otogarıyla bunaltan,geniş garıyla huzur veren. çocukluğa özlem duyduran, geleceğe umut bağlatan. her yerine gözyaşlarından birer damla bırakılmış, her şeyine rağmen insana huzur veren, güven sağlayan, samimi güşleri savuran,bana kapılarını kapatmayan yer...
lanet bir yerdir.sanayi sebebi ile abuk subuk yaratıkların göç ettiği ne yaşamak ne yaşamak nidalarına sebebiyet veren ööööööööööööööööööööööö vesilesi bir yerdir. trakya falan da değildir yani karslı marslıdır hepsi.gitti onlar gitti kalmadı yerlisi.hava kararınca sokağa çıkamıyor millet yaşanır mı orda.kime diyom
her gelişimde küfür ettiğim gereksiz ilçe(m). lan bir git yok ol allah aşkına. hep geri çağırır bir de, ensenden tutar getirir.*
cok soguk oldu lan burası, cok hem de.
100 bin nufuslu, insan farklılığı açısından istanbul dan hiç farkı olmayan, organizesi yüzünden çok pis havaya sahip, iş olanagı fazlaca olan, pis bi yerleşimi olan, istanbula 1 saat mesafede il gibi ilçe.
küçücük birkaç cafe'si olan alışveriş merkezinin bile bulunmadığı, 3 senemi orda nasıl geçirmişim diye kendi kendime sorunca ulan orda ne dostlar kazandın, cevabıyla kendimi rahatlattığım tekirdağ'ın ücra ilçesidir. yerlisi çok azdır. h leri yutarlar, c ler j gibi çıkar. yerlilerini bulursanız azıcık sohbet edin de küfür öğrenin arkadaşlar. çok gelişmiş küfür dağarcıkları vardır. hazırcevaplardır ve hakkaten zekilerdir. organize sanayi bölgesi olduğundan çokça göç almıştır ve hala almaktadır. toki bile elini atmıştır artık çerkezköy'e. 10 yıl içinde büyük gelişmeler gösteren çerkezköy'ün 10 yıl sonra istanbul'un bir ilçesi şeklinde anılacağı söylentileri kulağıma çalınmıştı bir ara.
göç yüzünden doğallığı bozulan, sözde trakyaya ait ama içinde trakyalıdan fazla doğulu barındıran ilçe.

diğeri: (bkz: çorlu)
tren istasyonundaki 5 dakikalık bekleyiş bile bu yörenin kızlarının nasıl güzel olduklarını anlayabilmek için yeterlidir. maşallahdır.
tanım: güzel bir tren istasyununa ve alımlı kızlara yarenlik eden yerleşim birimidir.
tekirdağ ilçesi.
Çerkezköy ilçesi, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra kurulmuş ve buraya çerkezler yerleştirilmiştir. Çerkezler kısa süre sonra bölgeyi terketmişler ve Bulgaristan'dan gelen göçmenler buraya yerleşerek bugünkü yerli halkı oluşturmuşlardır.

Yıldırım Beyazıd'ın Ankara Meydan Savaşı'nda Timur'a yenilip esir düşmesinden sonra şehzadeler arasında taht kavgası başlamıştır. Edirne'de bulunan en büyük şehzade Süleyman Emir'in kardeşi Musa Çelebi'ye mağlup olması üzerine Edirne'den istanbul'a sığınmak üzere 15 kişilik mahiyeti ile kaçarken, Çerkezköy'de kardeşi Musa Çelebi'nin adamları tarafından katledilmiştir. Şimdiki Atatürk ilkokulu'nun bulunduğu yere gömülmelerinden sonra yine kardeşi Mustafa Çelebi tarafından Süleyman Çelebi'nin mezarının bulunduğu yere türbe yaptırdığı bu nedenle Çerkezköy'ün eski adının 'Türbedere' olduğu bilinmektedir.

1912 yılına kadar mevcut olan türbe ve civarındaki 15 kadar mezar, Balkan Harbi'nde 9 ay Bulgarların işgalinde kaldığı sırada, işgalci Bulgar askerleri tarafından yıkılarak talan edilmiştir. Çerkezköy ilçesi 29 Ekim 1922'de düşman işgalinden kurtarılmış. 1 Nisan 1938’e kadar Saray ilçesine bağlı bucak merkeziyken bu tarihte ilçe olmuştur. *
hayatımı yiyen, bitiren, sömüren, kaçsam da bi şekilde beni geri çeken, mecbur bırakan boktan memleketim.
istanbul'un ilçesi olarak bilinen tekirdağ ilçesidir.içerisinde gidilebilitesi yüksek yerler yoktur, "kesin iş bulursun" diye kandırılırsın ve buraya düşersin.
Belediye binası, meydanda büyük bir cami, üç beş park, üç beş bimden oluşan; evden işe işten eve insanların yaşadığı yerleşke.