3 kere yolumun düştüğü, allahın unuttuğu yer derler ya hani işte öyle olan il. çankırı büyük otel, merkezdeki camiinin altındaki yimpaş, bir de gençlik spor il müdürlüğüne ait çankırıspor'un kullandığı futbol stadyumu ve stadyumun bitişiğindeki spor salonundan başka kayda dair bir şeyini göremediğim yerdir ayrıca.
şehrin dışında tuz madenleri var bir de. ilginçtir ilk gittiğimde görmüştüm. zamanın birinde bir eşşek girmiş o mağaralardan birine ve kaybolmuş içeride. eşşek bir zaman sonra ölmüş tabiki. ama vücudu hiç bozulmamış. madenin havası resmen doğal bir mumyalama işlemi görmüş hayvanın üzerinde. bunu bulan işçi ve mühendisler de önce hayvanı yanlış hatırlamıyorsam avrupa'ya gönderip bunun nasıl olduğunu araştırttırmışlar, bugün de o eşşeği cam şeklinde bir dikdörtgenden oluşan kutunun içinde madenin içinde sergilemekteler. çok şaşırmıştım gerçekten hiç bozulmamış hayvan neredeyse.
ayrıca:
-abi burda huzurevi var mı diye? soran arkadaşıma
-gencüm siz kerhanayı mı soruyonuz?
diye cevap verebilen acayip açık sözlü taksicileri barından ildir.*
kro tiplerin çoğunlukta olduğu şehir.sokaklarında ankaralı namık şarkıları iğrenç iğrenç çalar ve bu aptal eylem insanı intahara sürükler.birde camekanlara televizyon koyarlar ve bir oyun havası videosu.aptal saptal tiplerde bunun karşısına geçer saatlerce o videoyu izlerler, ekranda etekli gavat adamlar oynar, birde mini etekli kızlar oynar (mini etekli kızlar sarışın da olsa, genelde ayı yavrusu gibidir).suyundan bir bardak uzatılarsa sakın içmeyin muhtemelen bir kaç saat sonra ishal olabilme tehlikesi yaşarsınız, ya da kusarsınız.birde cep telefondan sesli olarak müzik dinleme alışkanlığı olan gençlerin bol olduğu şehir.bu gençlerin iki lafından biri küfür etmek ise diğeri lan bebedir.
içinde sadece bir tepede şehrin tek ağaçlık alanın bulunduğu ve oraya çıkanın 7 yıl boyunca çankırıda yaşayacağı şeklinde bir rivayet bulunur. ben gitmeme rağmen ertesi yıl kaçtım şehirden. boğdu beni. şehir halkı çoğunlukla ülkücüdür. karşı görüşlü insanların gitmesi hayra alamet değildir.
Nerelisin diye sorulduğunda ''Öğünmek gibi olmasın ama Çankırılıyım'' diye cevap verdiğinizde karşı tarafa ''Bu Çankırı'da benim bilmediğim ne var ki'' diye düşündürmeniz katidir.
memleketiniz şu şehirse busunuzdur, bu şehirse şusunuzdur eğer çankırı ise" hee tamam o zaman" sınızdır. hakkında söylenecek pek bir şey olamayan,iyi olmayan,kötü olmayan bir şehiridir.
çoğu anadolu kentinden çok daha kötü durumda olan, kışın geceleri sıcaklığın -20lere yaklaşmasıyla bir yerlerinizi rahatça dondurabilecek bir havaya sahip küçük il. ayrıca şehre bir iki saat uzaklıkta bulunan tuz madenleri sanırım görülebilecek nadir* yerlerden biri.
ayrıca 2007'de yeni bir üniversiteye de kavuştu.* konaklama açısından ise ılgaz'a yakınlığı avantaj olsa da şehir de sanırım iki tane düzgün otel bulunuyor**.
okuma yazma oranı yüksek ilimiz.
savaş sırasında işgal edilmemiş, düşman eli değmemiş bir anadolu şehridir.
çankırı'da esnafa değil memura kız verilir(miş). *
bir de tabii, leblebi mevzuu var.
efendim, leblebi bilindiği gibi çorum menşeilidir.
ancak istanbul'daki kuruyemişçilerin pek çoğu, hatta yine anneannemin tespit(!)ine göre, yüzde doksanbeşi çankırı'lıdır.
hakikaten, var böyle bir şey.
bunun da sebebi zamanında çankırı'nın orta kazasına yerleşmiş bir çorumlu'nun, leblebiyle halkı tanıştırması.
tabii "bunun adı leblebi, şöyle yapılır böyle edilir, herkes öğrensin" şeklinde çankırı halkına leblebiyi öğretmekle görevlendirildiği filan da yoktu bahsi geçen zatın. ancak işte, o bir çankırılıya öğretmiş, o çankırılı da bir başkasına derken.. çankırı'da leblebi sever bir memleket olmuş.
fazla bilinmez ama.. öyle.
bir de çok rica ediyorum, çankırılılara elekçi, cingan, çingene filan demeyiniz! zira çok alınırlar, alınıyorum da. çankırı'da, bu kez dayımdan aldığım bilgiye göre zamanında 500 adet köy varmış ve bunlardan sadece iki tanesi çingene bölgesiymiş, çankırılılar çingenedir filan, palavra yani. bildiğin anadolu insanı, bildiğin türk işte kardeşim.
şehir insanının nasıl orda hala yaşamını devam ettirdiğini merak ettiğim gittiğiniz gün geri dönmek isteyeceğiniz ufacık takriben 1 saatte yürüyerek tüm şehri dolaşmanız mümkündür okdar çekilmez okadar asosyal bir şehirdirki gimtenizi tavsiye dahi etmem ankara üniversitesinin yüksek okulunu buraya yaptığı için ve ben burda okuduğum için bir kez daha yuh luyorum tam bir rezillik 2 senem ömrümden boşa geçti .
ünlü çan saati nin bulunduğu güzide şehrimiz. su deposu olarak bilinen bir yer vardır ki; o da çiftlerin buluştuğu ve sonrasında malum işi icra ettikleri yerdir.
benim 10 yıl önce aklıma geren, bireysel olarak uygulamama ramak kalmışken sponsor yokluğundan ötürü vazgeçtiğim *, yaşlılardan tarihi 'dinleyip', resmi tarihe dinamik ve gerçekçi bir alternatif oluşturacak şekilde derleme projesi olan 'sözlü tarih' çalışmasını hayata geçiren öğrenci ve öğretmenlerini ziyadesiyle takdir ettiğim il. onlara coca cola ve avrupa birliği sponsor olmuş. hoş. ekonomik açıdan gelişmemiş mekan. bu ise 'üzücü'...
(bkz: hayata artı)
edi: ab değil bm imiş diğer sponsor.
ankaraya 131 kilometre,istanbula 497 kilometredir
devlet hastanesinin telefon numarası 213 10 98
sağlık ocağı:212 35 76
ilde ulaşım iki yolla sağlanmakta bu yollar kuzey güney yönünde iç anadoluyu karadenize bağlayan ankara-çankırı-kastamonu-inebolu yolu ve çerkes-ılgaz yönünde yer alan samsun yoludur
tüm bildiğim budur