Dolunay azaplığında vatanımın
Ay örgüsü saçlarına vurgun düşmüşüm
Alın yazımıza vatan ve bayrak, şehitlik yazılmış
En güzel türküyü kurşun söyler özüme
Ola ki Tendürek ağıdı Cudi, Gabar türkülerinde
Muhabbeti bulurum bir zaman
Şahadetse aslanların savaşında
Ölümsüzlük, şehitlik, bayrak hilalinde
Can veren, kan veren yiğitler
Yar gönlümüze düşende, çıktık dağların başına
Karanlık gecede el uzattık hilâle
Vurgun yedik seher rüzgarında,
Gurbet türküleriyle selam ettik yar diyarına
Savaş türkülerinde kendimizi bulduk
Vatan türküsüyle toy eyledik her zaman
Kürşat baskınlarında şahadetime destur verilirken
Tekbir-i ilahi ki bayrağımdaki iman
Yıldız yüceliğinde vatan olası gönül
Neylerim, neylerim sensiz acep?
Seninle gezerim Şavşat ı, Kars ı
Seninle inerim Bingöl den Van a
Muş tan el ederim Adıyaman a
En deli sevdaları yaşarım pusuyu geçerken
Keleş sesinde yas tutarım ölen şehitlerin ardından
Divanesi olduğum Anadoluyu gezerken
Nasibim bir kurşun olup da, düşersem toprağa
Eğer, eğer toprak bana açmış ise bağrını
Damla damla düşüyorsa toprağa kan
Bayraklara sarılıyorsa tabutlar
Analar.. Analar ağlıyorsa yiğit erlerinin ardı sıra,
Gelinler.. Gelinler yas tutuyorsa yiğit erlerinin ardından
Ki Türk devleti öksüz kalacaksa eğer
Koyuver şahin misali saldırsın
ibrahim in delilerini
Mehmetçesine, çakal sürüsüne...
Ay gökte kaldıkça
Ulu kocaların, ak sakalların duası
Üstüne olsun.
dağları yara yara sanki sonsuzluğa akarmışcasına akan ve kendisine sunmanız için her zaman kıyısında, sırtı zamanın yarattığı tanıklığın tüm yükünü taşıyan bir taş barındıran ve sizin de onu içine atmanızı dört gözle bekleyen, adı mistik kendi heybetli bir dere.
Askerliğini bitirenlerin, görev yeri Çanakkale bile olsa ezberleyip döndükleri ve çevredeki eş dosta "Siz burda g. t büyütürken biz Zap Suyu'ndan geçiyoduk y. rrrraam" diye posta koyulmasını sağlayan şarkı, türkü gibi bir şeydir.