Atalarım. Adımın, soyadımın anlam kazandığı dile sahip, gururunu yaşadığım Türk boyu...
Çağatay Hanlığı, Moğol hükümdarı Cengiz Han'ın oğullarından Çağatay Han'ın adını taşıyan devlettir. Cengiz Han ölmeden önce topraklarını oğulları arasında paylaştırmıştı. Yıktıkları Kara Kitay'ın toprakları olan Kaşgar civarı ile Maveraünnehr'in büyük bölümünü Çağatay Han'a vermişti. Çağatay Han'ın bu topraklarda 1227'de kurduğu devlet 1370'e değin varlığın sürdürdü. Çağatay Han, önce ağabeyi Cuci Han ve ardından babası ölünce hanedanın en yaşlı üyesi oldu. Buna karşın kardeşi Ögeday'in (ogeday, oktay) kaan (büyük han) olmasına karşı çıkmadı ve topraklarını ona bağlı kalarak yönetti. Çağatay Han'ın 1241'de ölümünden sonra Çağatay Hanlığı merkezi Moğol imparatorluğu'na karşı mücadeleye girişti. Çağatay Han'ın torunu Algu Han, Kubilay Han ile Arik Böge arasındaki taht mücadelesinin yol açtığı iktidar boşluğundan yararlanarak Harezmşahlar, Batı Türkistan ve Afganistan'ı da sınırlarına kattı. 1266'da tahta çıkan Mübarek şah, islam dinini kabul eden ilk Çağatay hanı oldu. Ondan önceki Çağatay hükümdarları Tengriizm inancını benimsiyorlardı. Çağatay Hanlığı en parlak dönemini Kebek Han'ın yönetiminde (1318-26) yaşadı. Kebek Han göçebe hayatını bırakıp Karesi'de sarayı yaptırarak yerleşmiş, Çağatay ekonomisi gelişmiş ve ilk Çağatay parası Kebeki basıldı. Bu yerleşme ve şehirlileşme ile birlikte din açısından islamlaşma ve dil açısından Türkleşme yaşanmıştır. Ancak bu durum boylar arasındaki siyasi çatışmanın sebebi yaratılmıştır. Aslında Çağatay Han döneminde islam'ın dinî alışkanlıkları yasaklanmıştır. Fakat Kara Hülâgu'den sonraki Hanlar Orta Asya'nın çoğunluğunu oluşturan müslümanlara barışık davranmaya başlamıştır. Mübarek Şah müslüman olduysa da kendisinden sonraki Hanlar Kebek Han'a kadar Tengriist idi. Moğol Hanların ciddi islamlaşması ise Tarmaşirin'nin islam'ı kabul etmesinden sonra yaşanmıştır. Bu dönemde Maveraünnehir'de oturan ve kent kültürüne alışarak Türk Batı Çağatay Hanlığı bünyesindekiler kendilerine "Çağataylı" olarak hitap etmeye başlamıştır. Bu dince islamleşmiş dilce Türkçe "Çağataylı"lar bazı tarihçiler tarafından Çağatay Türkleri ve kullandıkları dili de Çağatayca olarak adlandırılmaktadır. Bu Çağataylı'lara karşın doğuda ili vadisi ve Tanrı dağı kuzeyinde göçebe hayvancılığını sürdürmüş boylar kendilerine Moghul (bkz: Moğol) olarak hitap etmişlerdir. Bu durumda Tarmaşirin'den sonraki Çağatay Hanlığı, Duva Han'ın oğullarının güç mücadelesinin sahnesi olmuş ve 1340'dan sonra Pamir Dağları'nın doğusunu yöneten Doğu Çağatay Hanlığı ile batısını yöneten Batı Çağatay Hanlığı olmak üzere ikiye bölünmüştür. Doğuda tahta çıkan Tuğluk Timur (1359-70) batı bölgesini ele geçirerek Çağatay topraklarını yeniden birleştirdi. Bu sırada Doğu Çağatay kökenli Barlas boyundan Timur, hanlık için bir tehlike olarak belirmeye başlamıştı. Çağatay Hanlığı'na bağlı Semerkant emirinin hizmetinde bulunan Timur, önce Semerkant'ı, sonra Çağatay topraklarını ele geçirdi. Çağatay Hanlığı böylece yıkılmasına karşın, Çağataylılar 17. yüzyıl sonlarına kadar varlıklarını sürdürdüler.
halkın çoğunluğu türk boy ,kabile ve klanları oluşturuyordu moğol boy ve kabileleri de kısa süre islamlaşarak ve bunun getirdiği etkiyle türkleşmişlerdir devlet de haliyle türk-moğol devletinden direk türk-islam devletine geçmiştir.
Şunu da belirtmek isterim çağatay han döneminde bütün islami adetleri yasaklamıştı bu da hanlığın türkleşmesini yavaşlattı ne zaman moğol yasaları yerine şeri kanunlar uygulanınca moğollar da türkleşti.
komutanlar ve çağatay han moğoldur. ordusunun da küçük bir kısmı kendi kabilesi ve diğer barbar moğol kabileleridir onun dışında bütün halk türklerden türk ve moğol nüfusundan da az olarak tacikler bulunur.