var öyle. bizim zengin komşunun ergenden biraz büyük oğlunu kafalayan kızın teki,nasıl katekulliye getirdiyse oğlanla bir şekilde yatmış. ondan sonra kızın ailesi filan geldiler bizim kızı alacaksınız filan kız doğuluymuş. al sana genç yaşta koca. çocuğun ağzına sıçıldı, gençliğini yaşayamadı. tabi evlendiler sonra mecburen. şimdi bir de çocukları oldu ki yani boku yedi bizim heyecanlı çocuk. akranları barlarda, maçlarda, sahillerde filan kız keserken bizimki eve çocuk bezi ve çocuk maması getiriyor. hayat mı bu şimdi.
kadın-erkek eşitliğinin en büyük düşmanlarından olan kafa. bir çeşit kendini satma yöntemi oluyor. evet aynısını erkek yapınca da bir çeşit kendini satma olur farkı yok.
valla ne yalan söliim zengin kız bulup evde yatayım kafasındayım. yeminl bu hayattan sıkıldım. geçim derdi, elektriği, suyu, kirası, aidatı derken hep boşa kürek çekiyorum.
dikkat edilirse artık dizilerde bu tema işleniyor. kızların kafalarına empoze edilmeye çalışılan şey şu; eğer eğitiminizde bir bok yoksa ulaşamayacağınız zengin kocalara stajyer ya da yönetici asistanı gibi tırışka pozisyonlar ile ulaşabilirsiniz. artık trend bu. orospuluk hem çok kolay, hem de çok moda.
bir erkeğin himayesine bu şekilde girmeyi gururum kabul etmez bu birincisi.
sevmediğim insanın bana sunabileceği rahatlık umrumda olmaz bu ikincisi.
paranın yaşamak için gerekli olduğunu, ama en önemli şey olmadığını fakirliğim sayesinde benimsedim bu üçüncüsü.
paranın olduğu yerlerde genelde karaktersizlik olduğunu, para için kendini satan insanların bok böceği gibi nasıl paranın etrafında toplandığını deneyimledim bu dördüncüsü.
hem sevdiğim hem de beni seven biri istiyorum, bu da beşincisi.