üslubu önemli olandır. çarşafı ben de çağdışı buluyorum ama; ilkokul 2. sınıfta tanık olduğum şu diyaloğu da doğru bulmuyorum:
(velisi çarşaflı olan öğrenci ve öğretmen arasındaki bir diyalog)
- öğretmen: sınıftan velisi çarşaf giyen var mı?
- velisi çarşaf giyen çocuk: ben
- öğretmen: çarşaflıları da hiç sevmem. atatürk boşuna mı kılık kıyafet devrimi yaptı?
aradan zaman geçer;
öğretmen: aranızda laz olan var mı?
velisi çarşaf giyen çocuk parmak kaldırır.
öğretmen: ben lazları hiç sevmem.
neyse ki bu çocuk, 3. sınıfta mı ne okul değiştirmişti; bu baskılara dayanamadı sanırım.
düşünüyorum; ben de çarşafa karşıyım ama öğrencilere bu şekilde bir yaklaşımı doğru bulmuyorum.
çünkü bu "atatürkçülük" değil; "faşistlik" oluyor. ne olursa olsun; ötekileştirmenin her türlüsü kötüdür.
canlı bombaların nesini sevelim aq? kemalistler faşist olsaydı isl*mı ellerine fırsat geçmiş iken türkiye'den tamamen silerlerdi lakin bizim elimize fırsat geçerse siz lağam fareleri kaçacak delik ararsınız. yemen'e bile kaçsanız gene bulup gebertiriz.
bir de demiyorlar mı başkasının istediğini giyinme özgürlüğüne neden saygı duymuyorsunuz diye bitiyorum..
çarşaf ve özgürlük?
çarşaf giymek bir özgürlük değildir, bu yüzden saygı falan duymam. özgürlüklere saygısı olmayan, özgür ve birey olabilmiş insanlara nefret kusan bu gerici insanların kendi kokuşmuş zihniyetlerini savunurken özgürlük kavramına başvurmaları çok komik oluyor.
çarşaf giymek kendine saygısı olmayan kadınların karanlık çağ geleneklerini bu çağda yaşamakta diretmesidir, kusura bakmayın. derdim çarşaflı kadınlarla değil, bu zihniyetle. bu gerici zihniyetin bu topraklardan silinmesi gerek.
yani, çarşaf giymek özgürlüğün doğasına ters olduğundan mümkünse niye saygı duymuyorsunuz diye ağlamayın.
Geçenlerde tramvayda bir çarşaflı kadın gelip bana bir şey söyledi. O an şaşırdım ve nedense ürktüm. Sonra ne dediğine kulak verdim ve üzerimdeki kiyafetle ilgili bir sey sordu bana.
Neden korktuğumu sonra ciddi ciddi düşündüm ve bu insanların toplumun dışına itildiği, görmezden gelindiğini, sanki sıradan kimseler değil de belki bizimle aynı dilini bile konuşmayan insanlar gibi algılandığını gördüm. Benim bile bir çarşaflı kadına kendimi yakın görememem toplumun yıkılmaz ve aslında iğrenç olan tabularıyla yetişmemin bir sonucu.
Bir çarşaflı kadin araba kullanamaz, bir başı açık kadınla arkadaşlık edemez, okula gidemez ya da çalışamaz diye bir şey yok. Olmamalı. Mini etek giymek özgürlük de neden çarşaf giymek degil? Şimdi bu kiyaslamayi yaptığım için bile tepki verecek zihniyetsiz ınsanlar çıkacaktır. Ama herkes kirli kalplarinin kininden arınıp karşısındaki için empati yapmayı denemeli. insan olmak bunu gerektiriyor. Tabi hala insansanız...