"hiçbir insan bir ada, kendi başına bir bütün değildir. her insan kıtanın bir parçası, ana toprağın bir bölümüdür. deniz bir toprak parçasını sürükleyip götürdüğü zaman kıta eksilir, küçülür. herhangi bir insanın ölümü de benden bir şey eksiltir, çünkü ben insanlığın içindeyim. onun için sen de sakın çanlar kimin için çalıyor diye sorma; senin için çalıyor."
beni büyüleyen önsözü için aldığım ve çok beğendiğim kitap.
kitabın önsözü:Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor...
--spoiler--
Maria'nın omzuna doğru, "Her şey hesaplanmış durumda, guapa" dedi usulca. "Sen bu sıkıntıların farkına bile varmadın. Bilmiyorsun olan biteni. Öleceğiz ama köprüyü de havaya uçuracağız. Bu yüzden geceleyin iyi bir uyku dünyalara değmez mi? iyi bir uyku çektin işte. Bakalım bunu parmağına bir yüzük gibi geçirebilecek misin? Uyu, guapa. Güzel güzel uyu sevgilim. Savaşa giderken seni uyandırmayacağım. Şu an senin çin yapabileceğim tek şey bu."
--spoiler--
Hiç bir insan bir ada, kendi başına bir bütün değidir; her insan kıta'nın bir parçası, ana toprağın bir bölümüdür. Deniz bir toprak parçasını sürükleyip götürdügü zaman avrupa küçülür; tıpkı bir burun'un, tıpkı arkadaşlarının malikanesinin ya da kendinkinin küçüleceği gibi. Herhangi bir insanın ölümü de benden birşey eksiltir, zira ben insanlığın içindeyim. Onun için sen de sakın '' çanlar kimin için çalıyor '' diye sorma; senin için çalıyor.
Hemingway'ın Cumhuriyetçiler'den taraf olduğu açık fakat Cumhuriyet yanlısı gerillaların Faşistler'e yaptıkları işkenceleri insanlık dışı muameleri anlatmaktan da geri kalmıyor. Zaten kitabı bitirdikten sonra farkediyorsunuz ki Hemingway'in derdi taraf tutmak değil, savaşın acı yüzünü ve gereksizliğini okuyucularına anlatmak. Hatta bir yerde şöyle buyuruyor üstad: 'insanın milliyeti ve siyasi görüşleri ölüyken belli olmaz.'
okunası bi kitaptır.daha detaylı analiz için: http://altinisikmurat.blo...n-icin-calyor-ernest.html
'guapa' dedi maria ya,kızın iki elini birden tutarak, 'dinle beni, madrid e gidemiyoruz...'
bunun üzerine ağlamaya başladı maria.
'hayır, guapa, yapma' dedi robert jordan. 'dinle. madrid e gidemeyeceğiz ama sen nereye gidersen ben seninle oraya gideceğim her zaman. anladın mı?'
maria bir şey söylemedi. kollarıyla robert jordan ın boynuna sarılıp başını yanağına dayadı.
'bunu iyi dinle tavşanım' dedi robert jordan.
'şimdi sen gideceksin tavşanım. ama ben de seninle geliyorum. birimiz varolduğu sürece ikimiz de varız demektir. anlıyor musun?'
Maria'nın altından yer kaymıştı, robert onu öpünce.
Pilar ise eklemişti, insanın ömründe üç kez olur diye.
Sahiden kaymıştı. Hemingway öyle bir kaydırmıştı ki cümleler,hissettiriyordu.
Her bir cümlesi bende ayrı ayrı kazınmış roman,ilk basım,ilk alınan hediye.
Yer altımdan kayar mı sahi maria, bir gün benimde kayar mı?
1943 yapımı bu filmde oynayan baş roldeki ve yardımcı rollerdeki kadın ve erkek oyuncuların hepsi ne Tesadüftür ki kanserden ölmüştür. Ama 70 yıl önce çekilmesine rağmen saran kaliteli bir filmdir.
Sonu hariç gayet güzel filmdir. Diyalogları olay örgüsü karakterleri falan başarılı olmuş. Ayrıca gary cooper ideal erkek nasıl olmalı onun cevabını veriyor sanki.
Bir ernest hemingway romanıdır. Akıcı olduğunu söyleyemem ancak tasvirler kusursuz. Okuyucuyu savaş psikolojisine sokmuş,savaş atmosferini hissettirmiştir.
" bundandır ki,sorma çanların kimin için çaldığını ; senin için çalıyor."
ernest hemingway'in gerçekçi anlatımıyla sizi zaman zaman ciddiyetten matem'e sürükleyen, zaman zaman ise yaptığı betimlemeler ile kendinizi kitabın içinde bulmanızı sağlayan başyapıtı.
bir kadının orgazmını daha iyi anlatabilen bir erkeğin olabileceğini cidden düşünemiyorum.