çay ocağı

    20.
  1. Hem fiyat hem ortam açısından iyidir. Kapıdan orospu çocuklarının taştığı kafelere tahammül edemediğim gibi kapitalizme daha fazla domalmak istemiyorum. Mekana değil ürüne para verin. Popüler kültürünüzü, ilgi çekme amacınızı, aranmalarınızı, atacağınız hikayelerinizi sikeyim.
    3 ...
  2. 23.
  3. emekli ikramiyesi mi aldiniz? bununla hangi turde bir is yapsam diye kara kara düşünmenize gerek yok. gidin ve bir çay ocagi acın.

    isminide kendi isminizle beraber "yeri" olarak yapin.
    2 ...
  4. 21.
  5. Her zaman tercih ettiğim müessese. Çay her dem taze olur. Özellikle yazları şöyle serin, püfür püfür esen bir çay ocağının kapısında çay yudumlamak paha biçilemez. Hem de ucuzdur fiyatı, bütçenize göredir. Öyle 3 lira verip bayat çayla lezzet zevkinize tecavüz eden işletmelerden farklıdır.
    1 ...
  6. 12.
  7. 6.
  8. sivas'ta da her yerdeki gibi bolca bulunan mekanlardır. iş hanlarında olanlar sıradan çay ocağıdır. bir de çarşıda, özellikleri olan çay ocakları vardır ki her biri bir belgesel tadında...

    en meşhurları çerkezin kahvesi'dir. onu tarif etmek imkansız. isteyen başlığına bakabilir ama gidip görmek gerekir.

    benim hayatımda çerkezin kahvesinden başka iki çay ocağı daha vardı: hoş sohbet çay evi ve gramofon çay evi...

    hoş sohbet çay evi, ulu caminin altındaki ara sokaklardan birinde, uzun yıllar arabistanda, mısırda çalışmış, emekli olup gelmiş ahmet'in dükkanıdır. sabah 3'te dükkanı açar, çayı demler. ilçe pazarına gidecek pazarcılar bir soluklanırlar. onlar yola düşünce sabah namazını beklemeye gelen amcalar yerlerini alırlar. onlardan sonra sabah işe gidenler. her vaktin müşterisi ayrıdır.

    gramofon çay evi kapanalı 6-7 yıl olmuştur. yine bir emekli olan ve gramofon gönüllüsü olan necati amca tarafından işletilirdi. mahallenin emeklileri gelir, yol üstü soluklanır, ezana kadar vakit geçirirlerdi. kimisi necati amcanın eski tayfadan. kiminin dostu meşhur, kiminin sarhoş narası. kimi kuşbazlığıyla kalmış akıllarda, kafasını arada bir kaldırıyor hâlâ gökyüzüne. hepsi tövbeli, alınları secdeli. akşam dükkanı kaparken necati amca, seç bakalım nevai nasibini der, 2-3 bin plaklık arşivden kapanış için plak seçmemi isterdi. günde bir kez çalınırdı gramofon.

    ben mesela candan erçetin'in söylediği çapkın adlı şarkının 1952 yapımı baki çallıoğlu plakta olduğunu orada öğrenmiştim. büyülü bir şeydi gramofon. ama dışarıdan geçen için sıradan bir çay ocağıydı orası.

    sivas'ta daha türlü çeşit çay ocağı vardır. kimi hemşeri çay ocağıdır, yıldızelililer çay ocağı gibi. kimi meslek çay ocağıdır, halk ozanları çay ocağı gibi...

    sonraları farkettim. biz çayı sevdiğimizden değil, yalnızlıktan korktuğumuz için açmışız o kadar çay ocağını.
    1 ...
  9. 16.
  10. sabahın erken saatinde sizi hayata bağlayan sıcaklık yuvalarıdır oralar gün onlarsız çok soğuk be.
    1 ...
  11. 11.
  12. adından anlaşılacağı üzere çay pişirilerek imalat yapılan ticarethane. çayın yanında diğer meşrubat ürünleri de çoğu çay ocağında satılmaktadır.

    (bkz: oralet)
    (bkz: kuşburnu)
    (bkz: ıhlamur)
    1 ...
  13. 4.
  14. en güzel çayların içilip en güzel muhabbetlerin yapıldığı yerlerdir.(tecrübe ile sabit) kafeymiş bilmemneymiş hepsi hikaye kalır yanında.
    1 ...
  15. 2.
  16. bulunduğu kurumun dedikodusundan sorumlu yer.
    1 ...
  17. 14.
  18. istanbul küçükçekmece'de yeşilova mahallesinde ıhlamur altı çay ocağı diye bir mekan var. adı gibi ıhlamur agacı altında kucuk taburelerde oturup yıne aynı agactan koparılmıs ıhlamurunuzu veya özenle demlenmiş cayınızı icerken tavla oynayabiliyorsunuz. gidilesi görülesi dir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük