ziggurat

entry16 galeri0 video2
    1.
  1. son dönemlerinde, mezopotamya yöneticilerinin ülkenin kötü gidişine dur demek için, kat kat kiraya vermeye başladıkları kil tabletlerden tespit edilmiştir. *
    1 ...
  2. 2.
  3. sümerler tanrılarının yüksekte olduğunu düşündüklerinden tapınak olarak ziggurat adı verilen yüksek kuleler yapmışlardır. bu tapınakların en üst katından tanrılarını gözlemlemişler böylece ilk astronomi çalışmalarını başlatmışlardır.
    1 ...
  4. 3.
  5. war craft III oyununda undeath ırkının populasyonunu artırmak için yapılması gereken mimari yapı.
    1 ...
  6. 4.
  7. Mezopotamya kültüründe görülen tapınak...Kat kat ğöğe dogru yükseliyor basamaklarla her basamak tanrılarına bir adım daha yaklaşmayı simgeliyor..En üst katında tapınılan sunak olan ve aynı zamanda gök bilimi incelemeleride yapılan kuleler.
    0 ...
  8. 5.
  9. üst katları gözlem amaçlı, alt katları ise kiler vesair olarak kullanılan yapılar.
    0 ...
  10. 6.
  11. Rock A da performansıyla göz dolduran Gotik Metal gurubu.

    --spoiler--
    http://myspace.com/zigguratband
    --spoiler--
    2 ...
  12. 7.
  13. eski mezapotamya' da bir çok kattan meydana gelen kule biçimindeki tapınak.
    0 ...
  14. 8.
  15. sümer mimarisinin simgesi haline gelen, basamaklı piramit biçiminde tapınak kulesi.
    2 ...
  16. 9.
  17. “Çeşmek Be-zen Sitare
    Ezmen Mekon Kanare”

    Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
    Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
    Kirpiklerin yüreğime batıyor
    Telaşlı bir kalabalığın ortasında
    Ayaküstü konuşuyoruz
    Nedimin nigehban nergisleri gibi
    Üstümüzde bütün nazarlar
    Çok utanıyorum Sitare
    Dün oturup hesap ettim
    Sen doğduğun zaman
    Ben bir askeri mektepte talebeymişim
    Sen bilmezsin Sitare
    Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
    Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
    Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
    Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
    Bir derin uykuya atardım kendimi
    Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
    Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım

    Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
    Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
    Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

    Seninle konuşurken Sitare
    Aklıma yıldızlar dökülüyor
    Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
    Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
    Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
    Gökyüzü salkım salkım
    Zigguratlar tıklım tıklım
    Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
    Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
    Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
    Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
    Gözlerine baktığım zaman Sitare
    Bütün çöllere ay doğuyor
    Yoldaş ediyorum kendime imrül Kays’ı Antere’yi A’şa’yı
    En kuytu vahaları dolaşıyorum
    Hangi vahaya gitsem çadırlar sökülmüş Sitare
    Çadırla su arasında bir cılga var
    O cılgada narin ayak izlerin var
    Durgun suya düşüp kalmış gözlerin var

    Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
    Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
    Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

    Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
    Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
    Biliyorum içinde bir sızı var
    Bıçak ağzı gibi bir sızı var
    Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan
    Züheyr’in Suad’ı gibi keremsiz kılan
    Kuzeyden güneye
    Güneyden kuzeye
    Heyy! Gidip geliyorum bu çöllerde
    Kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
    Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
    Geviş getiriyorlar ufka bakarak
    Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
    Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
    Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
    Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
    “Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
    Çok eski bir gerçektir bu biliyorum

    Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
    Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
    Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

    Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
    Ve ikimizde ıslanıyoruz
    Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
    Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
    Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
    Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
    O şehirde sırılsıklam gezerdim
    Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
    Tapınaklar insanları safra gibi atardı
    Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı
    Bir gün bu şehrin kirli yağmurları alıp götürdü beni
    Gidip bir Uygur çadırında göğü dinledim
    Kara bulutlar kükrerken bir Kaşkar sabahında
    Oturup Aprunçur Tigin ile seni konuştuk
    Bakışlarımı sunuyorum, tereddütsüz alıyorsun
    Gizli bir tebessümle çağırıyorum, geliyorsun
    Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
    Umay gibi yumuşak huylum
    Nerden çıktın karşıma böyle
    Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
    Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
    Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
    Adam akıllı yorulmuşum
    Ellerin böyle olmamalıydı
    Ellerine acıyorum
    Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
    Durup durup ıssız yerlerde
    “güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
    Daha çok işimiz var” diyorum

    Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
    Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
    Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
    -dilaver cebeci-
    0 ...
  18. 10.
  19. canlı performansı insanı müzikten soğutacak kadar berbat olan izmirli grup.

    &feature=related
    1 ...
  20. 11.
  21. 90da kurulan izmirli grup. son yaptıkları işler şaşırtıcı şekilde iyi. 2009da burning adlı parçanın klibini yayınladılar. şimdide Curse adlı parçanın klibi yoldaymış. set fotoğrafları vs. sağlam bir klibin yolda olduğu yönünde. yeni kayıtlarıda bir hayli profesyonel, eski halleri yok artık bambaşka bir grup olmuş çıkmışlar.
    şiddet ile tavsiye edilir..

    http://www.youtube.com/watch?v=BrKqo8uwzrI

    buda kamera arkasıymış.
    http://www.youtube.com/watch?v=-XROiSau3Vo
    1 ...
  22. 12.
  23. "Curse" adlı parçalarının yeni kliplerini yayınlamışlar 12.11.11 tarihinde. gerçekten süper bi iş olmuş.



