alsa bitmez dediğiniz dostlukların bile zamanla değerini yitirdiğini anlarsınız. zaman her ne kadar ilaçsa bir o kadarda sahip olduğunuz güzel şeylerin zehridir aslında.
aşık olursunuz,alışkanlığa dönüşür,bu alışkanlığı seversiniz kopamazsınız,kopmak istemezsiniz ya,işte öyle bir şeydir aşkın zamanla değerini yitirmesi.
başına yeni eklediğimiz her şey zamana yenik düşmeye mahkumdur.
örneğin yeni dostum diye farketmeden de olsa yaftaladığınız biri ile yıllar sonra bir şekilde koptuğunuzu farkedersiniz.
ama dostum dediğiniz kişiden kopmazsınız.
yeni arabam derseniz evet o da zamana yenik düşenlerden olmaya mahkumdur. arabam derseniz sizin için özeldir ve hep öyle kalacaktır.. birgün satmış olsanız bile..
yan komşum. bugün gelip yaptığı anlamsızca kaprisler yüzünden her geçen dakika daha çok değerini kaybediyor gözümde. o ve onun gibi tüm insanlar. ben senin için, sırf sen istedin diye muhlama yapayım bu saatte, sen oturup bir lokma alma! saygısızlık, çocukluk diyorum başka da birşey demiyorum.
bu olayı da kimseye anlatamayacağımdan sözlükle paylaşıyorum.
bence marjinal faydayla açıklanabilir bi sor niye bi sor çünkü tüketicinin belirli bir dönemde kullandığı mal miktarı arttıkça, elde ettiği (her ilave birim için) fayda azalır. Marjinal faydanın bu giderek azalması durumuna azalan marjinal fayda ilkesi adı verilir.
(bkz: wikipedia sağolsun ibrahim kanyılmaz değil)