çanakkale savaşında çarpışan ve şehit olan askerlerimiz müslüman türk askerleriydi, bu ülkede yaşayan her müslümanın dinine bağlı olması ve imanının güçlü olması da doğaldır. fakat, savaş iman gücüyle değil, teknik bilgi, teçhizat ve organize mükemmel olursa kazanılır. kışın ortasında, güneyde filstinde savaşan birlikleri sarıkamış cephesine süren ve 80 bin imanı bütün askerimizin rus ordusu karşısında telef olmasına sebep olan baş kumandan enver paşa da imanı bütün bir paşaydı. savaş kazanmak için bilgi ve tecrübe önemlidir. binlerce askerimizin şehit olmasından sorumlu bu imanı bütün paşalar ne yazık ki yurt dışına kaçmışlar, ve savaşarak çanakkaleyi geçemeyen düşman donanması, elini kolunu sallayarak çanakkaleyi geçip dolmabahçe sarayının önüne gelerek toplarını dikince, imanı bütün şehitlerimizin kemikleri sızlamıştır.
araplar da, osmanli birliklerini iman gucuyle yenmişlerdir. bu durumda imana gore savas basarısı;
musluman arap imanı> musluman turk imanı
1915 canakkale savası nın ardından, 4 yıl sonra tek kursun atılmadan istanbul un isgal edilmesi de hristiyan imanının musluman imanına karsı zaferidir.
hristiyan gavur imanı> musluman turk imanı
daha sonra musluman araplar ın, hristiyan mandasına girmesinden mutevellit
birinci dünya savaşının diğer cephelerinde kahramanca çarpışan türk ordusunun en müstahkem yeri çanakkale idi. öyle ki müttefik orduları başkumandanı general hamilton bu muazzam direniş karşısında:
" insan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. dünyada hiçbir ordu bu kadar uzun müddet ayakta kalamaz. sadece bugün 1800 şarapnel attık. savaş gemilerimiz aylardan beri gece gündüz mevziilerini bombalıyor. son derece hırpalanmış türkler i onları koruyan allah larından ayırmak için başka ne yapılabilir!" demekten kendini alamaıştır. (hamiltın günlüğünden)
hamilton günlüğü 21 ağustos 1915, imroz:
"saat sabaha karşı 4.30 idi. 11. tümenin, türkler in ileri mevziilerini ele geçirdikleri haberi geldi. yeniden karakol dağa tırmandım. bu sefer ismailoğlu tepesi ni hiçbir kuvvet elimizden kurtaramazdı. sabah erken saatlerde durumda umulmadık bir değişme yaşandı. gittikçe yoğunlaşan bir sis, etrafı göz gözü görmez bir hala getirmişti. top, tüfek sesleri birer birer azaldı ve cephe sustu. tabiat türkleri gizlemiş, allah onları korumuştu."
ve imkanlar kısıtlı da olsa gerektiği kadar silahla kazanılır.
Yetenekli askerler= Türk askeri
Yetenekli Subaylar= Tarihin gördüğü en büyük komutan Mustafa Kemal!
şimdi iman gücüne gelelim.
Tanrı elbette ki Kahramanlığımıza izin vermiştir. Ama o kahramanlık hak ettiğimiz kahramanlıktır.
Balkan savaşındaki gibi Topyekün ihanet eden Arnavut birlikleri yoktur O askerlerin içinde.
Topyekün ihanet eden balkanlı halklar da yoktur Çanakkale'de. Sadece ve sadece Kalan son toprağı ölümüne savunan üstün türk askeri ve Mustafa Kemal vardır.
Türk askeri Mustafa Kemal ve diğer deha subayların etkisiyle gücünü ve imanını ortaya koymuştur.
Orada mustafa kemal değil de beceriksiz subaylar silsilesi olsaydı, Orada canını dişine takmış Türk askeri değil de karman çorman bir ordu olsaydı, Tanrı O savaşı kazanmamızı kesinlikle sağlamazdı.
eksik tespittir. sadece iman gücüyle kazanılmadı, asker gücü de eklenince bir başarı elde edildi.
"o zaman ingiliz donanması nasıl boğazın derinlerine batırıldı?" diye sorulması gereken durumdur.
--spoiler--
bilmeyenler için, o dönemde ingiliz donanmasını terazinin bir kefesine koyun, diğer kefesinede tüm dünyanın donanmasını koyun, ingiliz donanması ağır gelir.*
--spoiler--
savaşlar zeka, teknik ve buna inanmakla kazanılır bu açıdan doğru bir önermedir. tolga örnek adlı yönetmenin gelibolu diye bir belgeseli var, o belgeselde savaşı diğer taraftan anlatıyor tavsiye ederim izlenmesini. yani ingilizlerin yaptıkları hatalar silsilesini başlangıçtan itibaren vermiş. her neyse bu tabiki zaferin meşruluğunu yadsıyamaz. ya da buna benzer örnekler ya da yukarıda seda nickli yazarın somutlaştırdığı bir takım gerçekler. bu konuda naif düşüncelerimi iletiyorum, bir savaş uzmanı ya da bir asker değilim, fakat bu savaşla ilgili bilgileri internetten rahat erişilebilir. ortada bir iman gücü lafına imandan ne anladığınız çerçevesinden bakabilirsiniz ancak. bu ya da buna benzer bakış açıları da bu kavram erafında yoğunlaşır. bize anlatılan tarih bu perspektifi maalesef dini yönlerle harmanlıyor ve ortay bir sürü saçmasapan bakış açısı çıkıyor.
kusura bakmayın ama cumhuriyet türkiye sinin tarihi yazılıyor ve bu anlamda çanakkale savaşı ortaya çıkardığı sonuçla kurtuluş savaşına bir ruh vermiştir. bu ruhu da sizin iman dolu fikirlerinizle zedeleyemem. çünkü zaferler bu kadar çabuk ve basitçe kazanılamaz.
iman :
1. inanç.
2. Güçlü inanç, inan.
çanakkale savaşı eğer bi imanla kazanıldıyca bu kazanmaya olan imandı. inançlar doğrultusunda vatanı vermek istemeyen köylü, asker, çoluk çocuk, kadın tek bir imanda buluştular bu da; kazanmaya olan imanıydı.
kendini batılı devletler karşısında aciz görmeleri artık son bulmuştu çünkü başlarındaki güç değişmiş, onlara güvendiğini söylemiş, savaşmaları gerektiğini vurgulamıştı.
halkın kendine olan güveni geri gelmiş ve savaşma kudretini kendilerinde bulmuşlardı.
balkan savaşı'nda iman neredeydi diyenler, halkın başındaki siyasi iktidarın, iktidarsızlığını sorgulamaları gerekir işte iman o dönemde padişahın elinde ezilmekteydi. özgür her iman mutlaka başarıyı getirir.
dini iman olmak zorunda değildir. görüldüğü üzere iman herşeye olabilir. benim imanım inancımdır. bu kazanma imanı, başarma imanı, özgürlük imanı olabilir. işte o yüzden her başarının ardında bir iman vardır. imansız hiçbir şey başarıılamaz. inanç başarmanın yarısıdır.