aziz nesin in inanılmaz romanıdır. ayrıca başrolunu kemal sunal'ın oynadığı aynı isimli bir filmde çekilmiştir.
kitap kaasbaya yerleşen zübükzade ibraam beyin parti ilçe şube başkanlığından milletvekilliğine uzanan hikayesini anlatmaktadır.
okurken bazen gülmekten midenize kramplar girmesine neden olan eserdir.
zübük'ün kelime manası:
"kendi çıkarları her yolu mübah sayan kişi. sözünde durmayan. egoist."
dedesinin adı zeybekzade iken zübükzade'ye dönmüştür.
aziz nesin'in bir hikayesinde adı geçen * daha önce dilimizde bulunmayan ve bu gelmiş geçmiş en büyük mizah * yazarımız tarafından büzük kelimesinden bir harf oyunu ile türetilmiş kelime. hicivlerle toplumdaki çarpıklıkları sergileyen yazarımız sadece bu kitabıyla * bile ölümsüzlüğü garantiye almıştır.
Bir adedinden 4. nesil yazar, hoş geldi. ayrıca, Baktım şöyle Bi entrylerine, hiç kötülenmişi yoktu rastgele kötüledim Bi tanesini sözlük. ilk oluyum diye anlıyo musun?
bana göre en komik sahnelerden biride zübük'ün kasabasının oylarıyla milletvekili seçildikten sonra kasabasından ayrıldığı sahnedir..o sahnede arabanın camından dışarı kendisini yolculayanlara bir bakışı varki sanki tuvalet deliğindeki boka bakar gibi bakar o sahnede takdir edilir bir defa üstad.
güncelliğini hiç zaman kaybettirmeyen yazar aziz nesin'in yine güncelliğini kaybetmeyen ölümsüz eseri.
en azından hala daha türkiyem'de var olan gerçeklerin bilmem kaç senesinden beridir var olduğunu gösteren bir yapıttır. film o kadar hızlı ilerliyordur ki, daha ekleyecekleri o kadar şey vardı da filmin süresi yetmemiş görüntüsü kazandırır.
--spoiler--
biraz dikkatli seyredildiğinde demokrat parti'nin ilk nefes aldığı zamanlardan, cumhuriyet halk partisinin 80 öncesinde milletvekili sayısı yetersizliğinden tek parti olamayışının ve bunun için milletvekili transferlerinin yapıldığı süreye tekabül eder.
otellerde 13 milletvekilinin transfer edilmesi ve bazılarına bakanlık verilmesi hadisesi.
zübük kardeşimizde demokrat parti'nin "kim daha çok demokrasi diye bağırırsa o lider olur" zamanında siyasete atılıp, chp'nin ecevitli dönemlerinde koalisyonsuz hükümet olma arayışları zamanlarında siyaset hayatına son verir.
ve en akıllıca politikası tabi ki demokrasi tarihimizin en büyük stratejisi olan: "ben değil sen seçtin" politikasıdır.
--spoiler--
"artık vergi yok, ne var peki artık demokrasi var. aç gözünü doldur keseni demokrasi geliyor, demokrasi partimizle geliyor. demokrasi ne demek sayın hemşerilerim demokrasi öyle birşeydir ki... tadından yinmez. hı hı hıııı anladınız diii mi?"
işte bu sahnesi benim yarılmama sebep olmuş, rahmetli kemal sunal'ın başrolde oynadığı film.
Milletvekili ibrahim Zübükzade (Kemal Sunal) mesleğinden ihraç edilmiş bir siyasetçidir. Sözünde durmayan, ahlaksız bir adamdır. Gazeteci Yaşar (Metin Serezli) gazetede yayınlamak istediği yazı dizisi için Zübükzadenin yaşam öyküsünü öğrenmek ister. Gittiği köyü Gülören de karşılaştığı köylüleri Zübükzadeyi nefretle anarlar. Yaşar'ın köylüden aldığı bilgiye göre Zübük iş hayatına bir dairede katip olarak başlamış, kısa sürede aldığı rüşvetlerle zengin olup çıkmıştır. Foyası ortaya çıkınca kovulan Zübük, Destek Partisine girip yağcılıkla ocak başkanlığına yükselir. Girdiği her yere de rüşveti bulaştırır. Muhalefet partisinden olan Kadir Ağanın (Kadir Savun) kızı Yektaneyi (Nevra Serezli) evlenme vaadiyle kandırıp birlikte olur. Ama çetin ceviz Yektane, silah zoruyla Zübük'ü nikah masasına oturtur. Uyanık Zübük, partili partisiz herkesi öylesine birbirine düşürür ki, sonunda halk onun belediye reisi olması için neredeyse yalvarır. Aklı sürekli şeytanlığa çalıştığı için kendisine kurulan komploları da birer ikişer savuşturan Zübük, kendini milletvekili seçtirir. Tüm bu anlatılanlara çok şaşıran kurt gazeteci Yaşar, Zübük le yüzyüze konuşmaya gider. Zübük, tüm yüzsüzlüğü ile, köylüyü, kasabalıyı, giderek tüm halkı kötüleyip, kendisinin ne denli dürüst ve vatansever bir politikacı olduğunu öyle bir anlatır ki; Yaşar Zübük'e neredeyse acımaya başlar. Ama giderayak Zübük'ün kendisine de oynadığı bir oyun aklını başına getirir. Çirkin politikacıların elinde çaresiz kalan halkın her zaman haklı olduğunu anlar..
"zübüklerden kurtulmanın birinci çaresi, önce kendimize bakmak, kendi zübüklüğümüzden kurtulmaya çalışmaktır."
yurdumda son dönemler genele oranları artan mahlukatlar... aziz nesin'in, kemal sunal ile can bulmuş şahane tespiti. bakıyoruz bir bağnazlıktır almış başını gitmekte partizan dillerde. her biri ayrı bir zübük üstadın dilinde...
bir politikacının dini kullanarak nasıl herşeyden sıyrıldığını en basit olarak anlatan bir şaheser. namaz sahnesi yaran, muhteşem ve kemal sunal ın döktürdüğü film.
'hem bu memlekette bi tek zübük ben miyim? aslında hepimiz birer zübüğüz. zübük olmaya zorlanmışız. zübüklerden kurtulmanın birinci çaresi, önce kendimize bakmak, kendi zübüklüğümüzden kurtulmaya çalışmaktır.'
kemal sunal'a bi kez daha hayran olmama sebep olan film.
edit: ayrıca televizyonda neden yayınlanmadığı da enteresandır.