müslümanlar tarafından hristiyanlık ve isa ile ilgili olan birinci kısım büyük bir zevkle izlenir ve arkasından " biz zaten biliyorduk hristiyanlığın ve incil' in değiştirildiğini." diye yorumlanır. oysa bu bölümün sonucu hristiyanlığın pagan kültürü ile birleşip değiştirilmesi değildir. siyasi gerekçeler sonucu yoktan bir din yaratıp pagan ögeleri ile süslemektir. zaten filmde isa isminde birinin hiç yaşamadığından bahsedilir. böyle olunca kuran yani allah' ın kelamı isa konusunda tamamen yanlış demektir ki bu da hiç islam' dan bahsedilmeden islam' ın eleştirilmesi demektir. isa' nın bakire' den doğması ve göğe yükselmesi - müslümanlar çarmıha gerilmeye inanmaz - gibi kavramlar islamiyette de vardır. böylece eğer siz hristiyanlığın temelini çökertirseniz aslında islamiyeti çökertirsiniz.
Geçen sene türkçe dersinde sunumunu yaptığım, herkesin ağzının açılmasına neden olan, sunumdan sonra da bir arkadaşın elinde kağıt kalemle şunun adını yaz bana dediği belgesel.
üniversitede 4+2 yıl iktisat eğitimi almış olmama rağmen anlamadığım, "para" ve "paranın dolaşımı" kavramlarını, yanlızca 40 dakika içerisinde beynime kazımış olan belgeseldir. okullarda eğitim amaçlı olarak gösterilmelidir.
en güzel almanca kavramlardan biri olan zeitgeist'ın başka dillere aynı güzellikte tercüme edilememesinden doğmuş ingilizce bir kavramdır. yaklaşık olarak "zamanın ruhunun eğilimi, konjönktürel eğilim" demektir. bir örnekle daha iyi açıklamak gerekirse;
sözgelimi içinde bulunduğumuz zamanın zeitgeist the movie'sini, uludağ sözlüğe bakarak bir nebze de olsa farkedebiliriz...
yeniden sol sütunda yer almasını istediğim, henüz izlemeyenlerin var olduğunu bildiğim ve belki bu sayede merak uyandırıp izlemeye sevk edeceğine inandığım belgesel. Şiddetle yeniden tavsiye.
zaman zaman kendine inandıran zaman zaman ateizm propagandası olduğunu düşündürten ama yine de özellikle 11 eylül olayları ile ilgili - ki çoğu zaten ayuka çıkmıştı - ilginç bilgiler veren bir belgesel.
Zamanın ruhu anlamına gelmesini bir parça ironik bulduğum belgeseldir.Ben sadece Hristiyanlık ile ilgili kısmıyla ilgilendim.Ve başta çok etkilendim. Araştırdığımda gördüğüm o ki, dedikleri çok çarpıcı görünmesine rağmen tamamen göz boyamaya yöneliktir. Zira, dediklerinin çoğu gerçeği yansıtmamıştır. Örneğin Horus aldı Mısır tanrısı herşeyden önce tam olarak güneş tanrısı değildir. ikincisi, bir bakireden doğmamıştır. Doğum konusundaki hikayesine aşağıda değineceğim. 3.cüsü ne çarmıha gerilmiş ne de 25 aralıkta doğmuştur. Fakat, öldükten sonra tekrar doğduğu doğrudur, fakat bu olaylar aralıktan ziyade bahar aylarına rastlamakla beraber tam tarihi bilenememektedir. Bunun yanında, güneş'in southern cross adı verilen haça benzeyen takım yıldızı üzerinde 3 gün hareketsiz kalıp tekrar yükselmeye başlamasından dem vurulmuştur. Fakat, southern cross adı verilen takım yıldızını kuzey yarım küreden görmek en azından tam olarak görmek mümkün değildir.
Horus'un doğum hikayesine gelince. Osiris ve Isis adı verilen tanrılar, mısırda yaşayan ve mısırı yöneten tanrılardır. Bunlar, ülkeyi iyi yönetmekte ve herkesi mutlu etmektedirler. Osiris'i kıskanan karanlık tanrısı Seth, Osiris'i parçalara ayırarak denize atar. Isis, Osiris'in parçalarını bir araya getirir ancak cinsel organını bulamaz. Onu da çamurdan yapar ve büyüyle Osiris'i yeniden yaratır. Daha sonra Osiris'le birleşerek Horus'u doğurur. Horus, Seth'i yener ve başa geçerek dünyaya bir kez daha mutluluk getirir. Bu olaydan sonra Horus bu dünyanın Osiris'te öbür dünyanın efendisi olurlar.
