zenginlik baba tarafından geliyorsa ve eşşek kadar olup da hala baba parası yiyorsa alasını hakediyordur arkadaş. gerçi para kazansa bile pederin bir telefonla ayarladığı bir işte çalışarak paranın amına koyması da muhtemel olduğu için yine bir şey farketmiyor.
bir de bu yaftalar zengin erkekleri olduğu kadar, onlara yamanmaya çalışan orospuları da rencide eder. sonuçta bir nevi para kaynağı.
ülkemizdeki bir çok erkeğe vurulamayacak yaftalardır. bu yaftalar yalnızca türkiyedeki erkek nüfusunun küçük bir oranına vurulur. yaftayı vuranlar ise bu nüfusu çıkardığımızda geriye kalan 10 milyonlarla ifade edilen fakir erkekler grubudur. zaten bu aradaki bu uçurum minimum seviyeye inmiş olsaydı yafta vurmaya gerek kalmayacaktı.
insana arabasını, yiyeceğini, eşyalarını gizli saklı kullanma hissi uyandıracak kadar berbattır. azıcık gösterseniz piç olursunuz. daha da kötüsü sıradan eşyalar bile farklı birşey gibi algılanır.
sut cocugu, muhallebi bebesi gibi yaftalardir.. sanki ne kadar fakirlik o kadar delikanlilik demektir.. hep o eski arabesk filmlerden besleniyor bu familya.. hani dar gelirli ama sapina kadar delikanli olan, arabeskci abimizin oynadigi tipin, zengin zuppeleri devamli hasamat edip esas kizi kendine hayran biraktigi filmler... bilmiyorlar ki o filmleri cekenler tatlises olsun, gencebay olsun o zaman da zengin erkekti hala da oyleler..
neyse ya.. bana ne ki, ben zengin falan degilim sonucta.. orta gelirliyim.. yani iste gunluk bir sise sampanyami acabiliyorsam, aksam yemegimi yedigim italyan yahut fransiz restoraninda.. benim icin tamamdir.. fazla parada gozum yok..
ama sacma yani, eziklik gostergesi bu.. "delikanli" olmak diplomayla, parayla olmadigi icin emeksiz ve bedava oldugu icin ezik insanlar sadece "en has delikanli" olduklarini soyluyorlar... digerlerinin buna, yani delikanlilik yaristirmaya ihtiyaci olmuyor tabi.. boyle de bir gercek var.. cunku daha onemli seylerle mesgul oluyorlar genelde...
neyse sozun ozu bana bi daha muhallebi bebesi, sut cocugu falan derseniz anneme soylicem, sizi annelerinize sikayet edicek.. daha da akillanmazsaniz babama soylicem bacaklarinizi kiricak bak demedi demeyin sonra.
(bkz: Orospu çocuğu) (Genelleme olarak değil onlar kendilerini biliyolar. Annesizler sizi.)
ilkokulda yaşadığım bi olay geldi aklıma;
sınıfın zengin annesizlerinden biri olan zat ile gecekonduda yaşamını sürdüren bi arkadaşım arasında geçmiştir;
Gecekondu: Cem abi fazla kalemin var mı ya? ( annesizde kalem bok gibi her çeşidi var)
zengin annesiz: git lan ben senin gibi gecekondu çocuklarıyla arkadaşlık yapmam! ( sanki bu yavşaktan arkadaşı olmasını isteyen var! kalem vericeksin altı üstü).
son hatırladığım gecekonduda oturan arkadaşımın gözlerinin yaşardığını görmem ve benim o zengin annesizin üstüne var gücümle atılıp ağzını burnunu kırmam. Ha bide disiplin falan oldu ama zerre pişman değilim! yine olsun yine yaparım.
eğer zengin* kişi genç ise özellikle üniversite öğrencisi ise hele bir de arabası da var ise:
1-baba parası yiyordur.
2-zengin piçi.
doğru, hem üniversite okuyup hem çalışıyor olma ihtimali yok tabii, onca ders üstüne iş ha? olacak iş değil, çünkü sizin sözlüğünüzde freelance diye bir kelime yok. sizin pireleriniz yüksek irtifa seyrediyorken o adam belki sabahlara kadar bilgisayar başında bir elinde tablet ötekinde klavye tasarım yapıyor olamaz mı?
sizin sevgilileriniz size sarılıp sıcak sıcak uyuyorken onunki tek başına buz gibi yatakta uyumaya çalışıyor belki. ha onun hayatındaki kızların sizin ağzınızın suyunu akıta akıta bakıp sonra kaşar yaftası yapıştırdığınız şu mini etekli, uzun bacaklılar familyasından olmasından bahsetmiyorum bile.
hatta siz ay başı geldiğinde ailelerinizden para dileniyorken o aldığı çekleri bozdurup banka hesabına yatırıyordur, bilemezsin. ailesine maddi destek veriyor olması da imkan dahilinde.
çok da hanım evladı görmeyin bu adamları, kıskançlığınızın kurbanı olup tenhada sıkıştırmaya falan da kalkmayın. keza biraz insafı varsa, size biraz acıyıp psikolojinizden anlamışsa eğer, uyarı baabında, ağzından "i know krav maga" cümlesi çıkması kuvvetle muhtemel. parasını verip kursunu almıştır, sopayla dalsanız yemez, o odunu ekleyiverir bir tarafınıza, hissetmezsiniz bile. uyarmadı demeyin.