Rüyanda ak sakallı dede görmeyecek sana kurtuluş yolunu söylemeyecek, köşeyi dönerken çarpışma sonucunda bir bilgeyle karşılaşmayacak, yoldan geçerken zengin birinin hayatını kurtarıp sana kartvizitini uzatıp ihtiyacın olduğunda gel deneyecek, hiç ummadığın anda beklediğin telefonlar gelmeyecek olduğunu bilmeleridir. Bir acı öldürmüyorsa daha güçlü kılardaki mantık acının sizi sinsice öldürmesidir.
Gün gelir etrafında kimse kalmaz, bütün gün düşünürsün nerede hata yaptım diye aradan günler geçer seninle zamanında paran var diye veya bir çıkarı olduğu için seninle takılan gereksiz insanlara dost demişsindir, işte bundan sonraki hayatında bunun için insanların samimiyetine inanmazsın onlara kardeşim bile demeye korkarsın ne bileyim en azından ben öyle düşünüyorum.
yunus/12: insana bir zarar dokundu mu, yanı üzerine yatarken veya ayaktayken veya oturmuşken bizi çağırır. Ona zarar veren şeyi kendisinden giderdik mi, sanki kendisine dokunan o zarardan dolayı bizi hiç çağırmamış gibi davranır. Sınırı aşanlara, yaptıkları işler işte böyle süslü gösterilir.
durum tam olarak böyle. biz insanlar ikiyüzlü, dayanıksız ve nankör yaratıklarız.
başımıza gerçekten kötü bir şey geldiğinde hemen panikler, korkuya kapılır; umutsuzluğa sürükleniriz. hatta çoğu zaman ölmek isteriz. küskün bir çocuk gibi sessiz sedasız köşemize çekiliriz. genelde ağlarız, Allah'a yalvarırız, dua ederiz, tövbe ederiz; belki yemin ederiz. bu kötü hâl hiçbir zaman geçmeyecek endişesiyle kendimizi yer bitiririz.
sonra işler düzelir. sanki o per perişan kişi biz değilmişiz gibi bağlanırız dünyaya. ölümden korkar hale geliriz tekrar. yalvarışlarımızı zaten unutmuşuzdur. yeminlerimizi ezeriz ufak ufak. bu mutlu hâl sonsuza kadar sürecek zannıyla günleri çar çur ederiz.
Zor gün diye bir şey yok hepsi beynimizin bize oyunu. insanları sktr edin. Kendinize değer verin. insanlar buna zorluyor sizi. Emin olun o zaman daha değerli olacaksınız sevgiler.