bir erkek ile bir bayanın yalnız kalması durumunda ve bir takım yakınlaşmanın sonucunda gözlerden birinin kapanıp diğerinin yarı kapalı/açık ve yüz şeklinin birden değişmesi anında oluşan durum.
(bkz: patlama)
çoğumuzun mutlulukla karıştırdığı, anlık geçici doyurulabilir durumdur. zevk; zamana, nesneye ve yere bağlıdır. Maddenin doğasını değiştiren bir şeydir.
Güzel bir çikolatalı pasta düşünün, ilk porsiyon lezizdir, ikincisi o kadar da değildir, sonra da tiksinti duyarız. Bu maddenin doğasıdır, onlardan sıkılırız.
en sevdiğiniz müziği düşünün.defalarca dinleyebilirsiniz. fakat 24 saat durmaksızın dinlemek zorunda olsaydınız çok sıkıcı olabilirdi.
Eğer çok üşümüşseniz, ateşin yanına gelirsiniz, şahanedir. Birkaç dakika sonra, biraz uzaklaşırsınız ve sonra da yakmaya başlar. Siz onu deneyimledikçe bir şekilde kendini tüketir.
sebebi, iradenin temini değildir. Tersine irade ileriye gitmek ister ve o engel olan her şeyin üstesinden gelmeye çalışır. Zevk hissi, düpedüz iradenin taminsizliğinden kaynaklanır. Onun rakipsiz ve dirençsiz olarak yeterli doyuma ulaşamamasıdır.
bu kavramı lacan 1950’lerden itibaren geliştirmeye devam etmiştir. ingilizceye “enjoyment” kelimesi ile geçirilen jouissance fransızca "jouir" fiilinden gelir, temelde “cinsel doyuma ulaşmak” anlamına gelirse de, lacancı kuramda zevk tam da doyuma ulaşamayandır...
lacan’ın fransızca terime çevirilerde dokunulmasını istemediği biliniyor. bu terimi “zevk” kelimesi ile karşılayalım. lacan kuramının günümüz uygulayıcılarından nasio, zevk ile kuram da kastedilenin “cinsel zevk ve orgazm” olmadığının altını çizerek devam ediyor. bu dışlama,kuramda kastedilen zevk kavramının, her ne kadar bir parçasıyla onu içerse de “cinsel doyumdan alınan zevk/orgazm” ile karışması ve damgalanmasının önüne geçilmesi adına yapılmış görülmelidir diyor.
freud'da haz (lust) bedensel/ruhsal bir gerilimin boşalmasından ibarettir (aynı şekilde unlust da bu gerilimin sürekli kılınmasıdır) bu kavram bedenden akan yoğun uyarılmaya haz ve acı karışımı bir kavrama işaret etmektedir. biz jouissance ile doğarız. büyüdükçe bedenimize nasıl yön vereceğimiz ile ilgili direktifler azalır ve üzerimizden akan jouissance miktarında düşme olur.“
insanın o an bulunduğu durumdan derin haz almasını ve heyecan duymasını sağlayan şeylerin verdiği his. ya da yapmaktan hoşnut olduğu ve tat aldığı eylemler. örneğin birisine bir jest yaparsınız. o da teşekkür eder. benim için bir zevkti dersiniz.