Horus, Seth'le savaşı sonrasında sol gözünü kaybeder. ilginçtir, o devirde mısırlılar, göz şeklinde koleyler takarak gezerlermiş. Bunun da onları kötülükten, kazadan, beladan koruyacağına inandıkları için yaparlarmış. Bu konuda hiç bir bilimsel kaynağım yok ama içimden bir ses bu olayın nazar boncuğuyla alakası var diyor.
dünyadaki en büyük yalanları sade bir dille gayet anlaşılır şekilde anlatan , bir nevi aydınlanma belgeseli. dünyada neler olup bittiğini ,din , ekonomi , siyaset in nasıl işlediğini öğrenmek istiyorsanız izleyin , izlettirin!
emeline ulamış belgeseldir.burada yazacaklarım sadece din konusu üzerine olacaktır.
konular için ortaya koyduğu argümanlar gerçekten güzel,fazla ve inandırıcı olmakla birlikte birşey bilmeyen veya arştırmayan bünyeleri kendine aşık etmektedir çünkü kim araştımayı seviyorki adam senin için yapmış sen izliyorsun sonra kantinde yanıma gelip abi din min yalan ee peki neden abi.abi bir belgesel izledim orda diyor.gibi lakırtılar duymak ilginç oluyor.lakin bu belgesel için okadar araştıma yaptınız bari biraz daha araştırma yapsaydınız.Hiristiyanlığın zaten hz.isa'nın ölümünden sonra değiştirildiğini pagan + hristiyanlık karışımı olduğunu araştırsaydık öğrenseydik keşke.yine araştırmak istemeyenler için:
--spoiler--
bir insana bakiyoruz ve ona hemen bir yafta yapistiriyoruz. neseli, aptal, yasli, genc, zengin, fakir... ve bu ayrimi yaptiktan sonra, onlari kategorilere ayiriyoruz ve o sekilde davraniyoruz. ve sonra baktigimizda sadece, ayirdigimiz sekilde duran bizden ayri bircok insan görüyoruz. gercegi anlamanin en dramatik yönlerinden biri de baska bir insanla birseyler paylasmak ve ansizin ortak yönlerinizin oldugunu görmek, sizden farkli olmadigini anlamaktir. anlamamiz gereken gercek; senin icindeki cevher de, benim icimdeki cevher de ayni, tek. anlamamiz gereken, bir baskasi yok. aslinda herkes tek.
--spoiler--
çevremdekilerin "izlesene" dedikleri bugüne kadar izlemediğim. az önce izlediğim. ve daha önce izlemediğim için pişman olduğum belgesel.
3 bölümdür. internetten bedava dağıtılır.
eğer böyle kanıtlarla bir şeyleri çürütecekseniz, sonucunda bir yol da göstermelisiniz. belgesel insanı kaos'a, kaos ortamına yönlendiriyor. uyan mesajı verip uyandıktan sonra yol göstermezseniz herkes kendi kafasına göre hareket eder ve kaos olur. bu da sistemli dünyadan yani şu anki yönetildiğimiz sistemden daha berbat bir şey. bu yüzden demek istediğim; olmuş ama eksik olmuş.
1)el kaide terörüyle mücadele için amerika ve ingiltere kendi ülkelerinde sahte bombalama eylemlerini düzenliyor ki yönetici güç, savaş için halktan destek alsın. güzel...
bu olaylarla, türkiye'deki sinagoglara ve hsbc'ye yapılan saldırılarla olan bağlantıları da anlıyoruz. türk kamuoyunun da dikkati tıpkı ingiltere, abd'deki gibi çekildi ve yapay terörizme karşı destek elde edildi. hatırlayın; tbmm'de görüşülüp kabul edilen, abd'ye terörle mücadele kapsamında sunulan imkanlar. lojistik ve ülke sınırlarında istediği gibi cirit atabilme yasası.
2)ayrıca hristiyanlık ve museviliği kanıtlarla çökerttikten sonra islam'ı eleştirmemesi zaten kendisinden önceki iki dini de kanıtlarla yok etmesinden ötürü. bilindiği üzere islam dini, musevilik ve hristiyanlık dinini kabul eder, onaylar. belgesel, bu iki dini yok etmesiyle islam'ı da kendince yok eder. bu yüzden de islam'a değinmez.
sonuç olarak; ateist zırvası ve komplo teorisi denip köşeye atılacak cinsten bilgiler içermiyor. ama yine de izleyen karar versin buna.
insanı dinden imandan çıkartan,dökümanlardan ve somut kanıtlardan oluşturulmuş bir belgeseldir.3 bölümden oluşur.birinci bölümde özellikle hristiyanlığın ve diğer dinlerin temel oluşumları yıpratılmaya çalışılmış fakat islam dinine iğneleme bile yapılmamıştır.ikinci bölümde 11 eylül saldırısının arkasında yatan gerçekler kamera kayıtları,resimler,dökümanlar ve bazı şifrelerle ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.3. bölümde ise 1. ve 2. dünya savaşlarının arkasındaki gerçekleri,dünya ekonomisini istediği gibi şekillendiren ve filmde "kimsenin tanımadığı dünyayı yöneten bankerler" olarak tanımlanan insanlar anlatılmıştır.izlenmesi gereken bir belgeseldir.
öncelikle söyledikleri şeyleri önceden bildiğimiz belgesel yapımı. merkez bankası'nın ne olduğunu gayet iyi biliyoruz haliyle. T.c merkez bankası da tamamen devletin malı değildir. özel ortaklıkları vardır. son olarak zeitgeist te olmayan birşeyi söyleyeyim-bunları bilmek için belgesel izlemeye gerek tok açın okuyun- ; türkiye de hazine bono su hariç herşeyi kimin aldığı bellidir. hazine bonosunun kimin aldığını ismen bilemezsiniz. bunu değiştirmek isteyen 2 spk başkanı ve 1 bakan ı çozurttular.