    yukardaki linkten izlenebilir.
    türkiyede böyle işlerin olması gururlandırıyor doğrusu..
    0 ...
  24. 13.
  25. 0 ...
  26. 14.
  27. ortaçağ kiliselerinin üstlendiği rolü, ilk çağlarda ele almışlardır. tıpkı kilisenin yaptığını benzer halde; hasatın sirkülasyonunu sağlamış, fakirlerin doyurulmasına katkıda bulunmuşlardır. sosyal devlet anlayışına binaen, burada çeşitli işlerde çalışacak meslek erbaplarını maharetlerine göre işlere atamışlardır.
    0 ...
  28. 14.
  29. (Akatça ziqqurrat, zaqā "yükselmiş yere kurmak") eski Mezopotamya vadisinde ve iran'da terası bulunan piramitlere benzeyen tapınak kulesidir.

    Zigguratlar eski Mezopotamya'da Sümerlerde,Babillerde ve Asurlarda bir çeşit tapınaktır.En eski ziggurat örnekleri basit yükselti platformları iken Ubaid döneminde M.Ö 4000'li yıllara aitti.En sonuncusu da M.Ö 6.yüzyıldadır.Piramitlerin aksine zigguratların üstü düzdür.Basamaklı piramit tarzı ilk krallık dönemleri sonunda olmuştur.Dikdörtgen,oval ya da kare platformlar üzerinde kurulan zigguratların pramitsel tasarımı mevcuttu.Güneşte ısıtılmış tuğlalar zigguratların dışındaki görüntüsünü yaratmıştır.Bu tuğlalar genelde astrolojik anlamlarından dolayı değişik renklere sahipti.Kat sayısı 2 ila 7 arasındaydı ve tepesinde ya bir tapınak ya da türbe bulunurdu. Türbeye ulaşmak için bir tarafında rampalar yapılır ve bu rampa en aşağısından en yükseğine kadar uzanırdı.Tanınmış örnekleri arasında Nasiriye'da bulunan Büyük Ur Zigguradı bulunur.

    Mezopotamya zigguratları sadece halkın ibadet ettiği ya da seremoni yaptığı yerler değildi.Bu yerlerde tanrıların bulunduğuna inanılırdı.Zigguratlar sayesinde tanrıların insanlara yakın olduğuna inanılırdı.Her şehirin kendi tanrısı mevcuttu.Sadece rahipler zigguratın içerisindeki odalara girebilirdi ve onların sorumluluğu altında tanrıların gereksinimleri karşılanırdı.Bu vesile ile, zigguratların içerisinde tanrılarla yüzyüze karşılaştıklarını ve diyalog kurabildiklerini iddia eden rahipler böylece Sümer halkının en güçlü üyelerinden olmuştur.

    Bilinen 32 ziggurat vardır. Bunlardan 4'ü iran'da,gerisi Irak'tadır.En son keşfedilen ziggurat iran'ın merkezi Tepe Sialk'da bulunmuştur.

    Günümüzde eski halini en iyi koruyan zigguratlardan biri de iran'ın batısında Koka Zanbil'dedir;iran-Irak Savaşında birçok arkeolojik yer yokolsa da burası ayakta kalmıştır.Tepe Sialk ise günümüzde mevcut olan en eski ziggurat olduğu tahmin edilmektedir ve M.Ö 3000'li yıllardan kalmaktadır.Ziggurat tasarımları basit bir tepe üzerine oturulmuş mimariden,matematiği ve inşaatın mucizesine kadar ulaşabilen birçok çeşittedir.

    Basit bir ziggurata örnek,Sümerler döneminden kalan Uruk'daki Beyaz Tapınak'dır.Ziggurat kendiliğinden Beyaz Tapınağın bulunduğu yerdir.Amacı da ne kadar gökyüzüne yakın olursa,tanrılara ulaşımın o kadar kolay olduğuna inanılırdı.

    Bilinen en büyük ziggurat ise,Babil'den kalma Marduk zigguratıdır (ya da Etemenanki). Ne yazık ki, bu tapınağın tabanından bile kalıntısı fazla kalmamıştır,ancak arkeolojik araştırmalar ve tarihsel kayıtlar sayesinde bu zigguratın renkli 7 katlı,ve tepesinde de dev bir tapınaığın bulunduğu gösterir.Tapınağının renginin indigo (mora yakın) olduğu düşünülmekte,ve en üst katlarda da bu renk kullanılmaktadır. Tapınağın üstüne giden 3 merdivenin bulunduğu bilinir,ve bunlardan ikisi zigguratın yarısına kadar ulaşır.

    Bu zigguratın diğer ismi Etemenanki,Sümerce'de "Cennet ve Dünya'nın kuruluşu" manasına gelir. Hammurabi tarafından inşa edildiğine inanılır,ve bu zigguratın içinde bulunanlar bundan daha önce bulunan zigguratlarda da bulunur.En üst katı 15 metre uzunluğunda tuğla gelişimiyle Kral Nabukadnezzar tarafından yapılmıştır.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Ziggurat
    0 ...
  30. 15.
  31. mezopotamya uygarlıklarından sümer, babil ve asurlular tarafından inşa edilen ve tapınak, okul, gözlemevi gibi amaçlarla kullanılan piramite benzer yapılardır. zigguratların üst katmanı ibadethane, alt katmanı ise ambar olarak kullanılmıştır.

    zigguratlardaki ambar bölümlerinde yer alan ürünlerin sayımı ve adlarının belirtilmesi için kullanılan semboller daha sonra yazının bulunmasına da yol açmıştır.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük