bugün

yıllardır chp nin içinde bulunan zülfü livaneli nin, çok yakından tanıdığı önder sav ve chp ile ilgili yorumunu vatan gazetesindeki köşesinde bugün dile getirmiştir.
http://www9.gazetevatan.c...mp;Categoryid=4&wid=5
bu makale chp nin dolayısıyla ülkemizin neden bu durumda olduğunu yeterince anlatıyor. zülfü livaneli nin yazısı tüm chp yönetimi tarafından günde en az 1500 kez okunması gerekir. belki o zaman bu iktidarı nasıl taklaya getiririzi unutup, sadece zülfü livaneli nin gördüğü tehlikeyi onlarda görür.
müthiş güzel tespitlerle dolu bir yazıdır.

türkiye nin gerçekten halkı kucaklayan bir sola ihtiyacı olduğunu ve chp nin bugün içine düştüğü durum gayet güzel ifşa edilmiştir. tebrik etmek lazım sayın livaneli yi.
meselenin sağcılık, solculuktan ziyade bir saygı meselesi olduğunu ve önder sav'ın alaycı tarzının gayet terbiyesizce olduğunu ''Ben hayatımda, bırakın siyasetçi olmayı, o yaşa gelmiş hiçbir insanın kendi halkının değerlerine karşı böyle bir münasebetsizlik yaptığını görmedim'' sözleriyle çok güzel ifade etmiştir. bir aydından, bir sanatçıdan beklenen tavır da budur; yakın olduğu bir siyasi görüşe bile eleştiriler yöneltebilmek, hep biz haklıyız tavırlarını bırakmak...

takdir etmemek elde değil, zülfü livaneli abimize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. kendisine olan saygım ve sevgim bir kez daha artmıştır.
türk solunun içinde bulunduğu tahammülsüzlüğün, ideolojik diktanın ve tepeden inme demokratlığının özeleştirisidir.
''türkiye'nin en büyük sorununun akp değil, akp'nin karşısında kimin olduğudur'' gerçeğine işaret eden güzel bir yorumdur.
muhteşem yazı nın tam metni aşağıdadır.

--spoiler--
Bir romanda genel sekreteri anlatmam gerekse herhalde şu sözleri seçerdim. Zayıf bir gövde üzerinde vahşi kuşları andıran bir kafa, gri gözlere yerleşmiş zalim bakışlar ve ince dudaklarda alaycı bir gülümseme.

Bunca yıl içinde, insan sıcaklığı taşıyan bir tek davranışını, bir tek bakışını göremediğim bir kişidir kendisi.

Karanlıklar prensidir.

Genel Merkez in üst katlarındaki buzdan sarayında yaşar.

Kapalı ilişkilerin, hesapların, kitapların adamıdır.

En büyük başarısı, kişiliğini bunca yıl gözlerden uzak tutmayı başarmış olmasıdır.

Karanlıkta gezdiği için yakalanmamıştır.

Ta ki hacca gitmek isteyen partiliye verdiği cevaba kadar.

Ben hayatımda, bırakın siyasetçi olmayı, o yaşa gelmiş hiçbir insanın kendi halkının değerlerine karşı böyle bir münasebetsizlik yaptığını görmedim.

Kanlı bıçaklı olanların bile birbirine sayın diye hitap ettiği bir siyaset ortamında, bir insan Peygamber e karşı bu kadar mı saygısız olabilir!

ister inan, ister inanma; ona kimse karışmaz ama ölmeden önce hacca gitmek için yalvaran yaşlı bir adamın peygamberiyle alay etmek nasıl bir ruh halinin işaretidir.

Bu olaydan sonra Önder Sav yine karanlıklardaki şatosuna çekilmeyi tercih etti.

Çünkü bu ülkenin hafızasının bir haftalık olduğunu biliyordu.

Ne var ki bu sefer de telefon rezaletine imza attı.

***

Genel Sekreter tek başına bir vaka olsa bu kadar üstünde durulmayabilirdi ama bu zat ne yazık ki CHP yönetiminin yüzüdür.

Halka tepeden bakan, alay eden, delegeyi kuyruğundan kıstırıp yakalayan, solla ilgili bütün heyecanları çocuksu bulan, parti içi iktidarı bırakmamaya yemin etmiş ama iktidara da gelmek istemeyen bir komitacı grubunun temsilcisidir.

Genel Başkanıyla iyi ve dostça ilişkiler içinde olduğunu düşünen yanılır.

Onlar da kendi içlerinde bir dehşet dengesinde yaşarlar.

Genel Başkan kaplanın sırtına binmiş bir insan gibidir. Oradan inemez çünkü indiği anda kaplanın kendisini parçalayacağını bilir.

Dostluğu da bir elin sapına yapışmış iki bıçak gibidir. Kim önce bırakırsa öteki bıçaklar onu.

***

CHP de çok temiz, insancıl, dost insanlar gördüm.

Ama Genel Merkez e yakın olmaya çalışanların büyük bölümü yukarıda saydığım tiplerdir. Soğuk, halktan kopuk, hesap kitapçı ve komplocu olanlar.

Halk hiç önemli değildir onlar için. Çünkü her seçimde Atatürk ün partisine oy vermek zorunda olduğunu düşündükleri bir kitlenin oyunu alırlar.

Her şeyin konjonktüre bağlı olduğunu söylerler.

Halk onları sevmese de bileğini büküp oyunu alacaklardır.

Kurultaylarda olduğu gibi.

***

CHP halka biraz yaklaştığı zaman neler olabileceğini Karaoğlan ve Toprak işleyenin-Su Kullananın! döneminde görmüştük.

Ama parti sonra yine devlet uzantısı görünümüne büründü, sola açılmaya çalışan yüzünü paramparça etti ve insanların hayalleriyle, umutlarıyla oynadı.

Türkiye bugün bu sıkıntıyı yaşıyor.

iki yanlıştan birine taraftar olmamaya çalışanların işi
gittikçe zorlaşıyor.
--spoiler--
zülfü livaneli'nin, önder sav'ın aslında bir jedi şövalyesi olmadığını ve baştan beri bir sith lordu olduğunu ifşa eden yorumudur.Bu durumda karakterler yerli yerine oturuyor.
(bkz: )star wars karakterlerinin türkiyedeki karşılıkları.