öncelikle belirteyim içebildiği tek çay pekoe türü çaydır. ayıptır söylemesi kaliteli ve pahalı.
şimdi bu meretin tadında öyle bir hassasiyet oluşturmuşum ki yıllardır içmeme rağmen gene de şaşırtıcı tadlarla karşılaşıyorum.
bir ara çayın burukluğunun azalmaya başladığını hissettim.
3 kişilik çayı tek bardakta sek olarak içer içine de iki kesme şeker atarım.
dedim azaltayım şekeri, burukluğunu hissederim, belki. 1,5 yaptım şekeri.
bir süre iyi gitti. yok, gene bi eksiklik var.
normalde tatlandıkça burukluğunun azalması lazım dimi?
denemk için 2,5 attıydım.
anaaa, tam aradığım burukluk.
şimdilik böyle gidiyoruz, bakalım.
kahvaltı öğlen ikindi. kahve'den son en çok içtiğim içecek. bir de churchill var. onda kafein yok gerçi. ama çayla kahveden baya alıyorum bu kafein denen maddeyi.
geldim geldim tulum peynirinin kilosu 180 lira idi.
ama deri tulumu değil o kokuyor ve kıl çıkıyor sevmiyorum.
sobanın üzerinde versem ekmeğimi ısıtır mısınız biriniz de tulum peyniri koysun.
fakfakirim.