bugün

40 yıldır solculuğu sömüren, seyit rızacı bir sahte atatürkçünün sırf kürt olduğu için bir dinciyi methetmesidir.
varsa ne güzel.
Ben de ne demiş diye baktım: "Ateşli bir zeka, üslubu insanı etkiliyor." demiş.

"Yenilikçi, atak, cesur bir mizaca, son derece parlak bir zekâya ve güçlü bir hafızaya sahipti. normalde onbeş yıl kadar süren klâsik medrese eğitimi üç aya sığdı. döneminde kendinden yaşça çok büyüklerin katıldığı münazaraları (ilmi tartışmalar) kazanarak kendini ispatladı. Bu yüzden "Molla Said"e, "zamanın emsalsizi, benzersizi" anlamında "Bediüzzaman" lâkabı verildi. "

Bunu o dönemden beri herkes kabul ediyor. Ekstra öven bir şey dememiş livaneli.

Kaldı ki buradaki bazıları da müslümanlığın "m" sini görse kırmızı şal görmüş ispanyol boğası gibi saldırıyor. Mesele kürt olmaksa evet kürt. suç mu? ne yapmış, şeyh said gibi isyan mı çıkartmış?

"Birinci Dünya Savaşı sırasında gönüllü talebelerden bir milis alayı kurup doğduğu toprakları savundu. Bitlis savunması esnasında yaralanıp Ruslara esir düştü. Yaklaşık üç yıl süren esaret hayatını kaçışla noktaladı. Ordu adayı olarak devrin tek islâm Akademisi "Darü'l-Hikmeti'l-islâmiye"ye üye oldu. istiklal Savaşı sürerken, Anadolu harekâtını "isyan" sayan fetvaya Anadolu ulemasıyla birlikte karşı fetva verdi. istanbul işgali sırasında ingiliz işgalcilere karşı yayınladığı bir eser yüzünden işgal Kuvvetleri tarafından gıyabında ölüme mahküm edildi.
Zaferden sonra Ankara’ya Büyük Millet Meclisi’ne dâvet edildi (1922). Meclis'te resmi karşılama töreni yapıldı. Fakat devletle millet arasında "kıble farkı" oluşmak üzere olduğunu görüp milletvekillerine hitaben on maddelik bir beyanname dağıttı. Tekrar Van'a döndü. Şeyh Sait isyanıyla bir ilgisi bulunmadığı, esasen her fırsatta "Dahile kılıç çekilmez" dediği halde bir çok mazlum gibi Bediüzzaman da önce Burdur'a, ardından Barla'ya sürüldü. Barla'da Risale-i Nur Külliyatı'nı telife başladı. Tek başına bir mektep oldu ve "cevher insan" yetiştirmek için insanüstü bir gayret gösterdi."

Adam savaşmış, 3 yıl esir düşmüş. Atatürk'ün başlattığı kurtuluş savaşına istanbul uleması isyan derken o karşı fetva vererek bunun vatan savunması olduğunu söylemiş.

Neyse. Tecrübelerim hiç bir kimsenin fikrinin değiştirilemeyeceği yönünde. Uzatmaya gerek yok. Ama meydanı da boş bulup, "önümüze gelene bir tekme" havalarına girmesinler.