göğsünüze dayarsınız ve arşeyi haraket ettirince tellerin tüm titreşimini bedeninizde hissedersiniz. sarılırsınız, konuşursunuz ve bir isim koyarsınız. çaldıkça bu dünyada bir şey başarmış olmanın mutluluğunu yaşarsınız...
16. yy.'da fransa'da ortaya çıkan, violin ailesine mensup, şekil olarak kemana benzeyen ancak boyut olarak çok farklı olan, dört telli ve bas sesli bir çalgıdır. akustik olarak kullanıldığı için her mekanda çalınabilir. en çok kadınlara yakıştığını düşünsem de hakkını verenler genellikle erkeklerdir. günümüzde apocalyptica tarafından adeta inletilir.
henüz 10 aylık tanışıklılığımıza rağmen gönlümde taht kurmuş olan biricik "hisli" enstrümanım.
öyle ki, iki ay vakit bulamadığım için çalmadığımda bana küsüp akordunu atmışlığı ve hatta köprüsünü fırlatmışlığı bile var. şimdilerde uzak durduğum her bir saniye için kendisini özletmeyi görev haline getirdi ve birlikte geçirdiğimiz zamanlar sonunda anlamlı sesler çıkararak beni ödüllendiriyor.
çello ne kadar çalınırsa tellerinin arası o kadar çok reçine ile doluyor ve zamanla daha hoş sesler çıkararak çabalarına bir karşılık, güçlü bir "aferin" veriyor adeta.
yansıttığı insansı sese hiç bir şey demiyorum bile. ben böyle bir enstrüman ne gördüm, ne duydum.
niyeyse aklımda, sadece seksi insanlar çello çalar gibi bir yer edinmiş enstrüman. sesi sevgili ağlamasına benzer içini gıcıklar, hüzünlü ve ince ruhludur. çalarken de sarılıyor gibi bi hisse kapılır insan.
(bkz: dokunduğum her yerde senin yokluğunu hissediyorum)
huzur sesli enstrümanların annesidir. karşı cinsi piyano olup, ataerkil toplum düzeninde yaşadıklarından huzur sesi piyanoda daha yoğun hissedilir. bir gün mutlaka ç/alacağım müzikseldir.