Hiç olmazsa unutmamak isterdim.
Eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar...
Yalnız bırakmayın beni hatıralar.
Az yanımda kal çocukluğum,
Temiz yürekli uysal çocukluğum...
Ah, ümit dolu gençliğim,
ilk şiirim, ilk arkadaşım, ilk sevgim...
-Doğdugum ev. Rahatlıyacak içim duysam
Bir tek kapının sesini.
Arıyorum aklımda bir ninni bestesini...
Böyle uzaklasmayın benden, yasâdığım günler.
Güneş, getir bir bayram sabahını.
Açılın açılın tekrar
Çocuk dizlerimdeki yaralar,
Hepiniz benimsiniz:
Mektebim, sınıflarım, oturduğum sıralar...
Yalnız hatırlamak hatirlamak istiyorum
Nerde kaldı sevgilim, seni ilk öptüğüm gün,
Rengine doymadığım o sema,
Ahengine kanmadığım ırmak.
Bırakıp herşeyi nereye gidiyorum?
Neler geçmişti aklımdan,
Nedendi ağladığım, nedendi güldüğüm?
Ah nasıldı yaşamak?
Fakir var genç , ihtiyar , on beşinde kız
Basma entarisi içinde cılız
Fakir var çocuğuna ilaç alamayan
El açan , el açamayan
Analar gündeliğe , çamaşıra giden
Babalar evlerine eli boş dönen
Yaşayanlar soğanı ekmeğe katık edip
Herkes bir türlü fakir bir türlü garip
Bütün saadetler mümkündür...
Şu kapının açılması,
içeri girivermen,
Bahar, kuşlar, gündüz.
Ve bütün dünya
Bir an içinde gürültüsüz.
Bütün saadetler mümkündür...
Bahtsızların biraz gülümsemesi...
Körlerin gün görmesi,
Mümkündür bütün mucizeler...
Ana, baba, evlât, bütün kaybolanlar...
Ebedî bir sabahta buluşmamız bir daha.
cemal süreya'nın hakkında "ziya osman saba şiirinde hiç terlemedi. onun şiiri bir gün bir trafik kazasına kurban gidecek küçük dayının şiiridir" dediği bir büyük şairdir.
bir şiiriyle de analım ustayı.
yetişir
beni hatırladıkça,
arasıra gönlümü al.
sokakta görünce,gülümse,
yanıma yaklaş,
az elin elimde kal.
evine misafir geleyim,
kahvemi sen pişir.
taze doldurulmuş sürahiden
bir bardak su ver
yetişir...
Şiirlerinde çocukluk ve ilkgençlik anılarına bağlılık, yaşamın küçük mutluluklarından duyulan sevinç, acıma duygusu, iyilik düşüncesi, istanbul sevgisi, Tanrı'ya şükran, ölüm gerçeğini kabulleniş gibi konuları, gözlemci ve dışavurumcu bir tarzla genellikle hece ölçüsüyle, ama kimi zaman serbest ölçüyü de kullanarak işlemiştir.
O günü görmek için sade bekleyeceğiz
Göreceğiz bir sabah yeşil tomurcukları
Hazırlanıyor gibi, gökyüzü, ufuk, deniz
Bir sabah dökülecek baharların baharı
Bu bahar yalnız mesut günler taşımaktadır
Başbaşa kalacağız kenarında bir suyun
Göz alabildiğine yeşil uzanan çayır
Bir saadet içinde sessiz otlayan koyun
Bu bahar güleceğiz en içten bir sevinçle,
Bir melek ordan bize uzatacak elini
Beni bırakma kalbim, kalbim sen bana söyle
Ümitlerin en güzelini
Yedi Meşaleciler Hareketi’nin kurucularındandır. Şair olarak ün kazanan edebiyatçı, küçük hikâye türünde de eserler verdi. Eyüp Sultan’a defnedilmiştir; ancak mezarlıktaki yeri kayıptır.(1910, – 1957, istanbul).